English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Söyle bakalım

Söyle bakalım traduction Français

2,705 traduction parallèle
Kimsin söyle bakalım?
T'es qui, au juste?
- Elbette, söyle bakalım.
C'est pas vrai. Je t'écoute.
Söyle bakalım, ne düşünüyorum?
Alors, à quoi suis-je en train de penser?
Neyse ne, söyle bakalım sevgili Siyah İnci'me ne oldu?
Possible, mais d'abord... qu'est devenu mon bien-aimé Pearl?
Söyle bakalım, ne düşünüyorsun?
Qu'en penses-tu?
Söyle bakalım Brian derdimiz neymiş?
Et quel pourrait être le problème avec mon peuple?
Söyle bakalım, Bill, sürünün ötesinde ne var?
Il y a quoi, derrière le banc?
Söyle bakalım bayan, ne oldu?
Alors madame, qu'est-ce que ce sera?
Senin gibi bir herif yetmiş bini nereden buldu söyle bakalım?
Où est-ce qu'un mec comme toi a trouvé 70000 $?
Söyle bakalım, bu konu ne kadar geniş?
Il nous a caché tous ces talents.
Söyle bakalım Fernando, bu kuşlar sana canlı gibi görünüyor mu?
Tu trouves qu'ils ont l'air vivants?
O zaman söyle bakalım, seni mutlu olmaktan alıkoyan nedir?
Racontez-nous. Qu'est-ce qui vous empêche d'être heureux?
Söyle bakalım... Senin vampir şeyin için uzmanın ben miyim?
Alors, je suis ton expert en vampires, hein?
Ama önce söyle bakalım benimle tanışma nedenin nedir?
D'abord, dites-moi pourquoi vous vouliez me connaître.
Pekâlâ, söyle bakalım.
J'écoute.
Pekala Koca Tim, bu boktan şehirde tam olarak nasıl bir kuku avına çıktın, söyle bakalım.
D'accord, Big Time Tim, que cherches-tu exactement côté poules à Cedar Merdique?
Söyle bakalım, nasıl bu sigorta oyununa bulaştın?
Regarde, comment t'es-tu retrouvé dans le jeu des assurances?
O yüzden söyle bakalım, tatlı kardeşim yurdumuza nasıl döneceğiz?
Alors dis-moi, ma tendre sœur, comment retourner à la maison?
Söyle bakalım...
Dis,
Ee... söyle bakalım, kardeşim.
Alors... dis-moi tout, frangin.
Önce sen söyle bakalım bunu nasıl metal detektöründen geçireceğiz?
Bon comment on va faire pour passer le détecteur de métaux?
- Ne derler, söyle bakalım?
- Non je ne connais pas le dicton?
Kuzey Carolina, söyle bakalım ne zamandır Los Angeles'tasın?
Caroline du Nord, depuis quand tu es à L.A.?
Söyle bakalım patron, ne işle iştigal ediyorsun?
Alors chef, vous faites quoi dans la vie?
O zaman söyle bakalım bay birkaç şey bilen adam seni gecenin bir yarısı kapımı yumruklamaya iten sebep ne?
Alors, dis-moi, Mr "Je sais quelques trucs", qu'est-ce qui t'a fait venir cogner à ma porte, au milieu de la nuit.
Söyle bakalım, kime yardım ettiniz?
Dis-moi qui tu as aidé.
Söyle bakalım. Enerji verecek ne var?
Dites-moi, qu'avez-vous pour l'énergie?
Söyle bakalım, hangimizden hoşlanıyordun, hadi, söyle.
Allez, dis-le. Lequel de nous deux te plaît? Allez, dis-le.
Söyle bakalım, küçük Fransız kızın adı ne?
Dis-moi, elle s'appelle comment déjà, cette petite Française?
Söyle bakalım.
Dis-moi, mon garçon.
Söyle bakalım...
Dis à... Comment elle s'appelle?
Peki devam et. Söyle bakalım.
Vas-y, balance.
Söyle bakalım, Selma'm nerede?
Maintenant, où est ma Selma?
Söyle bakalım, ne diyeceksin?
Dis-moi ce qu'il y a.
Söyle bakalım.
Qu'est ce qu'il y a?
- Anne. Pekala söyle bakalım siz ikiniz neler yaptınız?
Dis-moi ce que vous avez fait.
Söyle bakalım.
Dis-moi quelque chose.
Söyle bakalım, Michael Westen çıkmaz yola girince ne yapar?
Alors, comment Michael Westen réagit face à une impasse?
Söyle bakalım mevzu neymiş?
- Quel est le travail?
Söyle bakalım ne olacakmış.
- Dis-moi.
Peki, Daniel, söyle bakalım.
Alors, Daniel, dis-moi.
- Bir dolanalım o zaman. - Bakalım şöyle, değil mi ya?
On va aller voir.
Sen de içinden gelen bir şeyler söyle bakalım.
T'as qu'à improviser.
Ona hangi kumaştan yapıldığını söyle. Bak bakalım kafasında böyle şeyler var mı?
Essaie de voir ce qu'il a dans le ventre, et s'il en pince.
- Elimi bırak. - Gel bakalım şöyle.
- Tu peux lâcher ma main.
Söyle bakalım.
- Dis-moi.
Şimdi söyle bakalım.
Bon...
Gelin bakalım şöyle.
Venez là, les amis.
Söyle bakalım, nasıl gitti?
Alors, dites-moi comment ça s'est passé?
Söyle bakalım, istediğin iyilik nedir?
J'ai la vidéo.
Bir bakalım, yapabilecek miyiz? Neden şöyle oturmuyorsunuz?
On verra ce qu'on peut faire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]