Yapman gerekeni biliyorsun traduction Français
136 traduction parallèle
Evet Luke, yapman gerekeni biliyorsun.
Luke, fais ton boulot.
Yapman gerekeni biliyorsun.
Tu sais quoi faire.
Yapman gerekeni biliyorsun.
Vous connaissez vos devoirs.
Yapman gerekeni biliyorsun, Joe.
Tu sais ce que j'ai à faire.
Karşı tarafa geçtiğinde yapman gerekeni biliyorsun.
Tu attendras le bon moment.
O halde bu gece yapman gerekeni biliyorsun. Aynı provalardaki gibi.
Tout ce qu'il te reste à faire, c'est continuer comme prévu.
Yapman gerekeni biliyorsun kovboy.
Tu sais ce qu'il te reste à faire, cow-boy?
Şimdi sen bedeni yapan video terimisin. Yapman gerekeni biliyorsun.
Et maintenant que vous êtes la parole vidéo faite chair, vous savez ce que vous devez faire.
Al, yapman gerekeni biliyorsun.
Tu sais ce que tu dois faire.
Yapman gerekeni biliyorsun.
Tu sais ce que tu as à faire.
Yapman gerekeni biliyorsun.
Tu sais ce qu'il te reste à faire.
Yapman gerekeni biliyorsun, Kovboy.
Tu sais ce qui te reste à faire, cow-boy.
Yapman gerekeni biliyorsun, kovboy.
Tu sais ce qui te reste à faire, cow-boy.
Yapman gerekeni biliyorsun.
Tu sais ce que tu dois faire.
Çok büyük iş. Aptal rolü yapma, yapman gerekeni biliyorsun.
C'est Beaucoup trop pour moi.
Yapman gerekeni biliyorsun, moruk.
Tu connais l'exercice. Croulant.
Yapman gerekeni biliyorsun, Gnaghi.
Occupe-toi du reste.
Haydi Guy, yapman gerekeni biliyorsun. Başka seçeneğin yok.
Tu sais ce que tu dois faire.
Yapman gerekeni biliyorsun.
Tu sais ce que t'as à faire, non?
- Yapman gerekeni biliyorsun.
- Tu connais la routine?
Yapman gerekeni biliyorsun.
Tu sais ce qu'il te reste a faire.
Tyr, yapman gerekeni biliyorsun.
Tyr, tu sais quoi faire. Fais-le.
- Yapman gerekeni biliyorsun.
- Tu sais ce que tu dois faire.
Hildenberg... yapman gerekeni biliyorsun.
Hildenburg, tu sais ce que tu as à faire.
Yapman gerekeni biliyorsun, Carla'ya karşı dürüst ol, ne kadar zor gelse de.
Tu sais quoi faire. Sois franc avec Carla, même si c'est dur.
Yapman gerekeni biliyorsun, Billie.
Vous savez quoi faire, Billie.
Yapman gerekeni biliyorsun.
Tu sais ce qu'il faut faire.
Gitmemizi istiyorsan yapman gerekeni biliyorsun.
Vous ne voulez plus de notre présence, tu sais ce qu'il te reste à faire.
- Tanrım. - Sanırım yapman gerekeni biliyorsun.
Tu sais ce qu'il te reste à faire.
- Pışık! Telesekreterime ulaştın. Yapman gerekeni biliyorsun.
T'as mon répondeur, à toi.
Yapman gerekeni biliyorsun, değil mi?
Tu sais ce qu'on est censé faire, pas vrai?
Sonra yapman gerekeni biliyorsun.
Tu sais ce que tu dois faire ensuite.
Yapman gerekeni biliyorsun.
Vous savez quoi faire.
Eric, yapman gerekeni biliyorsun!
Eric, tu sais ce que tu dois faire.
Yapman gerekeni biliyorsun.
Vous savez ce qu'il vous reste à faire pour gagner cet argent.
Yapman gerekeni biliyorsun.
Vous savez ce que vous avez à faire.
Yapman gerekeni biliyorsun.
Tu connais ton devoir mais comprends bien :
Dinle. Bence, onu kaybetmek istemiyorsan, yapman gerekeni biliyorsun.
Ecoutez, si vous ne voulez pas la perdre, vous savez ce qu'il vous reste à faire.
Yapman gerekeni biliyorsun. Don!
Tu sais ce que tu dois faire, Don.
Yapman gerekeni biliyorsun.
Claire, tu sais ce que tu as à faire.
Roberto, yapman gerekeni biliyorsun.
Roberto, tu sais quoi faire.
Tamam, yapman gerekeni biliyorsun.
Tu sais quoi faire.
Yapman gerekeni biliyorsun.
Tu sais ce que t'as à faire.
Zamanımız bitiyor ama içinde bir yerde yapman gerekeni biliyorsun.
- Malheureusement, nous manquons de temps. Mais je sais que dans votre for intérieur, vous savez quelle décision prendre. Merci de votre appel et bonne chance.
Yaşlı adamı görürsen yapman gerekeni biliyorsun.
Si vous voyez le vieux, vous savez quoi faire.
Yapman gerekeni biliyorsun. Bu yüzden benim yardımcımsın. - Başka yapabileceğim bir şey...?
Fais ton boulot, t'es pas mon assistante pour rien.
Yani, yapman gerekeni biliyorsun.
Donc, tu sais ce que t'as à faire?
- Yapman gerekeni her zaman biliyorsun. - Kesinlikle!
Tu sais exactement comment agir.
Yapman gerekeni biliyorsun.
Et qu'est-ce que je ferai?
Evet, şey, biliyorsun, yapman gerekeni yapmalısın.
Fais ce que tu as à faire.
Yapman gerekeni biliyorsun Alice.
Tu sais quoi?
yapman gerekeni yap 39
yapman gerekeni yaptın 18
biliyorsun 4418
biliyorsunuz ki 33
biliyorsunuz 744
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorsun bunu 34
yapman gerekeni yaptın 18
biliyorsun 4418
biliyorsunuz ki 33
biliyorsunuz 744
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorsun bunu 34
biliyorsun işte 57
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmamalısın 52
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmamalısın 52
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmam 83
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69
yapmayın çocuklar 34
yapmak zorundasın 42
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69
yapmayın çocuklar 34
yapmak zorundasın 42