Tekrar tekrar traduction Français
86,366 traduction parallèle
- Çünkü hesapları tekrar tekrar yaptım ve nihayet fark ettim ki konuya yanlış açıdan bakıyormuşum.
Car j'ai refait les calculs et j'ai finalement réalisé que j'ai regardé les choses du mauvais côté.
İlk seferinde başaramazsan tekrar tekrar dene.
Si tu échoues une première fois, essaie puis essaie encore.
Hayatının en acı dolu anını tekrar tekrar yaşıyor.
Il revit le pire moment de sa vie... encore et encore.
Her gözlerimi kapadığımda, kafamda tekrar tekrar canlanıyor.
À chaque fois que je ferme mes yeux, je revois tout dans ma tête, encore et encore.
Eğer ilk denemede başaramazsan... tekrar tekrar öldürmeye çalışmalısın.
Mais si on rate son coup la première fois, on essaie encore de les tuer.
Buraya tekrar döner.
Il ne fera que revenir ici.
- Uydular tekrar çalışmaya başladı mı?
Les satellites sont-ils de nouveau fonctionnels?
Tekrar düşeceksin!
Et tu tomberas de nouveau!
Tekrar üzerinden geçeyim, bu benim kızım.
Pour être clair, c'est ma fille.
Onunla tekrar konuşmam gerek.
- J'ai besoin de retourner lui parler.
Eğer Barry tekrar suistimale uğramayı kabul edeceğimi düşünüyorsa aklını kaçırmış olmalı.
Barry a perdu l'esprit s'il pense que je vais volontairement me laisser... abuser à nouveau.
Hız Tanrısı, çok yakında düşmanların düşecek ve sen tekrar Dünya'da yükseleceksin.
Dieu de la vitesse, bientôt tes ennemis tomberont et tu reviendras à nouveau sur Terre.
- Tekrar denemelisin.
Nous devons y retourner.
Eğer Savitar tekrar gelecekse ve Iris'i kurtarabilecek tek kişi bensem kurtarabildiğimden emin olmak için elimden gelen her şeyi yapmalıyım.
Si Savitar revient et que je suis le seul qui puisse sauver Iris, je dois faire tout mon possible pour être sûr que cela arrive.
Tekrar hissedebiliyorum.
Je peux ressentir à nouveau.
Tekrar nefes alabiliyorum.
Je peux respirer à nouveau.
Tekrar Hız Gücü'ne gidiyorum. 16.
Je retourne dans la Force Véloce.
Tekrar Hız Gücü'ne gitmeni idrak etmeye çalışıyorum.
J'essaie juste de me faire à l'idée que tu retournes dans la Force Véloce.
Belki diğer parçalarıyla tekrar birleşmeye çalışıyordur.
Peut-être que ça veut se reconnecter aux autres morceaux.
Bunu atlatıp tekrar meydana çıkmaya hazır olana kadar Kid Flash'ın biraz mola vermesi gerekiyor.
Alors jusqu'à ce qu'il passe au-dessus, et qu'il soit vraiment prêt à retourner là-bas, Kid Flash est... aura besoin de prendre une pause pendant un moment.
At seni sırtından atarsa yapabileceğin en iyi şey lanet olasıcanın sırtına tekrar binip sürmektir Wallace.
Quand tu tombes de cheval, la meilleure chose à faire... c'est de remonter aussitôt en selle et repartir pour un tour, Wallace.
Ve eve dönüp tekrar bekar olabiliriz, oley!
Et de retour à la maison... célibataire, super...
Birkaç hafta önce tekrar ortaya çıktı, birkaç teknoloji şirketini yağmaladı.
Il s'est à nouveau montré il y a deux semaines, a volé quelques sociétés technologiques, puis est venu ici.
O zamandan beri onu arıyordum ve nihayet tekrar ortaya çıktı.
Je l'ai recherché depuis cela, et il s'est finalement remontré.
Belki takımı tekrar toplayabiliriz.
Ça veut peut-être dire qu'on peut reformer l'équipe.
Takımı tekrar toplamak için.
Pour revoir l'équipe ensemble.
Takımı tekrar toplayalım.
Alors remontons la team.
Hayatlarımıza tekrar biraz umut katma fırsatımız var.
Les gars, on a une chance de ré insuffler l'espoir dans nos vies.
Flash, eğer izliyorsan seni tekrar görmek güzel.
Flash, si vous regardez, c'est bon de vous revoir.
Bayanlar baylar, Flash Takımı tekrar iş başında.
Mesdames et messieurs, - l'équipe Flash est de retour. - Oui!
Tekrar bir aile olmayı denemek isterseniz sanırım ben de yapabilirim.
Si vous voulez tous... essayer de reformer une famille... Je crois que je peux aussi.
Tekrar Caitlin Snow yapmak mı istiyorsun?
Me retransformer en Caitlin Snow?
- Tecrübelerime göre bir kez peşine düştüyse, büyük ihtimalle tekrar düşer.
- Je sais par expérience que si elle vous a attaquée une fois, elle le refera.
Tamam, ben onu tekrar bu tarafa çekeceğim.
Je vais la faire se diriger par là.
- Wally! Pekala, bak. Seni sandalyeye tekrar oturtalım.
On va te remettre dans cette chaise.
- Kid Flash tekrar koşabilir. - Ama Savitar kurtulur.
- Kid Flash peut courir.
Sence Barry tekrar Flash olabilir mi?
Tu penses que ce Barry peut devenir Flash?
Flashpoint'te tekrar annemle babamın yanındayken öyle kalmasına izin verebilirdim.
Quand j'étais avec ma mère et mon père dans Flashpoint, j'aurais pu laisser les choses ainsi.
Barry ve Caitlin tekrar iş başında.
Barry et Caitlin, à nouveau.
Aynı şeyin tekrar yaşanmasına nasıl engel olacağımı bilmem mi sandın?
Vous pensez que je n'ai pas Savoir comment l'empêcher De nouveau?
O tekrar yırtıcı oldu, Caroline.
Il déchire encore, Caroline.
Biliyor musun, tekrardan beraber yollara düştüğümüzde, gerçekten tekrar kardeş olacağımızı sandım.
Vous savez, quand nous nous sommes mis en route ensemble, J'ai vraiment pensé que cela nous ferait frères à nouveau.
Tekrar o batağa düşmen benim sorunum değil.
Ce n'est pas ma faute si tu es tombé du wagon.
Belki Seline o çanı tekrar çalar ve bu sefaletime bir son verir.
Peut-être que Seline refera sonner la cloche et me sortira de cette misère.
Ama tekrar işine dönmesi için acil bir teşvik gerekiyordu.
Mais il n'avait guère besoin d'être invité à retourner au travail.
Onu bütün parçalarıyla cehenneme tekrar göndereceğim, söz veriyorum.
Quand j'aurais ce que je veux de lui, je le renvoie directement en enfer en pièces, je te le promets.
Tekrar içmeye başladım.
Je suis tombé du wagon.
Enzo, seni tekrar hiç göremeyeceğim sandım.
Enzo, je ne pensais jamais te revoir.
Çünkü az önce onu kaybetmenin acısını tekrar yaşadım.
Parce que je viens de revivre la douleur de sa perte.
Tekrar karşılaştık.
Nous nous rencontrons encore.
Tekrar cehennemdeyim.
Je suis de retour en enfer.
tekrar et 124
tekrar 486
tekrar dene 167
tekrar deneyin 40
tekrar merhaba 87
tekrar olmaz 31
tekrar edin 21
tekrarla 75
tekrar yap 55
tekrar söyler misin 18
tekrar 486
tekrar dene 167
tekrar deneyin 40
tekrar merhaba 87
tekrar olmaz 31
tekrar edin 21
tekrarla 75
tekrar yap 55
tekrar söyler misin 18