English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ P ] / Polis çağıracağım

Polis çağıracağım traduction Français

248 traduction parallèle
Polis çağıracağım.
Je vais appeler la police.
Yoksa polis çağıracağım.
J'appelle la police.
Polis çağıracağım! Çok çarpık bacaklı.
Bien sûr qu'il boîte.
Size söylüyorum, o ateşi söndürün ve gidin buradan yoksa polis çağıracağım.
Éteignez ce feu et fichez le camp, ou j'appelle les flics.
- Polis çağıracağım.
- J'appelle la police.
Derhal çıkmazsanız, polis çağıracağım.
Si vous ne partez pas, j'appelle la police.
- Polis çağıracağım.
- Je vais chercher un policier.
Polis çağıracağım.
J'appelle la police.
- Polis çağıracağım!
Et si la police arrive?
Defol yoksa polis çağıracağım!
Partez ou j'appelle la police!
- Pekâlâ, polis çağıracağım.
J'appelle la police.
Bir daha dilencilik edersen polis çağıracağım.
Si vous mendiez ici, Je vais appeler la police.
- Polis çağıracağım.
- J'appelle la police!
Git buradan. Git yoksa polis çağıracağım.
Je vais appeler la police.
Böyle davranırsan polis çağıracağım.
Restons-en là ou j'en appellerai un!
30 saniye içinde polis çağıracağım!
Je vais appeler la police.
Şu müziği hemen kapatmazsanız polis çağıracağım!
Si vous n'arrêtez pas ce phonographe immédiatement, j'appelle la police!
Bu sefer gerçekten polis çağıracağım!
Vous pouvez être sûr, cette fois, je vais appeler la police!
Polis çağıracağım dedi.
Il a parlé d'appeler la police.
Bana o anahtarı vermezsen, Hemen gidip polis çağıracağım.
Si vous ne me donnez pas la clé, je vais à la police.
Eğer beni takip etmeyi bırakmazsanız, polis çağıracağım.
Si vous n'arrêtez pas de me suivre je vais appeler la police!
Polis çağıracağım. - Hayır!
J'envoie chercher la police.
- Senin için polis çağıracağım.
- Quant à vous, j'appelle les flics.
Şimdi git buradan yoksa polis çağıracağım.
Partez ou j'appelle la police.
Polis çağıracağım.
Je previens la police.
- Polis çağıracağım.
Quoi?
Şimdi polis çağıracağım, bekle hele.
Je vais aller chercher la police, attendez.
Dur, yoksa polis çağıracağım!
Ne bougez pas ou j'appelle la police!
Polis çağıracağım!
Il faut que j'appelle les flics?
Ailemi rahat bırakın, yoksa polis çağıracağım!
Lâchez mon Sami, ou j'appelle la police.
- Polis çağıracağım.
J'appellerai les flics.
Polis çağıracağım. - Hayır!
J'appelle la police.
- Polis çağıracağım.
- J'appelle les flics!
Bak, polis çağıracağım.
J'appelle le flic. Monsieur l'agent!
Ayağınızı kapımdan çekin yoksa polis çağıracağım!
Enlevez votre pied, ou bien j'appelle la police.
Şimdi polis çağıracağım.
Maintenant je vais appeler la police.
Sen toparlan. Ben polis çağıracağım. Heralde burası birilerinin yetkisi altındadır.
Fais les valises, j'appelle la police, c'est de leur ressort.
Ceplerini derhal boşaltmazsan, polis çağıracağım.
Si tu ne vides pas tes poches tout de suite, j'appelle la police.
Gitmezsen, polis çağıracağım.
Si vous ne partez pas, je me verrai forcé d'appeler la police.
Polis çağıracağım.
J'appelle la police! - Va-t'en!
- Polis çağıracağım şimdi. - Ben polisim? Senin karşındayım?
- Tais-toi ou j'appelle un flic.
Polis çağıracağım!
J'appelle la police!
Polis çağıracağım, buraya gelsinler.
J'appelle les flics.
Polis çağıracağım.
- Que se passe-t-il?
- Şimdi polis çağıracağım.
J'appelle la police.
Ne yapıyorsunuz? - Polis çağıracağım.
Quoi?
- Polis çağıracağım.
Eh bien, allez chercher la police!
- Polis çağıracağım!
- J'appelle la police.
Mecbur kaIırsam polis çağırıp sizi buradan attıracağım.
S'il le faut, la police vous mettra dehors.
Evet, diyeceğim bu hemen polis. çağıracağım.
Je vais appeler la police.
Hastanedekilerin polis çağıracağını söyledi ve bana ambulans çağırmamam için söz verdirdi.
Elle a dit que l'hôpital appellerait la police. Elle m'a fait promettre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]