English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Söylemiştin

Söylemiştin traduction Français

13,909 traduction parallèle
Yani, benim berbat bir insan olduğumu söylemiştin.
T'as dit que j'étais exécrable.
Söylemiştin.
Tu m'as dit.
Bana onu avukat olarak tutabileceğimi söylemiştin, hatırlıyor musun?
Tu m'avais dit que je pouvais l'engager comme avocat, tu te souviens?
Bu şeylerin Finch'i bir tür dövüş makinesine dönüştürdüğünü söylemiştin.
Vous avez dit que ces choses se Finch dans une sorte de machine de combat.
Senin beş senede öğrendiklerini iki günde öğrendiğini söylemiştin.
Que, dans deux jours, il a appris ce que vous a fallu cinq ans.
Yani sen kendin söylemiştin.
Tu l'as dit toi-même.
- Nerede bulunacağını bildiğini söylemiştin.
Vous avez dit qu'il savait où le trouver. Non, il... il ne...
Üzerine basılmış yemeği de yiyemeyeceğini söylemiştin.
Tu croyais aussi ne pas pouvoir manger de la bouffe qui avait été piétiné.
Bir dakika iyi olmadığını söylemiştin.
Attends, tu as dit que ça n'allait pas.
- Hatırlıyorum. Ve o gecenin güzel geçtiğini söylemiştin.
Et vous avez dit que c'était une nuit à battre.
Bunun benim mangam olduğunu söylemiştin, değil mi?
Vous avez dit que c'était ma brigade, non? - C'est ça.
Klarissa'yı takip ettiğini söylemiştin.
Tu as dis que tu suivais Klarissa.
Kongrede olduğunu söylemiştin.
Vous dites que vous étiez à une convention.
Bu kısmı söylemiştin.
Tu l'as déjà dit ça.
Bunun düğün için olduğunu söylemiştin.
- Tu avais parlé d'un mariage.
Bunu Emily'nin listesindeki konuşmada söylemiştin.
Vous avez dit ça dans le discours pour la liste d'Emily.
Bunun 45 dakikalık bir konuşma olacağını söylemiştin. Ne var yani?
Tu disais que c'était un discours de 45 minutes.
- Pardon? Şehrin her bir yanındaki çocukların bunu beklediklerini söylemiştin.
Vous avez dit pour les enfants de toute la ville, j'ai pensé que vous faisiez ça par...
Gloria, her gün gönderdiğin e-postalarda soğuk olacağını söylemiştin.
Dans ton dernier email, Tu as dis qu'il ferait froid.
Bunun kötü bir şey olduğunu söylemiştin.
Vous-vous avez dit qui était une mauvaise chose.
Söylemiştin.
Tu me l'as dis.
Mesela 2006'da ekmeğin karbonhidrat olmadığını söylemiştin üç yıl boyunca sana inandım ve 15 kilo aldım!
Juste, tu n'aimes pas. En 2006, tu m'as dit que le pain n'était pas un glucide, je t'ai cru pendant trois ans et 16 kg.
Yanlış hatırlamıyorsam Cadılar Bayramı günü Bayan Halbach'i dayın Steven'ın evine doğru yürürken gördüğünü söylemiştin.
FRÈRE DE BRENDAN Vous avez dit que le jour d'Halloween, vous avez vu Mlle Halbach s'avancer vers le mobil-home de votre oncle?
Buraya kimsenin gelmediğini, dokunulmadığını söylemiştin.
Vous avez dit que personne n'était venu.
Hatırlamıyor musun? Bana salı günü, parti verebileceğini söylemiştin.
T'avais accepté que je fasse une fête.
Tatlım, bana sağdıçların hepsiyle konuştuğunu söylemiştin.
Tu devais les prévenir.
Beni takıma alacağını söylemiştin.
T'as promis de me prendre.
- Mutfak dolaplarının bugün biteceğini söylemiştin.
Et mon placard?
Sen kaç olduğunu söylemiştin, akşam 9 : 00 veya 10 : 00?
Vous avez dit vers 21h00, 22h00.
Açıkçası Billy, bunun zor olacağını söylemiştin.
Billy, tu avais dit que ce serait difficile.
Bir keresinde bana gözümü açmamı söylemiştin.
Ce jour-là, vous m'avez dit d'ouvrir l'œil.
Ellerimi kaybetmenin son olması gerekmediğini söylemiştin.
Tu as dit que perdre mes mains ne serait pas la fin.
Saat 6'ya kadar gideceğini söylemiştin. Saat neredeyse 7 : 00.
Tu as dit que tu serais parti à 6 h. Il est presque 7 h.
Sahip olduğumuz şeyin çürümüş olduğunu söylemiştin.
Tu dis que notre relation est pourrie.
Beni özlediğini söylemiştin lan!
- T'as dit que je te manquais!
- Yoğurttan nefret ettiğini söylemiştin sanki?
- Je croyais que tu détestais ça.
Beni öldüreceğini söylemiştin.
Vous avez dit que vous alliez me tuer.
- Maç istediğini söylemiştin.
Tu voulais un combat.
- Nefret ettiğini söylemiştin, ben de...
- C'est vous qui l'avez dit...
Onları hakladığını söylemiştin.
Tu m'as dit que tu les avais.
Bana bunun onları yeneceğini söylemiştin.
Tu as dit que ça allait nous aider à les battre.
Bianca'nın artık bir sorun teşkil etmediğini söylemiştin.
Tu disais que Bianca n'était plus un problème.
Lisedeyken, fotoğrafçı olup dünyayı gezmeyi falan ne kadar istediğini söylemiştin de.
Parce que tout d'un coup, je me rappelle que lorsque t'étais à l'école, tu me disais que tu voulais devenir photographe, voyager, ce genre de trucs.
Sen gelmeyeceğini söylemiştin.
Tu ne devais pas venir.
- Tamam, pekala... Seçim şansın vardı! Baba olmak istemediğini söylemiştin.
Tu as dit que tu ne voulais pas être père.
Çatlaklarınızı hep onardığınızı söylemiştin.
Je croyais que vous cachiez vos œufs fêlés.
El konmuş silahları İnternet'ten silah manyaklarına sattığını söylemiştin.
Tu vendais pas des armes à des fous de la gâchette?
NOEL'İ Mİ İSTİYORSUN? NOEL'İ UMURSAMADIĞINI SÖYLEMİŞTİN.
Tu as dit que Noël ne t'intéressait pas.
- Evet, söylemiştin.
Oui.
Hiç sorun olmayacağını söylemiştin
- Mais là, c'est un foutu problème!
Böyle söylemiştin.
Jouons ensemble, as-tu dit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]