Peki ne için traduction Français
1,552 traduction parallèle
Peki ne için?
Pourquoi?
Peki ne için hazırlandın? İş için.
- Qu'est-ce que tu as amené?
Peki ne için dua edeyim?
Pourquoi je prierais?
Peki ne için özür diledin?
Tu sais au moins pour quoi?
Peki bunun McKay için anlamı ne?
Mais qu'est-ce que ça veut dire pour McKay?
Peki... bunun için biraz geç olduğunu düşünmüyor musun?
Ben... c'est un peu tard pour ça, tu ne crois pas?
Peki, ne istersin? Hamburger ya da onun gibi bir şeyler mi istersin? Evet, çabucak, ama kafayı bulmamak için katı talimatlar altındayım.
Vite fait, mais j'ai pour strictes ordres de ne pas, uh... me défoncer.
Çocuk, "tehlikeli olur" demişti, ve öldü işte şimdi. - Peki biz ne bilelim haberlerde çıkacak ilk ölü Arap delikanlı için fırsat kollamadığını? Malik cinayetinin üstüne atlayıp.
Nu ne sait si vous n'attendiez pas qu'on parle de la mort d'un ado arabe dans les journaux, le faire passer pour Malik et dire :
Peki onun için ne kadar ödeyebilirsiniz?
Quel serait le cachet?
Peki benim için ne anlama geliyor bu?
Donc, qu'est ce que ca veut dire pour moi?
Peki, bunu benim için yapmayacaksan da, iş için yap.
Très bien, si tu ne veux pas le faire pour moi, fais le pour le business.
Peki nasıl oluyor da ortağın bunu senin için yapmıyor?
Alors, pourquoi votre partenaire ne fait pas ça pour vous?
Peki, denizdeki şehirler de ne için?
Quelle fonction rempliront ces villes sur la mer?
Peki söyle bakalım, halini hatırını sormak için, annemi en son ne zaman aradın?
Qu'est-ce que tu dis de ça... C'était quand la dernière fois que tu l'as appelée pour savoir comment elle allait?
Peki bu habersiz ziyaretin ne için?
C'est pour ça que tu es venue me voir?
- Peki bunun için ne yapıyorsunuz?
- Et que faites-vous?
Peki bunun onu yakalamak için bize ne faydası dokunacak?
Par exemple, Bundy le faisait régulièrement. En quoi cela nous aidera à l'attraper?
Peki bu yangın için ne düşünüyorsunuz?
Qu'avez vous sur cet incendie?
Ne için peki?
Et pourquoi cela?
Geleceği değiştirmek için kimse birşey yapmayacaksa resmetmenin anlamı ne peki?
Quel est l'intérêt de peindre le futur si personne ne peut rien pour le changer?
Peki Noel için planınız ne?
Qu'avez-vous prévu pour les vacances?
Tamam, peki senin sessiz kalmanı sağlamak için ne yapmalıyım?
OK, alors que dois-je faire pour que vous vous taisiez?
Peki, ama kayıtlar için söylüyorum, bundan vazgeçmedim.
Très bien, mais pour les archives, je ne renonçais pas.
Peki ne için bu?
Pourquoi?
Peki. Senin kendini takdir edilir hissetmen ve onları göndermen için ne gerekiyor?
Qu'est-ce je dois faire pour que tu te sentes appréciée et qu'ils dégagent?
Hadiii... İkimiz de senin orada bir western eğlencesi için olmadığını biliyoruz. Peki orada ne yapıyordun?
Nous savons tous les deux que vous n'étiez pas là pour organiser un bal, alors que faisiez-vous là-bas?
- Peki, doğum günü için ne yapıyoruz?
On fait quoi pour son anniversaire?
Peki Sarah için uygun mu?
Oh. Ca ne dérange pas Sarah?
Peki kendimi toparlamam için kafein arkadaşım olmaya ne dersin?
- Oui. Tu pourrais juste être mon copain de repli de café?
Evet, ve öyle de kalacak. Çünkü Rahibe Theresa'ya bebek doğana kadar seni odanda tutması talimatını verdim. Eğlenmek için ne yapacağım ben peki?
Oui, et ça va rester comme ça parce que j'ai ordonné à Sœur Theresa de te séquestrer dans ta chambre jusqu'à la naissance du bébé.
- Betty, peki kız arkadaşın neredeyse her şey için sana muhtaçsa ne yaparsın?
Et Betty, que ferais-tu si tu avais une copine qui dépend de toi pour absolument tout?
Peki... bunun bizim için anlamı ne?
Et pour ce qui est de toi et moi?
Peki, ben orjinal olmayabilirim, ama beni neredeyse kusursuz olmadığıma inandırmak için bayağı uğraşacaksın.
Je suis peut-être pas l'original, mais tu vas avoir du mal à me convaincre que je ne suis pas sacrément proche.
Peki Jessi için ne denebilir?
Qu'est-ce que ça te dit sur Jessi?
Peki ne düşünüyorsun? Bir fiyat almak için bile uğraşmayayım mı?
Donc, est-ce que tu penses qu'il faudrait quand même faire une estimation?
Erken mi, ne için peki?
Un peu en avance, pour quoi?
Peki bunu çıkarmak için onu ameliyat ya da başka bir şey yapabilir misiniz?
Alors vous allez l'opérer, ou je ne sais quoi, pour les retirer?
Peki bu bizim için ne anlama geliyor?
Qu'est-ce que ça nous dit? Qu'est-ce que ça vous dit?
Peki, tabelâda "öğlen" yazdığı için ne hissediyorsun şu an?
Qu'est-ce que ça te fait, qu'il y ait écrit "déjeuner"?
Peki ilk adıma hızlıca geçmek için, ne yapmalıyım?
Comment j'accélère tout ça, pour l'emballer?
Peki esnememi bastırmam için gerekli sebep ne?
Pourquoi dois-je me retenir de bâiller?
Peki, bana güvenmenizi sağlamak için ne yapmak zorundayım? Şey..
Alors qu'est-ce que je dois faire pour que vous ayez confiance en moi?
Peki şu Taylor pilici için ne yapacaksın, Sammy? Çok seksiydi. Benim tipim değil.
Alors, euh, qu'est-ce que tu vas faire à propos de Taylor, Sammy?
Hoşuma gitmediği için değil ama peki ya şimdi durursak ne olacak?
Sans que j'opte résolument pour cette option, qu'arrivera-t-il si on s'arrête ici?
Size sormam gerek, hükümetin tutumundan bahsedip duruyorsunuz, peki yaptıklarım için siz ne düşünüyorsunuz?
Dites-moi, vous parlez sans cesse au nom du gouvernement, mais que pensez-vous de ce que je fais?
Peki ya bunun için söz vermezsem...
Et si je promets de ne pas...
Peki ama ne için plakayı verdi veya tarif ettiği adam kimdi.
Mais pourquoi se rappeler d'une plaque d'immatriculation? Ou décrire une couleur de cheveux ou couleur d'yeux ou une cicatrice?
Peki göz bantlari ne için?
Ils servent à quoi les caches-oeil?
Peki bunun için müşteriyi ne zaman arayacaksınız?
Vous allez prévenir le client?
Peki. Kötü haber şu. Eve gidip Baltimore'a gitmek için toplanamazsın.
Tu ne peux pas rentrer te préparer pour Baltimore.
Zorluk çıkarmak istemiyorum ama böyle görünen bir fahişe için asla para harcamazdım. - İmkansız. - Peki...
Je ne veux pas faire mon capricieux, mais je ne paierais jamais une pute avec cette tronche.
peki ne 48
peki ne olacak 18
peki ne diyorsun 17
peki neden 201
peki ne istiyorsun 26
peki ne oldu 61
peki ne yapacaksın 76
peki nerede 38
peki ne yapacağız 50
peki ne düşünüyorsun 16
peki ne olacak 18
peki ne diyorsun 17
peki neden 201
peki ne istiyorsun 26
peki ne oldu 61
peki ne yapacaksın 76
peki nerede 38
peki ne yapacağız 50
peki ne düşünüyorsun 16
peki ne dedi 18
ne için 2038
ne için mi 19
ne için bekliyorsun 17
ne için bu 20
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
ne için 2038
ne için mi 19
ne için bekliyorsun 17
ne için bu 20
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
peki tamam 105
peki ya sen 588
peki sen 175
peki ya sonra 72
peki öyle olsun 21
peki ala 404
peki ya ben 207
içinde ne vardı 18
içine gir 16
peki tamam 105
peki ya sen 588
peki sen 175
peki ya sonra 72
peki öyle olsun 21
peki ala 404
peki ya ben 207
peki o zaman 297
peki o halde 34
peki bu 51
peki ya siz 111
peki sen kimsin 54
peki siz 49
peki ya ailen 19
peki sonra 112
peki efendim 999
peki ya biz 45
peki o halde 34
peki bu 51
peki ya siz 111
peki sen kimsin 54
peki siz 49
peki ya ailen 19
peki sonra 112
peki efendim 999
peki ya biz 45
peki ya 233
peki ya bu 93
peki ya baban 19
peki ya onlar 26
peki sonra ne oldu 33
peki şimdi 58
peki öyleyse 172
peki ya o 66
peki ya çocuk 17
peki ya bu 93
peki ya baban 19
peki ya onlar 26
peki sonra ne oldu 33
peki şimdi 58
peki öyleyse 172
peki ya o 66
peki ya çocuk 17