Uzun bir yolculuktu traduction Français
81 traduction parallèle
Uzun bir yolculuktu.
Le voyage a été long.
Evet, uzun bir yolculuktu.
En effet.
Uzun bir yolculuktu. Bacaklarım çok zayıf.
Ça a été un long voyage et mes jambes sont plutôt faibles...
Biraz zayıfladılar, ama uzun bir yolculuktu.
Elles sont encore un peu maigres mais la route a été longue.
Schlocker, uzun bir yolculuktu.
Écoutez Schlocker, le voyage a été long.
Uzun bir yolculuktu.
Plutôt longue, la balade, non?
Uzun bir yolculuktu değil mi Şef?
Je voulais juste vous souhaiter la bienvenue... au Far West de Buffalo Bill.
Bir fincan çay içerim, çok uzun bir yolculuktu.
Une bonne tasse de thé me ferait du bien.
- Uzun bir yolculuktu.
- C'est le voyage en car.
Çok uzun bir yolculuktu.
Quel voyage!
Çok uzun bir yolculuktu.
Le trajet a été long et difficile.
Çok uzun bir yolculuktu.
C'est une longue route.
Uzun bir yolculuktu.
Le trajet était assez long.
Uzun bir yolculuktu, iyi geceler.
Le voyage a été long. Bonne nuit.
Uzun bir yolculuktu, Raph...
On a beaucoup conduit, Raph.
Oh, bu uzun bir yolculuktu, değil miydi?
Ohh, c'était un long voyage hein?
Uzun bir yolculuktu. iyi hissediyor musun?
C'est un long voyage. Ça va?
Evet, uzun bir yolculuktu ama sonunda vardık.
Le voyage était long, mais nous y sommes presque.
Uzun bir yolculuktu.
Ce fut un long voyage.
Çok uzun bir yolculuktu ve uzun bir bekleyiş.
Ça a été un long voyage.
Uzun bir yolculuktu.
La route a été longue.
Çok uzun bir yolculuktu ama çocuklar yarın şarkı söylemek için sabırsızlanıyor.
Ce fut un long voyage, mais les enfant sont ravis de chanter ici.
Onlarınki çok ama çok uzun bir yolculuktu.
Ils n'ont jamais cessé d'avoir peur. Le voyage avait été long.
- Afedersiniz, uzun bir yolculuktu.
Excusez-moi, la route a été longue.
çok uzun bir yolculuktu ama.
Une sacrée épopée, pas vrai? C'est sûr.
Uzun bir yolculuktu.
Le voyage était long.
Uzun bir yolculuktu.
Le trajet a été long.
Evet, uzun bir yolculuktu.
Ça a été une sacrée épopée.
Yorgun olmalısın, uzun bir yolculuktu. İyi uykular.
Tu dois être fatigué, c'était une longue journée, dors bien.
Uzun bir yolculuktu.
Le voyage fut long.
Çok uzun bir yolculuktu.
Ce fut un long voyage.
Uzun bir yolculuktu.
C'était un long vol.
Uzun bir yolculuktu ama tundra, kısa bir süre için otlayan bir canlı için ideal.
C'est loin, mais pendant quelque temps, la toundra est l'endroit rêvé pour brouter.
Kızlar, uzun bir yolculuktu ama neredeyse tamamladınız.
Les filles, le voyage fut long, mais il touche presque á sa fin.
Ritchie'nin şakalarıyla evden okula gitmek uzun bir yolculuktu.
C'était une longue route pour rentrer, avec les blagues de Ritchie.
Biraz uzun bir yolculuktu.
Un peu long.
- uzun bir yolculuktu bebek.
- La route est longue, poupée.
Uzun bir yolculuktu.
Drôlement long, le voyage en train.
Çok susadım. Uzun bir yolculuktu.
Je suis assoiffé.
Çok uzun bir yolculuktu.
Ce fut un grand voyage.
Evet, anlatacağım, ama önce, uzun bir yolculuktu.
- Oui, mais avant, ça a été un long voyage.
Kötü hava ve diğer şeyler nedeniyle uzun ve zor bir yolculuktu.
C'est un trajet difficile, surtout par ce temps.
Uzun, yorucu bir yolculuktu Ardından yağmur ve herşey.
Le voyage fut long et difficile, sous la pluie.
Uzun ve zor bir yolculuktu, ışıl ışıl bir ev bekliyordum sıcak bir yatak.
J'ai eu un dur voyage. Et j'attendais une maison rayonnante... un lit chaud, et je me retrouve sous la pluie, dans ce désordre.
Çok uzun bir yolculuktu.
Combien sont-ils?
Uzun bir yolculuktu.
Le voyage est long.
Ne kadar uzun ve tuhaf bir yolculuktu.
Quel long et étrange voyage!
Lanet olsun, ne uzun bir yolculuktu!
Putain, c'était long!
Oradan buraya gelmek uzun bir yolculuktu.
Traduction :
Bu uzun ve acı verici bir yolculuktu ve hiçbir detayı daha masum bi hale sokmadan anlatacağım.
Ce fût un long et pénible voyage. Et je ne vais pas... je ne vais pas enjoliver les choses pour toi.
Feech'e söylediğim gibi, uzun ve garip bir yolculuktu.
Comme je le disais à Feech, ça a été un long et étrange cheminement.
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun bir yol 26
uzun bir zaman 22
uzun bir gündü 31
uzun bir süre 39
uzun bir gün oldu 24
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir hikaye 19
uzun bir yol 26
uzun bir zaman 22
uzun bir gündü 31
uzun bir süre 39
uzun bir gün oldu 24
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409