Sahiden mi traduction Français
1,705 traduction parallèle
Sahiden mi?
- Vraiment? - Oui.
Sahiden mi?
Vraiment?
- Sahiden mi?
- Ah ouais?
- Sahiden mi?
- Sérieux?
Sahiden mi?
C'est vrai?
- Sahiden mi?
- Vraiment?
- Sahiden mi?
Vraiment?
Sahiden mi?
Ah oui?
Sahiden mi?
Ah bon?
Sahiden mi, Brooke?
- C'est donc vrai, Brooke? - Quoi?
Sahiden mi? Çoraptan kuklalarla ensest bir film yapan adamdan bahsediyoruz, değil mi?
Il a fait un film sur l'inceste avec des marionnettes en chaussettes.
Harika! Sahiden mi?
Tu trouves pas que c'est un peu...
Öylemi, baba, sahiden mi?
Ah bon, vraiment papa?
- Sahiden mi? - Evet.
- Vraiment?
- Sahiden mi?
- Non.
- Sahiden mi?
Ah bon?
Sahiden mi, Michael? Yapacak tek bir iş var ve anneni mi bulaştırıyorsun?
Vraiment, Michael, c'est une chose que tu le fasses, mais impliquer ta mère...
Sahiden mi?
c'est vrai?
Sahiden mi? Hep kötü değildir umarım.
Pas qu'en mal j'espère?
Sahiden mi Walker, Texas Ranger den Olan duygusuzluğunu iptal mi edeceksin?
Vraiment, tu prétends que t'as eu une émotion depuis la fin de Walker, Texas Ranger?
- Sahiden mi? Evet.
Passe-moi le taille-haie.
- Sahiden mi?
- C'est vrai?
- En azından ödeme aldık. - Sahiden mi?
- Au moins, on a été payés.
Sahiden mi? Şimdi de adamlar düzen manyağı olmadıkları için mi suçluyorsun?
Tu leur reproches de pas être assez méticuleux?
Sahiden mi?
- Vraiment?
- Sahiden mi? - Elbette.
- Vraiment?
Sahiden öyle söyledin mi?
Vous avez vraiment dit ça?
- Sahiden ateşkes mi imzalıyoruz?
- On fait vraiment une trêve?
Önümüzde sahiden kapılar açılıyor, değil mi?
Les portes s'ouvrent pour nous, non? C'est un début.
Az önce sahiden korkmadın değil mi?
Tu n'avais pas vraiment peur, hein?
Sahiden mi?
Sérieux?
Sahiden mi?
Sans blague?
Sahiden mi?
- Ah?
Sahiden kendini önemli bir mi sanıyorsun?
Tu crois que tu comptes?
Sahiden böyle mi düşünüyorsun?
Tu le penses vraiment?
Yani, sahiden bitirdiniz mi?
Vous avez vraiment fini?
- Sahiden mi?
Tu voulais t'affirmer.
Sahiden mi?
- J'y crois pas! - C'est vrai?
Yani sahiden bu adamı kaçırabileceğini mi düşünüyorsun?
Vous pensez pouvoir le faire partir?
- Shawn, sence sahiden komik mi?
- Tu trouves ça drôle?
Sahiden mi?
- Ah bon?
Söz veriyorum. Sahiden, Bir şeyi mi atlıyorum?
Il me manque des informations.
Hiç sahiden şarkı söylemedin, değil mi?
Tu n'as jamais vraiment chanté?
Memnuniyetsizlik şarkını mı dinleyeceğim yoksa sahiden bir şey mi oldu?
Suis-je là pour alimenter ton insatisfaction ou s'est-il passé quelque chose.
Cinayeti sahiden çözmeye uğraşıyoruz değil mi?
- On veut vraiment qu'ils échouent?
Sahiden böyle mi söyledi?
Elle a vraiment dit ça?
Sahiden öyle mi düşünüyorsun?
Tu crois?
Sahiden mi?
Ça aide.
Sahiden mi?
Et c'est instantané.
Sahiden mi?
Alors, vous savez que les freins ont été sectionnés?
Aşk lanetlerine sahiden inanmıyorsun, değil mi?
Tu ne crois pas vraiment aux malédictions amoureuses?