O kadar iyi traduction Français
4,912 traduction parallèle
O kadar iyi görünüyordu ki neredeyse onu tanıyamadım.
Je ne l'ai presque pas reconnue, elle semblait bien. Pam était heureuse.
Eğer benim öldürmekten zevk aldığımı düşünüyorsan, beni o kadar iyi tanımıyorsun demektir.
Si tu penses que j'adore tuer, tu ne me connais pas très bien.
- Ne kadar erken o kadar iyi.
Et le plus tôt sera le mieux.
Onun operasyonu hakkında ne kadar çok şey öğrenebilirsek, o kadar iyi soruşturma açarız.
Plus on en saura sur son opération, plus on aura d'éléments à charge contre lui.
Ne kadar erken olursa, o kadar iyi.
Le plus tôt sera le mieux.
Hayır, burada kalıp Claypool hakkında ne kadar fazla bilgi bulursam o kadar iyi.
Non, c'est mieux si je reste ici pour en découvrir autant que possible sur Claypool.
Ne kadar erken çıksak buradan o kadar iyi.
Plus vite on s'en va, le mieux ca sera.
Ertesi gün o kadar iyi değildi.
Le lendemain, pas tellement.
Ben o kadar iyi olmayanlar konusunda endişeliyim.
Ceux qui m'inquiètent, c'est les autres.
O kadar iyi olursun..
Le moins on ce connais le mieux c'est.
Aslında öğretmenlerim o kadar iyi değillerdi.
En vérité, mes professeurs n'étaient pas bons.
Ayrıca Octam o kadar iyi şeyler üretiyor ki.
Et la compagnie Octan fait plein de trucs bien.
O kadar iyi uyum sağladı ki, kimse onu fark etmedi bile.
Si bien qu'il en devenait invisible.
- Belki o kadar iyi bir fikir değildir.
Ce n'est peut-être pas une si bonne idée.
Artık o kadar iyi yürüyemiyorum.
Je ne marche plus si bien.
Eleştiriler o kadar iyi miydi?
Les critiques étaient si bonnes?
Dövüş o kadar iyi olmadı, ama yine de teşekkürler.
Il n'y a pas eu de combat, mais merci.
Bu kadar kurtulan olacağını beklemiyordum ama... ne kadar çok o kadar iyi.
Je n'attendais pas autant de survivants. Plus on est de fous, plus on rit.
- O kadar iyi ki sekse tercih ederim.
C'est mieux que le sexe.
Yaradan yağmuru ne kadar erken yollarsa o kadar iyi.
Plus vite Il enverra la pluie, mieux ce sera.
- Ne kadar çok, o kadar iyi.
Quand on aime, on compte pas.
- Ne kadar az bilirsen, o kadar iyi.
Moins t'en sais, mieux c'est.
Geri çalma ihtimallerine karşı ne kadar çabuk olursak o kadar iyi.
Au plus tôt, au cas où ils tenteraient de le récupérer.
Sonraki çıkışı kullan çünkü bu o kadar iyi.
Prenez la prochaine sortie, pour l'expà © rience de votre vie!
Sonraki çıkışı kullan çünkü bu o kadar iyi.
Prenez la prochaine sortie, pour vivre l'expà © rience de votre vie! Oui, c'est à § a!
O halde ne kadar az bilgi verirsem o kadar iyi hissederim.
Alors moins je t'en dis, mieux je me sens.
O hâlde ne kadar çabuk işe koyulursak senin için o kadar iyi olacak.
Alors plus vite on se met aux affaires, mieux ce sera.
Ne kadar az anlarsa, o kadar iyi oynar.Hiçbir şey anlamazsa, muazzam olur.
Moins il comprend, mieux il joue. S'il ne comprend rien, il est excellent.
O kadar tatlıydı ki! Aramızın iyi olduğundan emin olmak için her şeyi yaptı ve doğruyu söyledi. - Böylece külotunu çıkarmanı sağladı.
Il était juste tellement agréable à propos de tout et s'assurant que tout allait bien entre toi et moi et disant la vérité...
Eminim annenin Zed Zed Top ve türevleri arasında o kadar popüler olmasının sebebi iyi bir aşçı olmasıdır fakat şundan da eminim ki yağda yumurtayı en iyi o yapmıyor.
Je ne doute pas que ce sont ses compétences culinaires qui ont rendu ta mère si populaire auprès de Zed Zed Top et autres, Mais je suis sûre qu'elle ne fait pas les meilleurs œufs brouillés.
O kadar da iyi olamaz.
Allez, ils peuvent pas être si bon que ça.
Göz alıcı o kadar şey dikkatleri iyi yönde çeker.
Tellement d'éblouissement semble un peu trop criard.
Çünkü o kadar da iyi arkadaş değiliz.
Parce qu'on est pas si bons amis.
O kadar da iyi tanımazdım, yani...
Je ne le connaissais pas si bien...
"Testesteron o kadar yüksek ki, penisin içinde çalış daha iyi."
"Si haut en testostérone, que vous pourriez travailler dans une testicule."
O kadar zavallıyım ki kendimi iyi hissetmem için fotoğrafımı asman mı gerekiyordu?
Je suis tellement pathétique que tu te sens obligée d'afficher ça pour moi?
Aslinda, birbirimizi ne kadar az tanirsak o kadar iyi..
En faite...
O kadar mantıklıysa, oğlum daha iyi açıklar.
Si elle est si parfaite, elle ferait mieux d'aider mon fils!
Sorun yok. O şimdiye kadar başıma gelen en iyi şey.
Elle est la meilleure chose qui me soit jamais arrivée.
Ama sana söylemeliyim ki bir aktris olarak o kadar da iyi değilsin.
Mais franchement, t'es pas une bonne actrice.
İşi kaçırdın, yani o kadar da iyi değil.
T'as manqué le boulot. Pas cool.
Sadece nasıl hissettirdiğini bilmelerini isterdim... o kadar berbat, korkunç, iyi olmayan, çok kötü bir günün!
Je souhaite qu'ils sachent ce que c'est d'avoir une journée épouvantablement terrible, horrible et affreuse!
Ne var biliyor musun Debbie? Bu sadece daha iyi bir iş bulana kadar takılacağım bir iş o kadar.
Debbie, c'est juste en attendant de trouver un meilleur boulot.
Vincent'ın o kadar da iyi bir dost olmadığını göreceksiniz.
Voyez-vous, Vincent... Vincent n'a pas toujours été un bon ami.
Vincent'ın o kadar da iyi bir dost olmadığını göreceksiniz.
Vincent n'a pas toujours été un bon ami.
Ama sonra o kadar da iyi bir anne olmadığını fark ettiğimi.
Mais un jour j'ai réalisé que la maman cool n'existait pas.
O zamana kadar bir delinin en iyi arkadaşıydım. Unuttun mu?
À l'époque j'étais l'amie cinglée, tu te souviens?
O kadar çok iyi replikler yok.
Il n'y a pas tant de beaux rôles.
Ne kadar az bilsen o kadar iyi.
Moins t'en sais, mieux c'est.
O heriflerden daha iyi olmanı öğretemem, ama onları nasıl alt edeceğini öğretecek kadar vaktim var.
Je peux pas t'apprendre à être meilleur que ces gars, mais j'ai le temps de t'apprendre comment les battre. Les combattants auxquels tu vas te mesurer sont forts.
Hadi ordan, O kadar da iyi değilmişsin.
Oh, merde. Vous n'est pas si brave.
o kadar iyi olur 16
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar param yok 29
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar güzel ki 39
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar param yok 29
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar güzel ki 39