Suş traduction Français
6,386 traduction parallèle
Sus ya.
Ferme-là. Allez, mec.
- Nelson, bir saniye sus!
Nelson, tais-toi une seconde.
Koca adam bir sus!
Eh, monsieur, taisez-vous!
- Sus!
La ferme!
- Sus bakalım.
- Chut maintenant.
- Ne? - Sus sen, atla konuşuyordum!
Qui êtes-vous?
Sus bir!
Taisez-vous!
Sus. Erkek arkadaşım yok benim.
Taisez-vous.
- Sus tatlım.
- Silence, chérie.
Bak, sadece sus ve sür!
Tais-toi et conduis.
- Sus artık yeter.
Je te conseille d'arrêter de parler.
Tamam sus. Düşündüğümüz kadar güçlüyse seni duyabilir.
Tais-toi, si elle est aussi puissante qu'on le pense, elle pourrait...
Sus, yaklaşıyoruz.
Shh. On s'approche.
Sus amına koyayım!
- Ferme la, fais pas ça!
Sus be palavracı. Sayım yapmaya çalışıyorum burada.
Ferme-la, j'essaye de vous compter.
- Sus Carly.
Tais-toi, Carly.
- Asıl sen sus Jess!
- Non, tu te tais, Jess.
Planı unuttum. - Ne olur sus Winston.
- Winston, s'il te plaît, tais-toi.
- Sus artık, yol boyunca bundan bahsettin, tuhaflaştın.
- Tais-toi. Tu n'as parlé que de ça pendant tout le trajet, et c'est bizarre.
- Sus artık.
- Tais-toi!
Sus.
Arrête.
- Ezra, sus!
Ezra, arrête!
Sus ya.
Ferme-la.
Andy, sus.
Andy, chut.
- Bir sus be, Dennis.
- Fermez-la, Dennis, d'accord?
Pekala, yani " Bir sus be, Dennis.
Ok, vous n'avez donc pas dit " Ta gueule, Dennis.
Sus dedim.
Je t'ai dit de la fermer.
- Sus ya. - Gel, yerine oturabilirsin.
Là, tu peux prendre ton siège.
Sus be Kevin, sus amına koyayım!
Putain, Kevin, ferme-la!
Lütfen sus artık!
Ferme-la, par pitié!
Sus.
- Arrête.
Sus, canım.
Chut, très cher.
Peki anne. - Lütfen anne. - Sus bakayım.
Vite.
- Sus! Kahrolası Sioux Falls yine yaşanıyor.
C'est reparti comme à Sioux Falls.
- Bir sus artık!
- Ferme-la!
- Tamam, sus Crane.
- Laisse-le, Crane.
Bakıyorum hepiniz sus pus oldunuz.
Tu n'as rien à dire maintenant?
- Kaldık böyle, o yüzden sus.
On est coincés donc arrête de dire toutes ces conneries.
Tamam, sus. Ceza mahkemesini bana bırak.
Laissez-moi la foule inquisitrice.
Sus artık. Önce o dandik hayatının kontrolünü eline alman gerekiyor.
Tu dois diriger ta vie.
Sus be Schmidt!
Tais-toi, Schmidt!
- Sus da hayatını kurtarayım.
- Taisez-vous.
Sus!
- Arrête!
Sus be.
Tais-toi.
Sus şimdi.
Tais - toi, maintenant.
Sus bir dakika.
- Non. Un instant.
Sus bakayım.
On dit Septembre?
- Sus!
- C'est bon.
Bakıyorum hepiniz sus pus oldunuz.
Tu dis plus rien?
Bay Miller : "Emin misiniz?" Bay Schmidt : "Sus Nick."
M Miller : "En êtes-vous certain?" M. Schmidt : "La ferme, Nick."
- Sus, düşünüyorum. - Zamanın azalıyor.
- T'as plus le temps.
susun lütfen 25
susun artık 25
sus lütfen 17
susar mısın 44
sus be 38
susadın mı 64
sussana 28
sus bakayım 20
susadınız mı 18
susamadım 28
susun artık 25
sus lütfen 17
susar mısın 44
sus be 38
susadın mı 64
sussana 28
sus bakayım 20
susadınız mı 18
susamadım 28