Uzun süredir traduction Français
4,765 traduction parallèle
Benden daha uzun süredir burada.
Elle est là depuis plus longtemps.
Bak, bunu uzun süredir söylemek istiyordum.
Écoute, je voulais le dire depuis longtemps.
Senden uzun süredir nefret etmiyorum.
Je ne te déteste plus depuis longtemps.
Uzun süredir gerçek bir randevuya çıkmamıştım.
Je n'ai pas eu de vrai rendez-vous depuis longtemps.
Uzun süredir görmediğin Kanadalı kuzenlerinden olmasın?
C'est qui? C'est peut-être un cousin éloigné du Canada?
Çok uzun süredir değil.
Peu de temps.
Çok uzun süredir!
Pendant trés longtemps!
Burada olmanızın bir nedeni de uzun süredir sihir ortağınız ve en iyi dostunuz Burt Wonderstone'dan ayrılmanız.
Vous étes ici aussi parce que vous avez eu une brouille avec votre partenaire de longue date ez'mei / / eur ami, Burt Wonderstone.
Uzun süredir görüşmedik.
Ça faisait un bail.
Hayır, uzun süredir bunu çekiyorum.
Non, j'ai ce probléme depuis longtemps.
Uzun süredir kayıp ağabeyim.
Et voilà mon frère que je croyais disparu.
Uzun süredir yapmıyor bunu. Tatlım.
Ça fait longtemps qu'il n'en fait plus.
Steven o kadar uzun süredir kayıp değildi.
Steven n'a pas disparu longtemps.
Senin yaşından uzun süredir tanıyorum onu, Sonny.
Je le connaissais avant ta naissance.
Karakter... bir çeşit uzun süredir kayıp fantastik bir arkadaş gibi.
Le personnage est... comme une sorte de fantastique vieil ami perdu de vue.
Uzun süredir onu görmüyordum.
Je l'ai pas vu depuis longtemps.
Uzun süredir bu böyle.
C'est terminé depuis longtemps.
Woodbury bu isme çok uzun süredir güveniyor.
Woodbury a confiance en ce nom depuis très longtemps.
Biliyorum şakalaşıyorduk, ama, demek istediğim, düşünüyordum, bilirsin, uzun süredir.
- Je sais! Mais j'ai réfléchi.
Uzun süredir düşünüyordum.
J'ai beaucoup réfléchi.
Uzun süredir mini bir Tac istiyordum. Çok güzel.
Je voulais un mini Taj Mahal depuis longtemps.
O zaman neden uzun süredir şehri araştırıp duruyorsun?
Pourquoi t'as cherché à la campagne pendant si longtemps alors?
Uzun süredir boks ile ilgilenir.
Il est dans le milieu depuis longtemps.
Genelde aşağı tarafa odaklıyız ama uzun süredir diyordum ki oralara da...
On est surtout au sud, mais j'ai déjà dit que...
Çok uzun süredir sevişmiyoruz.
On n'a pas fait l'amour depuis longtemps.
Eminim bunu söylemek için uzun süredir düşünüyorsundur.
Ça fait longtemps que tu veux me dire ça.
Çok uzun süredir.
Trop longtemps.
Her nekadar biz sen ve adı lazım değil ileden daha uzun süredir birlikte olsakta
Remarque, on est ensemble depuis plus longtemps.
Teknik olarak birlikte olmamamıza rağmen, daha uzun süredir birlikteydik.
- Même si... - On est ensemble depuis longtemps.
Aslinda bu ailede uzun süredir dogan ilk kizsin.
Et la première fille dans la famille depuis longtemps.
Bunlar benim uzun süredir çalıştırmadığım kaslarım.
Ce sont des muscles que je n'ai plus utilisé depuis longtemps.
O kadar uzun süredir o yaralarla yaşıyorsunuz ki artık orada olduklarını bile unuttunuz.
Vous vivez avec depuis si longtemps que vous en avez oublié l'existence.
Uzun süredir hap almıyorsun, değil mi?
Ça fait longtemps que tu n'as pas pris d'ampli, pas vrai? C'est ça?
Uzun süredir emlak işindeydim.
J'ai été dans l'immobilier pendant longtemps.
Aslında uzun süredir ayrılar.
Ils sont séparés depuis longtemps.
Sanırım bu uzun süredir bizimle gelen bu gelenek de bizimle beraber olacaktır ve nasıl olursa olsun kazanacağız.
La tradition est de notre côté et on a un équipage formidable. D'une façon ou d'une autre, on peut y arriver.
Ne demek. Uzun süredir burada zaten.
Oui, elle est ici depuis trop longtemps.
Uzun süredir kayıp olan deli ablam bana film paslıyor.
Ma s ur psychopathe va me pitcher un scénario!
Çok olmadı, birbirimizi de uzun süredir tanımıyoruz biliyorum.
C'est récent. On se fréquente depuis peu.
Taş parçası sahile düşmüştü uzun süredir denizde olmamış kadar dalga yarattı bu yüzden Doğu Sahili uluslararası sörfüyle meşhur.
Le rocher de Kik arrive sur la côte, créant de telles vagues que la mer n'en a jamais revu de semblables. C'est pourquoi la côte Est est internationalement renommée pour le surf.
Uzun süredir akademideyim, çok şey gördüm.
Je suis dans l'académie depuis longtemps. J'ai vu un tas de trucs.
Ama o kadar uzun süredir kötü muamele görüyorum ki...
J'ai été maltraitée si longtemps.
Bütün ABD'yi gezdim ama serseri bir bayana uzun süredir rastlamadım.
Je voyage à travers les États-Unis, mais une vagabonde? C'est très rare.
Afedersin. Çok uzun süredir yalnızım
Désolé, j'ai été seule si longtemps.
Uzun süredir düşünüyorum.
Tu ne penses pa qu'il serait temps?
Uzun bir süredir buralarda bu tarz bir şeyin olmasını bekliyorduk.
Ça faisait un bon moment qu'on s'attendait à ce qu'un truc comme ça nous tombe dessus.
Uzun bir süredir de böyleyim.
Depuis longtemps, en plus.
İnanç ve Adalet Yasası'nın, uzun bir süredir en büyük hayalim olduğunu hepiniz bilirsiniz.
Vous savez tous que la Loi sur la foi est un rêve que j'ai depuis longtemps.
Bu anın hayalini o kadar uzun süredir kuruyordum ki... -... böyle bir anda soyununca falan- - - Anladım.
J'ai tellement rêvé de ce moment, où on lâcherait tout pour un bon petit... ramonage au lieu d'attendre que tu sois trop crevée pour résister.
Uzun bir süredir.
Ça durerait longtemps?
Uzun süredir birlikteydik.
Elle m'a quitté il y a un an.
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun bir zaman 22
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun bir zaman 22