Rom traduction Français
1,028 traduction parallèle
Sıkı durun! Pruva direğini indirirseniz bir fıçı rom!
Un baril de rhum à qui touche le mât de misaine!
Lostromo, herkese iki misli rom.
Double ration de rhum pour tous.
Teknemde bir fıçı rom var. Doğrudan Valinin kendi mahzeninden.
J'ai un baril de rhum, de la cave du Gouverneur.
- Öyleyse rom olsun.
Alors, du rhum.
- Bu rom mu?
– C'est du rhum? – Du Metford.
Rom karanfil gibi kokarsa ateşim var demek.
Dès que le rhum sent l'œillet, j'ai de la fièvre.
Bolca zamanları varmış, notlar yazmaya başlamışlar sonra da notları rom şişelerine koyup denize atmışlar.
Ils avaient du temps à gaspiller, alors ils écrivaient des mots, pour les envoyer à la dérive dans des bouteilles de rhum.
Sıcak tereyağında rom, tereyağda hafif...
Du punch brulant.
- Mutfakta rom lazım oldu.
Je voulais vous emprunter du rhum.
Bunlar, rom ve müzik dolu, hayal ürünü bir adada aşıklar için çalan sihirli çanlar değildi.
C'étaient pas des cloches magiques pour les amants enivrés de musique... dans une île de conte de fées.
En önemli ürünleri vanilya, şeker, kakao, kahve, fosfat ve rom dur. Rom!
Vanille, sucre, cacao, café, copra, perles, phosphates et rhum sont ses produits phare.
- O yaşlı ve şişko rom fıçısına mı?
A ce type?
- Bana bir şişe rom getirin. Siz ikiniz bunu kırın.
Donnez-moi une bouteille de rhum!
Rom içiyorum.
Je bois du rhum.
Puerto Rico ve rom...
Enfin, le rhum, à Porto-Rico...
Anladıysan üç defa kapıya vur ve bana rom katılmış bir şişe süt getir.
"Frappe trois coups pour montrer que tu comprends, " puis va chercher un bol de lait avec du rhum dedans. "
Zenciye rom içiriyorlardı.
On nourrissait le Noir de rhum.
"Hey, hey, hey gidi rom şişesi!"
"Oh-oh, et une bouteille de rhum!"
Şu deniz gezgini serseriye, Verelim bir rom fıçısı
Un baril de rhum blanc pour le Démon de l'océan,
- Biraz rom.
- Un peu de rhum.
Dimitri! Rom getir!
Patron!
İki rom!
Deux rhums.
- Ben rom içmem.
- Mais je ne boispas de rhum.
Güzel bir Hindistan cevizli rom hazırlayayım. Hayır, hayır. Şimdi içmeye başlarsam asla durmam.
Si je me mets au rhum-coco, je n'en sortirai pas!
- Tabi. - Bedava hindistancevizli rom vereceğim ona.
Je vais lui offrir un rhum-coco.
Veya Hindistan cevizli rom. Hatta sahil çocukları.
Ou le rhum-coco, ou même les boys.
Hindistan cevizli rom istemiyorum. İstesem kendim yapardım.
Si je voulais un rhum-coco, je m'en ferais un!
Rom. İkisini asla karıştırmam. Ben de oynamak istiyorum.
Je veux jouer avec les tartes, moi aussi.
Rom!
Tono, vite, des verres!
Duble rom.
Un double rhum.
O andan sonra, günde bir şişe rom ve bir paket tütün almaktan başka hiçbir şey yapmadı.
Après cela, il ne fit plus rien d'autre que d'acheter chaque jour une bouteille de rhum et un paquet de tabac
Büyük büyük babam Lukas, her gün bir şişe rom ve iki paket tütün aldı.
Mon arrière-grand-père Lukas achetait sa bouteille de rhum et deux paquets de tabac.
Bence güzel ve güçlü bir fıçı rom alın çünkü bu arkadaşımız içtikçe konuşuyor.
Amenez-lui une bonne bouteille de rhum bien fort. Plus il boit, plus il cause.
O yükte bir fıçı rom var.
Il y a un fût de rhum sur le cheval.
İstediğin kadar içebilirsin, bolca Rom'umuz var.
Sers-toi, il y a beaucoup de rhum.
Bir sürü rom aldın, canım.
Vous vous êtes trouvée une drôle d'équipe, ma chère.
Her gece, tam senin istediğin gibi, kediyi dışarı salarım, bir bardak rom alırım, ve yatmadan, bağımsızlığım için şükrederim.
Chaque soir, comme tu l'aurais souhaité, j'ai mis le chat sur le palier etj'ai pris un grog. Etj'ai remercié Dieu de mon indépendance.
Ben! Seni ihtiyar rom fıçısı!
Espèce de vieux chnoque.
Biraz rom ister misiniz sinyor?
Aimeriez-vous goûter du rhum, senhor?
Herkese bedava rom!
Rhum gratuit pour tout le monde!
Bugün su yerine neden rom getirdin?
Pourquoi t'apportes du rhum à la place de l'eau aujourd'hui?
Hayır, rom daha güzel.
Non, le rhum est meilleur.
- Çavdar ve rom.
De la gnôle, ou du rhum.
- Sadece rom var.
Que du rhum.
Daha önce hiç rom içmedim.
Je n'en avais jamais vu.
Rom içmiştik, hatırlıyor musun?
Ces verres de rhum qu'on buvait!
O günden beri rom içmedim.
Je n'en ai plus bu depuis.
- Roumi, "Rom" olur.
Deux rhums. - Roumi, ça veut dire rhum.
Bedava Hindistan cevizli rom. Costa Verde'ye özgü.
Rhum-coco, offert par la maison.
Çok geniş ve ne kadar başarılı olacağımı bilemiyorum, ya da sonuçta neye benzeyeceğini.
QUARK, ROM ET NOG S'ECRASENT MYSTERIEUSEMENT
Ve birayla rom peşinde mi koşarsın?
Et vous mettez du rhum dans votre bière?