Sen orada mıydın traduction Français
105 traduction parallèle
- Sen orada mıydın?
- Vous y étiez?
Bir daha bana o ses tonuyla "Sen orada mıydın?" diye sorsun...
S'il me demande encore une fois "Vous y étiez?" sur ce ton...
- Sen orada mıydın?
- Vous étiez là-bas?
Sen orada mıydın?
Vous étiez là-bas?
Sonuncusuna gidemedim. Sen orada mıydın?
Je n'étais pas à la dernière.
Neden darbe için bana sordun? Sen orada mıydın?
Pourquoi tu ne me demandes rien à propos de la grève?
Allah O'na bu sözleri ilettiğinde, sen orada mıydın Cafer?
Etais-tu présent, Jafar, quand Dieu lui a parlé?
Sen orada mıydın?
- Étais-tu Ià?
Şu kamyon bombalama olayı. Sen orada mıydın?
Le truc du camion piégé- - T'étais là?
Oh, sen orada mıydın? Evet, oradaydım. - Etkileyici bir filmdi.
On vous dit toujours : "Quoi qu'il arrive, è" ne paniquez pas èdans un incendie d'hôtel. "
Oh, sen orada mıydın?
Tu étais dans la salle?
Sen orada mıydın?
Tu étais là?
Sen orada mıydın? Consuela yaptı!
Consuela l'a découvert!
Sen orada mıydın?
Vous y étiez?
Hazreti İsa çile çeker ve şüpheye düşerken sen orada mıydın?
Etiez-vous là quand Jésus a eu ses moments de doute et qu'il souffrait?
- Sonra da battım. - Sen orada mıydın?
Tu étais là?
Sen orada mıydın? Woodstock'ta değildin, Hendrix'le değildin...
Vous étiez pas à Woodstock?
Cinayetler gerçekleştiğinde sen orada mıydın?
Étais-tu présent au moment des meurtres?
Kaza olduğunda sen orada mıydın?
Alors, tu étais présente lors de l'accident?
Zoe öldüğünde sen orada mıydın?
Tu étais là quand Zoe est morte?
Sen orada mıydın? !
Ne me dis pas que tu étais là-bas!
Tüm bu saçmalıklar olup biterken sen orada mıydın?
Vous étiez présente?
- Sen orada mıydın?
- Tu y es allé?
Sen orada mıydın?
Tu y étais?
Sen de orada mıydın?
- Vous en étiez? - Pardi!
- Sen orada yaşar mıydın? - Evet.
- Tu y vivrais, toi?
Sen orada mıydın, Charlie?
T'es là, toi!
Sen saat 20 : 30'la 21 : 30 arasında orada mıydın?
C'est là que vous étiez entre 20h30 et 21 h30?
Yüzbaşı Stransky karşı taarruzu yönettiğinde sen de orada mıydın?
Étiez-vous là quand Stransky a mené l'attaque?
Sen orada mıydın?
Où étais-tu, toi?
Sen de orada mıydın?
- Tu y étais aussi?
- Sen de orada mıydın?
Vous y étiez?
Sen de orada mıydın?
Tu y étais?
Sen orada bir hasta mıydın?
Tu as été... chez les fous?
Sen miydin? Onu sen mi götürdün? Orada mıydın?
C'est toi qui étais là?
Orada mıydın sen?
Tu étais là?
Sen de orada okumayacak mıydın?
Dis, ce serait pas où tu vas?
Sen--sen bana ne dedin... hatırlıyorum mu dedin çünkü orada mıydın?
Vous êtes en train de me dire que... vous vous en souvenez parce que vous étiez là?
Sen, geçen gece orada mıydın?
Tu étais là-bas hier soir?
- Sen de orada mıydın?
Tu y étais?
Sen de orada mıydın?
Vous étiez là aussi?
Sen de orada mıydın? - hayır.
Et toi t'y étais?
Sen de orada mıydın?
- Tu étais là cette fois-là?
- Kitty, o gün sen de orada mıydın?
- Tu y étais ce jour-là?
Ya da şanslıydım, sen orada olup bana hatırlattığın için.
J'étais à poursuivre l'agresseur. Comment aurais-je pût te rappeler quoique ce soit?
- Sanırım orada sen olmalıydın.
Si seulement il avait été là
Bekle... Sen orada mıydın biraz önce?
Vous y étiez?
Sen de orada mıydın?
Etais-tu présent?
Yani sen orada mıydın?
Vous y êtes allée?
Ve sen öylece orada mıydın?
Et vous avez juste sauté dedans?
- Arkadaşın vurulduğunda sen de orada mıydın?
Etiez-vous là quand il a été touché?
sen orada kal 30
sen oradaki 39
sen oradaydın 31
orada mıydın 31
sen öyle san 131
sen osun 16
sen oku 28
sen öyle diyorsan 53
sen olmasaydın 39
sen öldürdün 24
sen oradaki 39
sen oradaydın 31
orada mıydın 31
sen öyle san 131
sen osun 16
sen oku 28
sen öyle diyorsan 53
sen olmasaydın 39
sen öldürdün 24