English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Söylemiyorum

Söylemiyorum traduction Français

3,505 traduction parallèle
Ben de seninle yaşamak istemiyorum zaten ve bunu sen söyledin diye söylemiyorum.
Ouais, eh bien, je ne veux plus vivre avec toi non plus, et je ne dis pas ça parce que tu l'as dit.
- Yalan söylemiyorum.
Je ne mens pas.
- Umudunu tamamen kaybetmeni söylemiyorum.
Je ne dis pas de perdre espoir.
İroni olarak söylemiyorum bunu.
Bien sûr, je les aime de façon non ironique.
Bunu sadece kafam iyi olduğu için söylemiyorum. "
"Je dis pas ça parce que je plane."
Diz çökmesi gerektiğini söylemiyorum ama... -... bu daha ne kadar... - Anladım.
Je parle pas de mariage, mais bon sang, combien...
Çünkü hiç orada bulunmadığımı söylemiyorum.
Parce que je ne nie pas que je suis jamais allé là-bas.
- Kime oy vereceğimi bilmiyorum demedim ki. Sadece size söylemiyorum.
Je n'ai pas dit que je ne savais pas pour qui j'allais voter.
Bunu sırf sarhoşum diye söylemiyorum.
Je dis pas seulement ça parce que je suis ivre.
Ve öylesine söylemiyorum, tamam mı?
Et je ne... Je ne dis pas ça comme ça, ok?
Birşey söylemiyorum.
Je ne dirais rien.
Sadece biri öldürüldüğü için söylemiyorum.
Uh, je ne pense pas ça seulement à cause du meurtre
- Yalan söylemiyorum. - En son izlediğin film hangisi?
Le dernier film que t'as vu?
- Hayır söylemiyorum.
- Non, je ne mens pas.
Bunun kolay olacağını söylemiyorum ama sırtını dayamak isteyeceğin birisine ihtiyacın olursa her zaman buradayım.
Bien... Je ne dis pas que se sera facile... Mais je suis là pour toi si tu as besoin de quelqu'un sur qui te reposer.
Yalan söylemiyorum.
Je ne mens pas.
Benden ve ortağımdan bir şeyler sakladığınızı söylemiyorum.
Je ne suis pas en train de dire que vous cachez quelque chose à mon coéquipier ou à moi.
Sonsuza dek saklayacağımızı söylemiyorum.
Je ne suis pas en train de dire que nous allons le garder secret pour toujours.
Gazetecileri söylemiyorum bile.
Sans mentionner les journalistes.
En sevdiğim grup olduklarını söylemiyorum ama üniversitedeyken kısa bir süre hepimiz bu şarkıya sarmıştık ve tamamen benim sayemdeydi.
Écoute je ne dis pas qu'ils sont mon groupe préféré, mais pendant quelques temps à l'université, Nous écoutions tous un de leurs morceaux grâce à moi.
Bence bu biraz eski tarz, iyi anlamda söylemiyorum.
Hum, je pense que ça fait old school, mais pas dans le bon sens.
Bunu öylesine söylemiyorum.
Je ne dis pas ça à la légère :
Bunu berbat bir şey olmadığını söylemiyorum, tamam mı?
Je ne dis pas que ça ne craint pas OK? Ça craint.
Söylemiyorum. Masraflarıma yardımcı olsun diye üniversiteli öğrencilere oda kiralıyorum.
Je loue des chambres à des universitaires pour aider avec les dépenses.
Ama ben şarkı söylemiyorum.
Mais je ne suis pas une artiste à grande voix.
Brooke ile olmanın bir risk olduğunu söylemiyorum.
Non pas qu'être avec Brooke est un risque. Ca ne l'es pas.
- Söylemiyorum.
Ok, qu'est-ce-que c'est?
- Karışık değil..... sadece size adımı söylemiyorum.
Non, je ne l'ai pas fait. Je ne suis pas confus, je ne vous donne juste pas mon nom. Tu vois, il n'est pas confus.
Bir şey söylemiyorum.
Je ne vais rien dire.
Yani, buna inanmanın kolay olduğunu söylemiyorum ve bu insanlara ne denir bilirsiniz.
Et, je veux dire, c'est facile de dire que tu ne crois pas et, tu sais, d'être appelé comme certaines personnes disent.
Yalan söylemiyorum.
Je ne vous mens pas.
Her şeyi... söylemiyorum.
Je ne vous dis rien du tout.
Hayir, kahraman oldugunu söylemiyorum, hatta kahraman oldugunu da düsünmüyorum...
Je ne dis pas que c'est un héros.
Mesela ben erkeklere üniversite mezunu olduğumu söylemiyorum.
Je ne dis jamais aux hommes que j'ai fini mes études.
Sert çıkmaktan korktuklarını söylemiyorum.
Je ne dis pas qu'ils s'interdisent d'être sévères.
Şu yeni güzellik emareni yıkmak için söylemiyorum ama bagajında olan o evraklar beş para etmez.
- La paperasse que t'avais dans le coffre, désolé pour tes jolies petites cicatrices, Mais elle ne vaut rien.
- Yalan söylemiyorum.
- Je mens pas.
- Joe! Onun için söylemiyorum.
Je ne le dis pas pour ça.
Başka bir şey söylemiyorum artık.
Je ne peux rien dire.
Eminim bunu sana ilk defa ben söylemiyorum ama hayvanları besleme ve kızdırma.
On a déjà dû te le dire... défense d'exciter les animaux.
Sırf suçsuz değil dedim diye onu suçladığımı söylemiyorum. Onu suçladığım anlamına gelmiyor bu.
Je ne suis pas en train de dire que je la blâme... c'est pas parce que je dis qu'elle n'est pas irréprochable la-dedans que je la blâme pour autant
Hayır söylemiyorum! Evet söylüyorsun!
- Je ne fais pas cela...
Yiyemiyeceğini söylemiyorum, Yersen kötü şekilde haslanacağını söylüyorum ama ölmezsin tabi
Tu pourrais en manger, mais ça te rendrait malade.
Hatalı olmadığımı söylemiyorum ama o kız kafamı çevirdiğim her yerdeydi.
Je dis pas que j'étais tout blanc, mais cette gamine... Elle était tout le temps sur mon chemin.
- Bittiğini söylemiyorum.
Je n'ai pas dit que c'était fini.
Dinle, bunu kafam iyi diye söylemiyorum.
Je dis pas ça parce que je plane.
- Hayır söylemiyorum.
- C'est faux.
- Yalan söylemiyorum.
- Je ne mens pas!
- Yalan söylemiyorum.
- Je ne mens pas.
Nick Hostetler'in umurunda olmadığını söylemiyorum.
Je sais que c'est politique.
- Bittiğini söylemiyorum.
Je ne l'ai pas dit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]