English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Sen oku

Sen oku traduction Français

182 traduction parallèle
Sen oku Catherine.
Toi, Catherine.
- Sen oku.
- Non, vous.
Bayan Brice'a telgraf. Sen oku. Ben ölüyorum.
" Je ne peux accepter vos 40 dollars...
En iyisi sen oku.
Je préfère que tu le lises.
Buyur al anne, mektubu sen oku.
Tiens, maman, lis-la.
Onu sen oku.
Lis-le-moi.
Bu mektubu sen oku. - Sana kimse yazmıyor mu?
Comment qu'ça s'fait qu'tu reçois jamais d'courrier
Al, sen oku. Kendi kendine oku.
Voyez vous-même.
Oldu mu şimdi! Sen oku.
Si c'est pas malheureux.
Al, sen oku.
Tiens, lis-le, toi.
Tamam, o zaman sen oku, ben öreyim.
Alors, on va faire l'inverse.
Fayet, sen oku.
On va essayer quelqu'un d'autre. Fayet.
- Al, sen oku.
- Tu n'as qu'à lire.
Daily News şöyle demiş - Al, sen oku.
Le daily news a écrit... tenez.
- Sen oku.
- Déjà lu.
Sen oku. Şöyle diyor, "Noel", ve sonra... Sanskritçe bu.
Je peux lire "Noel", mais le reste, c'est du Sanskrit.
Kim bilir? Hele bir bakayım. Sen oku haydi.
Peut-être, jetons un coup d'oeil.
Sen oku.
Vous pouvez lire?
Sen oku.
Non, toi.
Sen oku.
Lis-le, toi.
sen oku.
Harada! Tu lis à sa place.
- Sen oku.
- Vas-y, lis.
- Bu açıklayıcı olacaktır. Sen oku, ben beklerim.
Lisez, je vous sers.
Kitaplar senin. Sen oku.
Lisez-les vous-même.
- Sen oku. Ben yazayım. Hazır mısın?
- Vous lisez, je tape.
Sen oku.
Lis.
Sen oku, ben sürerim.
Tu lis et je conduis.
Sen oku anne.
Fais-le toi, plutôt.
Yok, sen oku.
- Amuse-toi bien.
Sen de oku.
Vous devriez le lire.
- Ben de okurum. - Sen bunu oku.
Allez-y...
Sen mektubunu oku, biz de gidip çayı halledelim.
Lisez votre lettre. Nous allons préparer le thé.
Bir anlam çıkaramıyorum. Sen oku.
Je n'y vois pas, lis-la.
Sen oku.
- Oh non.
Sen bize bir mısra oku, biz çalalım.
Il suffit que tu nous le dises, père, et on le refera.
Önce sen şiirini oku.
Récite d'abord ton poème.
Ama sen de bir oku.
Lis-le.
- Ben bunu okuyorken, sen de mahkeme kararındaki "fabrikadaki temsilciler küçük görülemez" başlığını oku.
- Pendant ce temps, lisez l'ordonnance qui dit que vous pouvez être arrêté pour outrage.
Niye ha bire oku deyip duruyorsun sen be?
Pourquoi faire?
Sen oku.
Lis, toi.
Sen güya bir subaysın. Liderin Elkitabı'nı oku.
Vous êtes officier... planchez sur ce mot, dans votre manuel.
- Oku sen mi çıkardın?
- Tu as enlevé la flèche?
- Sen kes saçmalamayı. Dudaklarımı oku.
Te fais pas de film.
- Sen kitabı oku.
- Lisez votre livre,
Sen notları oku. O benimle geliyor.
Toi tu lis le message.
Sen devam et, Uli, fakat hissederek oku.
Continue la lecture, Uli, mais avec conviction.
Sen onu açıklarken bile, bütün vücudum o oku dinliyordu.
Quand tu parlais, tout mon corps a entendu la flèche.
- Ver de yiyeyim sen de mektubu oku.
Laisse-moi les manger et tu lis la lettre.
Sen iyisi mi burada otur çizgi roman oku ve sabahın ikisinde makarna ye.
Reste ici à lire des B.D. Et à manger des spaghetti à 2 h du mat.
Sen gidip Sodom ve Gomore'yi oku.
Tu n'as rien fait d'autre que de lire à Sodome and Gomorrhe.
Sen sadece harfleri oku.Harfleri görebiliyormusun?
Tu dois juste lire les lettres. Tu les vois? Bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]