Ve beni traduction Français
35,993 traduction parallèle
Beni geçen gün babamlarda gördü ve beni iyice bir azarladı.
Non, elle m'a surpris chez papa hier, elle était sur mon dos.
Savunmasız durumdaydın ve beni sevdiğini söylemekten korkmamışsın.
Quand tu baissais la garde, tu n'avais pas peur de me dire que tu m'aimes.
Anne "İşte bu" dedi ve beni havuza fırlattı.
Alors que dites-vous?
Ben nadir bulunan, egzotik bir kuş gibiyim ve beni öğretmekten alıkoyamayacaksın.
Elle va bien. Tu n'es pas cynique.
Katia ve beni yoldan çıkarttılar.
Ils ont poursuivis Katia et je suis sortis de la route.
Sarah ve beni biliyor.
Il sait pour Sarah et moi..
Bu büyük jestlerine bir son ver ve beni kıskandırmaya çalışma.
Arrête de vouloir m'impressionner et me rendre jalouse.
Ve beni seviyor.
Et il m'aime.
Burayı kadın doldurdum ve beni sorguluyorsun, öyle mi?
J'ai bondé cet endroit avec des femmes et tu me questionnes?
Bir yıldız olmaya gitti, ve beni çürümem için orada bıraktı.
Il est juste parti pour devenir une star, et il m'a laissé pourrir.
Ve beni öldürmek istemiyor.
Et il ne me veut pas mort.
Marcus benim irtibat adamımdı, Ve beni bu işe sokan da Marcus'tu.
Marcus était le référent, et il m'a incluse dans l'opération.
En iyi yaptığın işi yap ve beni yalnız bırak, ben de arkadaşıma odaklanabileyim.
Alors pars, que je puisse me concentrer sur mon amie.
Sen benim babamdın ve beni terk ettin.
Tu étais mon père, et tu m'as abandonné.
Hayatta kimi istesen seçebilirdin ve beni seçtin.
Tu aurais pu choisir n'importe qui, mais c'est moi, l'élu.
Ve şimdi beni tutukluyor musunuz?
Et maintenant vous m'arrêtez?
Beni dinle, hiçbir kanıt olmayabilir ama sana söylüyorum gardiyana para ödedi ve bu konuda bir şeyler yapman gerek.
Je suis désolée, M'dame. Je ne peux pas parler des prisonniers. Pouvez-vous au moins me dire s'il a déjà été traité?
Ve yanılmıyorsam beni o partiden sürükleyerek çıkarmışlardı.
Je m'étais fait jeté.
Beni mağaralara ve hisarlara sürükleyeceksen konuşacak birilerine ihtiyacım olacak.
Parce que si tu dois me trainer dans des grottes et des forts, je vais avoir besoin de quelqu'un à qui parler.
Kalbinin derinliklerinde beni sevdiğini biliyorum, önemli olan bu ve ben de seni seviyorum.
Mais au moins, au fond de ton cœur, je sais que tu m'aimes, et je t'aime, aussi.
Seni kullanmayı istiyorum ve senin de beni kullanmanı istiyorum.
Je veux t'utiliser et je veux que tu m'utilises.
Tur rehberi gibi hissetmeni istemiyorum ve hiç bulunmadığın yerlere beni götürmeni ve umursamadığın şeyleri anlatmanı.
Ne te sens pas obligé de faire le guide touristique. De m'emmener dans des endroits où tu n'es jamais allé, ou de me parler de choses dont tu te fiches.
Senin bağlılığın cesaretin ve bana olan şaşmaz sadakatin beni hayatta tuttu.
Ton allégeance, et ton courage, et ta fidélité envers moi m'a maintenu en vie.
- ve yerine beni çağırdılar!
- et ils veulent que je la remplace!
Beni peynirle besliyordu, ve ben...
Désolée! Il me donnait du fromage à manger
Ayrıca, Riley Angela'nın Emma'yı bir saatliğine görmesine izin vermem için beni ikna etti ve ben orada olmak istemedim.
Riley m'a convaincu de laisser Angela voir Emma pendant une heure et je veux être loin quand ça arrive.
Lütfen bana kızma. Angela beni kandırıp bir dergiye röportaj verdi ve bekar anne olduğunu söyledi... Her şey benim suçum ama bunu düzelttim.
S'il te plaît ne t'énerve pas, mais Angela m'a joué un tour, elle a donné une interview pour un magazine et elle a menti sur le fait d'être une mère célibataire, et c'est totalement ma faute.
Dönünce beni yere düşürdü. Sonra cüzdanımı ve telefonumu çaldı.
Je me suis retourné et elle m'a cogné, puis volé mon portable et portefeuille.
Sen ve kardeşim bana komplo kurarak uzun zaman beni tutsak ettiniz.
Mon frère et toi avez comploté pour m'enfermer, pour l'éternité.
Ve çok yakında beni de seninle birlikte alaşağı edecek.
Et bientôt, il m'entrainera avec toi.
Bak, bak. Nerede olduklarını bilmiyorum ama beni birkaç saat önce aradı. Bir iki saat önce aradı ve adama verdiğim yatıştırıcıyı sordu.
Écoutez, je sais pas où ils sont, mais elle m'a appelé pour savoir quel anesthésiant j'ai utilisé sur le mec.
Ve o gün beni sonsuza kadar seveceğine emin olacağım.
Et ce jour-là, je sais que tu m'aimeras pour toujours.
Birlikte otururuz, Ve neden beni buraya getirdiğini bana söylersin.
On va discuter, et vous me dites pourquoi vous m'avez amené ici.
Beni altı yıldır hayatta tutan ve kaçmamı sağlayan şeydi.
Il m'a permis de tenir six ans, il m'a donné la volonté de m'échapper.
O ve Majestelerinin Krallığı beni terketti, O yüzden cezalandırılmaları gerekliydi.
Lui et le royaume de Sa Majesté m'ont abandonné, ils devaient donc être punis.
Ve birgün beraber hazırladığımız kaçış planını.. uygularken beni ateş halindeki kafeste ölüme terk edip kaçtı.
Puis un jour, au lieu de fomenter un plan pour s'échapper à deux, il m'a laissé mourir dans une cage en feu.
Ve biliyorum ki ne olursa olsun o beni asla terketmez.
Et je sais que quoi qu'il arrive, il ne me laissera pas tomber.
Beni boşver o zaman ama hayatı Elena'ya bağlı olan ve bizi de onsuz bir hayata iten seni gerçekten özlüyor mu sanıyorsun geride kalan diğer arkadaşlarının?
Tu me dis d'aller me faire foutre, ok. Vis ta vie attachée à celle d'Elena, me destinant, et pour être honnête, destinant tous nos amis, à une vie sans la personne qui nous manque le plus et qui, pour être clair, n'est pas toi.
İlk defa beni sevdiğini söyleme cesaretini buldu.. Ve sağa doğru bir adım attığımda ise sen her şeyi mahvetmeden önce yaşamayı hayal ettiği hayat için tedaviyi alışını izlediğim yere geliyorum.
La première fois qu'elle a eu le courage de me dire qu'elle m'aimait, et à seulement un pas sur ma droite, est l'endroit où je l'ai regardé prendre le remède qui lui permettrait d'avoir la vie qu'elle rêvait
Tüm yapabildiğim bunun için özür dilemek ve bir gün beni affedebileceğini ummak..
Tout ce que je peux dire est que je suis désolé et que j'espère que tu me pardonneras un jour.
Beni tekrar ve tekrar kurtarıyorsun çünkü
La seule raison pour laquelle tu m'as sauvée à maintes reprises c'est parce que tu crois que si tu ne l'avais pas fait,
Beni tam anlamıyla bir cehenneme soktun ve bu konunun kapanmasına henüz hazır değilim.
Tu m'as littéralement fait traverser l'enfer, et je ne suis pas encore prête à te le pardonner.
Beni takip et, sadece beni. Ve böylece arkadaşlarımıza biraz zaman kazandırmış oluruz.
Chasse-moi, et seulement moi, et ça donnera à nos amis un peu de temps pour régler tout ça.
Eğer benimle gelirsen işleri bok edeceksin onunla sorunlar yaşayacaksın ve bunun için beni suçlayacaksın.
Si tu viens avec moi, et fais tout foirer, Tu auras des problèmes et me mettras tout sur le dos.
O zaman şimdi de sen beni terk et. Ve neler olacağından endişe etme.
Cette fois-ci... c'est toi qui me laisses, et n'aie pas peur de ce qui va arriver.
Bana onu hapsetmek için mührü verdin ve o beni değiştirince ki bu engellenemez bir şey beni bir kenara attın.
Tu m'as donné la marque pour l'enfermer, et quand elle m'a changé, comme le fait toujours la marque, tu m'as jeté.
Seni sevdim ve düşündüm ki... Senin de beni sevdiğini biliyordum.
Je t'aimais et je croyais que... non, je savais, que tu m'aimais aussi.
Sonra beni hapsettin ve tek düşünebildiğim sana acı çektirmekti.
Ensuite tu m'as enfermée. Tout ce à quoi je pouvais penser, c'était à te faire souffrir.
Şu işe bak! Ben de biraz sarhoş olabilirim... traktör sürüyorum ve az önce polis beni kenara çekti.
C'est fou, parce que, je suis peut-être un peu ivre, je conduis un tracteur et je viens de me faire arrêter.
Ben bir konu açıyorum, sen beni susturuyorsun ve tartışma bitiyor.
Je te parle, tu m'arrêtes, et c'est la fin de la discussion.
Çünkü şöhreti ve servetine rağmen yalnız biri olarak beni etkiliyor.
Car, malgré sa célébrité et sa fortune, il est seul.
ve benim 32
beni 794
benito 18
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni 794
benito 18
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
benim için fark etmez 98
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18