Uzun yıllar önce traduction Français
221 traduction parallèle
Aklınız olsaydı, uzun yıllar önce bunu siz yapardınız.
Vous auriez dû lui donner une fessée de temps en temps.
Senmişsin uzun yıllar önce
Que j'attendais
Uzun yıllar önce, tam olarak yüz yıl, şimdilerde La Morte Rougean olarak anılan köyde bir gece hayalet ortaya çıktı.
Il y a très longtemps, une centaine d'années il y eut une apparition nocturne dans le village de La Mort Rouge.
Şimdi, bu çok uzun yıllar önce olmuştu.
Cela s'est passé il y a bien longtemps.
Uzun yıllar önce yabancılar gelmiş onların hükümdarını yok etmiş ve incilerini yağmalamışlar.
Il y a des années, des étrangers sont venus dépouiller ce peuple de ses perles.
- Ben çok uzun yıllar önce söyledim.
- Moi aussi, j'ai dit cela il y a longtemps.
Bir kere uzun yıllar önce hırsızlık yaptım. Hapse girdim.
- J'ai volé et on m'a condamné.
Çok uzun yıllar önce.
C'était il ya longtemps.
Karım Karin, uzun yıllar önce öldü.
Ma femme Karine est morte depuis des années déjà.
Moskova'da heyecan bu gece yüksekti. Başkan, Sovyetler Birliği'nin uzun yıllar önce Q-bombasını icat etmiş olmasına rağmen SSCB'nin barışsever emekçileri olarak... Fenwick bombasının, emperyalist, savaş kışkırtıcısı sırtlanların kanlı ve açgözlü ellerine düşmemesi için gerekeni yapacaklarını söyledi.
Moscou... après avoir rendu hommage à l'inventeur soviétique de la bombe "Q"... a fait savoir que les travailleurs de l'URSS feraient en sorte... que la bombe ne tombe pas entre les mains... des capitalistes... impérialistes.
Tam burada, uzun yıllar önce.
A cet endroit-là. Il y a très longtemps.
Şimdiyse. gençliğinin büyük kısmını uzun yıllar önce, çok sayıda stadyumlarda haykıran kalabalıkların önünde bırakmış bir adamın yansımasını görüyor.
Dans le miroir, il voit un homme qui a semé sa jeunesse dans trop de stades, pendant trop longtemps, devant un public trop nombreux.
bu olay uzun yıllar önce olmuş, birinci dünya savaşı sonrasında.
C'est arrivé, il y a de nombreuses années, aprés la 1ere guerre mondiale
Aşkı uzun yıllar önce arkamda bıraktım. Şimdi Tomstone'daki mezarlıkta bir haçın altında yatıyor.
L'amour, j'y ai renoncé depuis longtemps, depuis qu'il gît sous une croix au cimetière de Tombstone.
Uzun yıllar önce ben de aynısını yapmıştım.
Il y a plusieurs années, j'ai refusé aussi
Uzun yıllar önce batıIı bir ajanı, şu Sturdevant denilen adamı benim yerime geçirmeye çalıştı.
Il m'a toujours détesté. Autrefois, il a même essayé de me faire remplacer par Sturdevant!
Ama uzun yıllar önce Amerika'da yaşadığınızı benden saklamak istediniz ki orada Daisy adında beyaz bir bebeğe bakıcılık yapıyordunuz.
Mais vous taisez un emploi précédent aux USA. Auprès d'un enfant blanc nommé Daisy.
Galaksinin kenarında yer aldığımız gerçeği uzun yıllar önce birinci dünya savaşı sonlarında yıldız kümelerini haritalandıran Harlow Shapley tarafından şekillendirildi.
Le fait qu'on soit en marge de la galaxie... a été découvert il y a longtemps... à la fin de la Première Guerre mondiale... par un homme appelé Harlow Shapley... qui répertoriait la position de ces amas d'étoiles.
Uzun yıllar önce bende yapardım.
il y a des années.
İk kez bir aile olarak burada birlikte olduk. Uzun yıllar önce ayrılmak zorunda kaldık.
C'est la première fois que nous sommes ensemble, comme une vraie famille, depuis que nous avons dû partir, il y a bien des années.
- Sanırım sen uzun yıllar önce...
- Je le pense. Etes-vous un peu...
Uzun yıllar önce.
Il y a longtemps...
Bir zamanlar, çok uzun yıllar önce..... bir Ortodoks manastırında yaşlı bir keşiş yaşarmış.
Il était une fois, il y a longtemps... un vieux moine qui vivait dans un monastère orthodoxe.
Küçük Willy'e eşim, uzun yıllar önce İskoçya yolculuğumuzda hamile kalmıştı...
Le petit Willy a été conçu pendant notre voyage en Ecosse il y a des années...
Uzun yıllar önce, Alpler'in yükseklerinde, gezginlerin bilmediği, antik dağların Provence'ın içlerine doğru sokulduğu bir bölgede yürüyüş turuna çıkmak için yola koyulmuştum.
Il y a bien des années, je faisais une longue course à pied sur des hauteurs absolument inconnues des touristes, dans cette très vieille région des Alpes qui pénètre en Provence.
Bir zamanlar, uzun yıllar önce Rockaway'deki komşularımızın evine iki hırsız girdi.
Il était une fois, il y a des années, deux cambrioleurs chez nos voisins.
Uzun yıllar önce Los Alamos'ta pek ilgisiz bir projede çalışmıştım.
J'ai travaillé sur un projet sans rapport à Los Alamos il y a très longtemps.
Gezegende çok uzun yıllar önce barış görüşmelerine başlayabilirdin.
- Enterprise, attendez. Merci.
Uzun yıllar önce, insanlarımız, ulu güçlere sahip varlıklara inanırdı.
Avant, notre peuple croyait à des êtres dotés de grands pouvoirs.
- Çok uzun yıllar önce, görülmemiş!
- Salut, ça fait un bail!
Uzun, siyah saçlı bir kız uzun yıllar önce kalbimi kırmıştı.
Une fille aux longs cheveux noirs brisa mon coeur il y a longtemps.
Hatırlıyorum... Bu yatakta yattığımı hatırlıyorum. Uzun yıllar önce, daha bu yatak senin değilken.
Je me souviens... quand je dormais dans ce lit... y a longtemps, avant que tu l'aies eu...
Aslında bir reklam ajansında çalışıyordum, uzun yıllar önce.
Je travaillais dans une agence de pub... mais c'était il y a des années.
* * Çok uzun yıllar önce * *
Il y a tant d'années
Uzun yıllar önce, bu köy nefret ve güvensizlik tarafından derinden bölünmüştü.
Il y a bien des années, le village était divisé par la haine et la méfiance.
Bildiğiniz gibi, bu şova uzun yıllar önce başladım. Başladığımda Ayetullah'ın sadece keçi sakalı vardı.
Ce show existe depuis si longtemps, que l'ayatollah n'avait qu'une barbiche.
Bina ağlamaya uzun yıllar önce başladı.
Il y a longtemps qu'il pleure.
Büyük Bağın bize anlattığına göre uzun yıllar önce halkımız, evren hakkındaki bilgilerimizi zenginleştirmek amacıyla diğer ırkları arayıp bulmak için yıldızları dolaşmış.
Le Grand Flux nous dit qu'il y a des années, notre peuple voyageait à la recherche d'autres races pour enrichir nos connaissances de l'univers.
Uzun yıllar evvel, savaştan önce evinizi ziyarete gelirdim.
J'ai habité là-bas pendant des années. Avez-vous déjà entendu parler d'un homme nommé Passworthy?
- Hayır, annem uzun yıllar önce öldü ve o zaman yalnızca babam kalmıştı.
Ma mère est morte il y a des années.
Kimisi azametli ve yeni, o kadar yeni ki yalnız bırakılmış... kimisi de insanların ayrılmak istemediği, yılların aşındırdığı basamaklar... zenginlerin yaptırdığı gösterişli basamaklar zenginlere tahsis edilmişti... uzun süre önce unutulmuş insanlar tarafından yapılan bayağı basamaklar da halka...
Escaliers neufs qu'on n'ose fouler... escaliers antiques où on s'assemble. Escaliers riches offerts par les riches... escaliers pauvres et délabrés... escaliers légers...
Zamanın başlangıcından beri gezegenimiz sizden hep ilerideydi. Bizim uzun zaman önce yaptığımız şeyleri keşfetmeniz yüzyıllarınızı aldı.
Depuis le début de vos temps, nous avons été pas lointain au-delà de votre planète... cela vous a pris des siècles même à la prise ce qui nous avons développé des ères il y a de vos années...
Uzun zaman önce, çok uzak bir ülkede bir kral ile, iyi yürekli bir kraliçe yaşardı. Yıllar boyunca bir çocukları olsun istediler ve sonunda dilekleri kabul oldu.
Il était une fois dans une contrée reculée, un roi et une reine qui depuis longtemps espéraient avoir un enfant.
Yıllar önce uzun ve yumuşak saçlarını omuzlarına kadar düşürürdü.
Il y a des années, elle laissait ses longs cheveux détaches.
Uzun yıllar Fransa'da yaşadıktan sonra, iki ay önce buradan birkaç kilometre ötede bir ev kiralamış.
Après avoir longtemps vécu en France elle a loué une villa ici il y a deux mois.
Biliyorum, kısa gözükse de bu gemide geçireceğimiz zaman uzun gelecek. Mısır'a hemen varmaya ve yıllar önce başladığım hazırlıkları bitirmeye hevesliyiz.
Bien que court, notre séjoursur ce navire nous paritra fort long, je le sais, si impatients sommes-nous d'arriver en Egypte et de terminerles préparatifs que j'ai entrepris il y a de trés nombreuses années.
Yıllar önce kendime uzun bir tatil sözü vermiştim.
Je me promets de longues vacances depuis longtemps.
Federasyon gezegeninizi ziyaret etmeyi uzun yıllar önce bıraktı.
Nous n'aurons pas besoin de vous avant l'inspection.
Uzun yıllar önce.
Il y a longtemps.
Ben uzun zaman önce ölmüşüm, yani dedem... ben doğmadan yıllar önce ölmüş.
Je veux dire, il est mort bien avant ma naissance.
Uzun yıllar önce yitirdiğim bakış.
Passeport!
yıllar önce 137
yıllar önceydi 17
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce ben geldim 22
yıllar önceydi 17
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce ben geldim 22
önce para 23
önce sen git 20
önce siz 62
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
önce sen git 20
önce siz 62
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun bir zaman 22
uzun zaman önce 180
uzun bir gündü 31
uzun zaman 39
uzun zamandır 69
uzun süre 24
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun bir zaman 22
uzun zaman önce 180
uzun bir gündü 31
uzun zaman 39
uzun zamandır 69
uzun süre 24