Otel mi traduction Français
323 traduction parallèle
Otel mi? Asla olmaz!
Un hôtel, jamais!
Hey, burası otel mi?
C'est un hôtel?
Otel mi burası?
C'est pas un hôtel, ici.
- Otel mi?
- C'est un hôtel?
Otel mi? Ama Bay Renzo burada kalmamız için bizi davet etmişti.
Monsieur nous offre l'hospitalité!
Otel mi yanıyor? Çabuk çık yataktan!
Tout l'hôtel est en flammes!
- Alo.. Mora Otel mi?
- Allô, la résidence Mora?
Daha neler! Burayı otel mi sandın? !
C'est pas un hôtel ici.
Bir otel mi?
Un hôtel?
Ritz Otel mi?
Au Ritz?
Memphis'teki şu Peabody Otel, lobisindeki havuzda timsahların ve ördeklerin yüzdüğü otel mi?
L'hôtel Peabody à Memphis, avec des alligators et des canards, dans un petit bassin, dans le hall?
Marski Otel mi?
Hôtel Marski?
- Otel mi?
Un htel?
Otel mi?
Quel hôtel?
Otel mi?
À l'hôtel?
Kasabadaki en iyi otel mi? Düşüneyim.
Le meilleur hôtel de la ville?
- Ne bu, bir otel mi?
- C'est quoi, un hôtel?
! Dışarıda "Otel" yazıyor! Burası otel mi, değil mi?
C'est un hôtel ici ou non?
- Otelde. - Otel mi?
- D'où appelles-tu?
Sen burayı ne sandın? Beleş otel mi?
C'est pas un hôtel...
- Pekâla. - Staffor Otel mi?
- Au Stafford Hotel?
Ne yapıyoruz burada, otel mi işletiyoruz?
Écoute mec, qu'est-ce qu'on fait là, on dirige un hôtel?
Ücretini ödeyemezsek otel, sandığımıza el koyar. Yemeksiz mi kalalım?
Si on ne peut pas payer et que l'hôtel garde nos malles, on peut encore manger.
- Burası aynı zamanda otel mi?
- Nous dirons un shilling.
- Peki otel ücretini ödedin mi.
- Il faut régler la facture d'hôtel.
Grand Otel mi dedin?
Oui, pourquoi?
Kimin nesisiniz, otel detektifi mi?
Le détective de la maison?
Otel odalarında mı saklanacağım? Elimden geldiğince böyle mi sürdüreceğim?
Mais dois-je me cacher dans une chambre d'hôtel... ou continuer de mon mieux?
- Otel sahibi mi? - Evet. - Onu kim tanıyor?
Quel hôtelier...?
Burası otel değil mi?
C'est une prison, n'est-ce pas?
Otel dedektifi mi?
Vous êtes l'agent de sécurité?
- Evet. Bu otel sizin mi?
- Vous êtes la patronne?
Sizi otel odasına götürmeyi bir kez olsun denemedi mi yani?
N'a-t-il même pas essayé de vous emmener dans sa chambre d'hôtel?
- Marberry Otel'i adresiyle mi?
Adressée à l'hôtel Marberry?
Otel komilerini sorguya çekerek mi?
En interrogeant les grooms? Au revoir, monsieur.
Sidney, Memphis'teki Peabody Otel'e mi götürdü seni? Vay canına!
Sidney t'a emmenée jusqu'à l'hôtel Peabody de Memphis?
Bu bir orta sınıf otel, değil mi? - Evet, öyle.
C'est bien un hôtel troisième classe?
Otel odaları rezil yerler, değil mi?
Les chambres d'hôtel sont horribles, non?
Bilmiyorum sevgilim, bilmiyorum. Her zamanki gibi Park Otel'e mi? Ah!
Je ne sais pas, chère amie, vous irez au park Hôtel, comme d'habitude?
- Ve otel de 50.'deydi, değil mi?
- Et l'hôtel? 50e Rue?
Güzel otel, değil mi?
Bel hötel, n'est-ce pas?
Sizin için ayarladığımız otel odasını beğendiniz mi?
Etes-vous satisfait de la chambre d'hôtel qu'on a réservée pour vous?
Bu bacağı otel makbuzlarını ödemediğim için beni suçlayasın diye mi kaybettim?
J'ai perdu cette jambe pour que vous m'accusiez de resquiller?
Burası Plaza Otel'in giriş salonu değil mi?
Ce n'est pas le hall d'entrée de l'hôtel Plaza?
Yaºadigim otel. Güzel bir yer mi?
Là oùj'habite.
- Ucuz bir otel odasında çıkarsın diye... elbiseyi onun için de denedin mi?
Tu as essayé ta nouvelle robe pour lui... pour qu'il puisse te déshabiller dans la chambre d'un hôtel minable?
- Anlıyorum. Hele bir otel odasında, değil mi?
Surtout dans une chambre d'hôtel.
- Otel mi iptal?
Non, on nous a annulés.
Otel senin mi?
Cet hôtel t'appartient?
Yani birisi oraya gidip, manastırı otel gibi kullanıp, yemeklerden yiyip içip sonra da tek kuruş ödemeden dönebilir mi?
Vous prétendez qu'on peut y aller s'y installer comme à l'hôtel et vivre sur le pays, et s'en tirer sans bourse délier?
Kortejde mi halledeceksin... yoksa bir otel mutfağında mı sıkıştıracaksın?
Vous l'aurez dans sa voiture ou en passant par la cuisine d'un hôtel?