Saldırı mı traduction Français
4,840 traduction parallèle
Sence, üsse bir tür saldırı mı planlıyor?
Vous pensez qu'il prévoit d'attaquer la base? Gibbs, le concert va commencer!
Müvekkilimin saldırıya da uğradığını hatırlatmaya gerek var mı dedektif?
Puis-je vous rappeler, inspecteur, que mon client a également été attaqué?
Eğer, annenle'fış fış kayıkçı'oynamamak bir seçenekse, ben olsam buna saldırırdım ufaklık.
Hey, si pas de câlinou avec ta maman est une option, je sauterais dessus tout de suite, petite.
Şehir merkezindeki IHop'da saldırı planladığı yönünde istihbaratımız var.
On a appris qu'il avait prévu une attaque à l'IHOP en ville.
Saldırı altında mıyız yoksa?
- On est attaqués?
Ben saldırıya uğradım.
On m'a... agressée.
Elbette, minibüsüme saldırıp kaburgamı kırdı.
Oui, il a démoli mon camion et il m'a fracturé les côtes.
Korkarım saldırıya düşündüğümüzden daha açığız.
Je crains que nous sommes plus vulnérables que nous le pensons
Her ne kadar, nasıl olduğunu bilmesek de, korkarım Yoda, Sith'in saldırısı altında.
Ce qui se passe est clair,
Birkaç yüz kilometre çapında sıra dışı olaylara bakarak başlayalım ev soygunu, hırsızlık, saldırı falan gibi.
Cherchons une activité inhabituelle dans un rayon de quelques centaines de km. cambriolages, vols, voies de fait.
Manyetik alanımız, bizi biyosferimiz için çok zararlı olan kozmik ışınların saldırısından korur.
Notre champ magnétique nous protège des assauts de rayons cosmiques, ce qui serait très destructeur pour notre biosphère.
Senin kadar iyisi yok. Peki hepsi birden aynı anda saldırırsa senin için zor olmayacak mı?
Bien que ces personnes ne valent pas mieux que toi, mais s'ils s'échappent, tu dois également transpirer de peur.
Hafta sonu için planımız olduğunu biliyorum ama Sam Landon az önce dairesinde saldırıya uğradı ve biz bunun ardında Tony Barnes olduğunu düşünüyoruz.
Et je sais qu'on a des plans pour ce weekend, mais Sam Landon a été agressé dans son appartement, et on pense que c'était Tony Barnes.
Ondan sonra gelen aramada Sam saldırıya uğramıştı.
Et puis, on m'a appelé pour me dire que Sam avait été attaqué.
Satranç tanımında bir dizi pusu, kurban verme, esir alma ve saldırı üzerine kuruludur.
Les échecs sont pas définition une séquence de captures, embuscades, sacrifices et attaques.
Ev güvenlik sistemlerine 15 yaşında saldırıya uğradığım için girdim.
Je suis allée dans la sécurité parce qu'ado je me suis fait agresser.
Kasden duruşmasından sonra birçok saldırıda bulunup sunucularımızı kapattılar.
Après le procès Kasden, ils nous ont attaqués à de nombreuses reprises, éteignant nos serveurs.
Saldırıyı hangi şahsın yapmış olabileceği hakkında fikrimiz var mı?
Est-ce qu'on a des pistes sur qui précisement aurait pu orchestrer cette attaque?
Dün parkta, bir ördeğin saldırısına uğradım.
Je me suis attaqué par un canard dans le parc hier.
Saldırıya uğrayıp uçan maymunlara dönüşme tehlikesi dışında mı?
En dehors du fait d'être attaqués et transformés en singes?
Ona mı saldırıyoruz?
On attaque ça?
Beş aydır buradayım. Birliğimdeki son adamım. Sevkiyat atlılarına pusu kuruyor, ikmal hatlarına saldırıyorum.
Je suis ici depuis 5 mois le dernier homme de mon unité attaquant leurs coursiers, frappant leurs lignes d'approvisionnements tout en essayant de regagner mon régiment.
- Saldırıyı mı?
- Exact.
inSyndicate saldırısıyla ilgili bir şeyi kontrol etmen lazım.
J'ai besoin que vous vérifiez quelque chose. Cela concerne l'embuscade d'Insyndicate.
Her neyse, Marlis, farkında mısın bilmiyorum ama burada, küçük kasabamız Bon Temps'da geçtiğimiz hafta boyunca saldırı altındaydık.
Bref, au cas où vous l'ignoriez, notre petite ville de Bon Temps a subi une attaque, la semaine dernière.
Bir arkadaşım St Bede'de çalışıyor, saldırıdan kurtulan iki kişiden bahsediyor.
C'est mon amie de St Bede. Deux des survivants n'ont que des blessures superficielles.
Griffin Hotel'in restoran listesine mevcut. Kayıtlara göre saldırıdan bir gece önce,... kayıtlı misafir listesinde var. Bombacı oteli kullandı mı öğrenebileceğiz.
L'Hôtel du Griffon dépend du restaurant, ils nous ont fourni une liste de leurs clients la nuit avant l'attaque, pour qu'on sache si le poseur de bombe a utilisé l'hôtel dans son plan.
Ama bir şekilde Aurelius ile bağını bulacağım. Benim hedef noktamda daha çok Lawrence Iver var. Artık Aurelius'un saldırı ile alakası olduğunu düşünmüyoruz.
Nous ne pensons plus qu'Aurelius ait quoi que ce soit à voir avec l'attentat.
Aman Tanrım, çocuğa saldırıyor!
Oh, mon Dieu! Il l'attaque!
Saldırı sırasında, bana bir video verildi ve dünya ile paylaşmam söylendi.
Pendant l'attaque, on m'a donné la vidéo suivante et on m'a dit de la partager au reste du monde.
Pek fazla arkadaşının olmadığına bakacak olursak, en yakın arkadaşınım ve seni etkileyecek herhangi bir saldırıya karşı seni korumaya çalışıyorum.
En tant que l'une de plus proches amies, et vu votre important nombre d'amis, Je fais attention à ce que vous évitiez tout prochain acte du type auto-sabotage.
Bakalım olayımızla herhangi bir benzerlik var mı? Onun birliğine yapılan saldırının kaynağı bilinmiyor.
La source de l'attaque de son peloton est inconnue.
Bu sırada succubusu takip edeceğim ve saldırıya hazır olacağım.
Pendant ce temps là, je traquerai le succube et serai prêt à frapper.
Tanrım, bu müzik Jericho duvarlarına mı saldırıyor?
Mon Dieu, est-ce de la musique ou l'attaque des murs de Jéricho?
- Cinsel saldırı izi var mı?
Des traces d'agression sexuelle?
Vampir saldırısı mı?
Des attaques de vampires?
Çünkü bu saldırılar benim de başıma geldi. Hem de sayamayacağım kadar.
Parce que j'ai été attaqué comme ça plus de fois que je peux le compter.
Suçları arasında, saldırı, taksirle adam öldürme ve kokain dağıtımı var.
Des antécédents incluant des agressions, des tentatives d'homicide, et conspiration pour distribution de cocaine.
Mark'ın bu saldırıyı planlarken aklına giren, onu cesaretlerin birinden bu şeyleri yapmak için yardım aldığını düşünüyoruz.
Je pense que Mark a eu de l'aide pour planifié cette attaque par quelqu'un, quelqu'un qui a pu rentrer dans sa tête et l'encourager a faire ce qu'il fait.
- Coulson, saldırı altındayım.
Terminé. - Garett?
Çoğu odaya yerleştirilmiş mikrofonları takip eden adamlarım var. Ya saldırı ekibin?
J'ai des hommes surveillants des micros placés dans les salles.
Kızımı korumanın en iyi yolu bu saldırının olmasını engellemek.
Le meilleur moyen pour moi de protéger ma fille est de m'assurer que cette attaque n'arrive jamais.
Bugünkü saldırı tam da Liber8'in bizim zamanımızda yaptığı saldırılara benziyor.
L'attaque d'aujourd'hui est exactement le genre de chose que
"Azami saldırı" mı?
"Engagement maximum"?
Terörist saldırısı mı?
Ils auraient posé la bombe dans le public.
Senin bu saldırıya karşı koymaya çalışan bir parçanım.
Je suis la partie de toi qui essaie de combattre de la petite invasion.
Görünmez canavar ruh saldırısı mı?
Une attaque d'esprits invisibles?
Saldırı sırasında, bana bir video verildi ve dünya ile paylaşmam söylendi.
- Attention. - Lors de l'attaque, on m'a remis une vidéo et ordonné de la diffuser.
Vahşice saldırıya mı uğradım?
Est-ce que j'ai été violemment agressé?
Bay Edwin Havelock, fiili saldırıdan suçlanmış ama suçlamalar düşmüş.
M. Edwin Havelock, accusé d'assaut, mais les plaintes ont stoppé.
Kral 2. George'un askerlerinden birinin saldırısına uğradım ve neredeyse tecavüze de uğruyordum.
J'ai été attaquée et pratiquement violée par un des soldats du roi George II.