Yararı yok traduction Français
805 traduction parallèle
Konuşmanın bir yararı yok. Ne demek istediğimi anlamıyorsunuz.
Vous ne comprenez pas ce que je dis.
- Hiç yararı yok.
- Ça ne sert à rien.
- Yararı yok çocuklar.
- Alors, c'est inutile.
Yararı yok Rainsford. Söylemeyecek.
Inutile d'insister, Rainsford, il ne vous le dira pas avant de vous avoir montré sa salle des trophées
Yararı yok, yararı yok. Tek kuruşumuz bile yok.
Ça ne sert à rien, on est sans le sou.
Burası ile konuşmanın yararı yok.
Inutile d'aller dans celui-là.
Daha fazla cephane harcamanın hiçbir yararı yok.
Cela ne ferait que gaspiller nos munitions.
Hayır, yararı yok.
Non, c'est inutile.
Karenin seni boşamayı reddediyor. Herkesin önünde kendimizi afişe etmenin yararı yok.
Si Karenin refuse de divorcer, pourquoi nous afficher?
Tanrı'nın iradesine karşı çıkmanın hiçbir yararı yok.
Accepte Ia volonté de Dieu.
Yararı yok Geoffrey.
C'est inutile.
Dur biraz Ruggles. Yararı yok lordum.
Milord, ma décision est prise.
Zarlar öyle düşmüşse ağlamanın yararı yok.
A quoi bon pleurer? C'est le destin.
- Yararı yok, Robert
Ça ne suffira pas.
Bana isim takmanın bir yararı yok Susan, çünkü seninle tartışmayacağım.
Inutile de m'injurier. Je ne répondrai même pas.
Yararı yok.
A quoi bon.
- Yararı yok. - Ne demek bu? O, seni zehirlemiş demek.
Tu as beau faire... tu l'as dans la peau.
Yararı yok.
A quoi bon?
Yararı yok!
C'est inutile!
Yararı yok. - Çıkaracak mısın?
- Il va sortir ou pas?
Yararı yok, değil mi?
Robert, ça n'ira pas!
Paniğe kapılmanın yararı yok.
Ça ne sert à rien de paniquer.
- Beş fincan içtim. Yararı yok.
Ce sera le sixième!
- Sinirlenmenin yararı yok.
- Du calme...
Yararı yok Jekyll.
Tu es pris, Jekyll!
Yararı yok Jekyll. Sakinleşsen iyi olur.
Suivez-nous sans résister.
Oh, Yararı yok.
Oh, c'est inutile.
Yararı yok, Thorndike.
C'est inutile, Thorndike.
Hiç yararı yok.
Tout à fait inutile.
Yapabileceğin fazla birşey yok. Yararı yok, sevgilim.
Ça lui est déjà arrivé.
Yararı yok, o kadar.
Ça ne sert à rien, un point c'est tout.
O zaman telgrafın bana bir yararı yok.
Alors ce télégraphe ne me servira à rien.
O çeki neden bozdurmaman gerektiğini anlamıyorsan açıklamamın yararı yok.
Si tu ne comprends pas, inutile de t'expliquer.
Yararı yok. Her kimse onu koruyamazsın.
Tu ne peux protéger personne.
Bunun hiç bir yararı yok. Kalkacak mısın sen?
Tout cela ne rime à rien Relève-toi!
Sanırım suçsuz olduğumuzu tekrar söylemenin bir yararı yok.
Rien ne sert de clamer l'innocence?
Yararı yok, Maestro.
À quoi bon?
Artık sana bir yararı yok.
Elles ne vous aideront plus.
- Buyurun. - Ama bir yararı yok.
Mais ça ne sert à rien.
Yararı yok Büyükbaba. Diretiyorum.
C'est inutile, grand-père, je fais grève.
- Yararı yok.
- Inutile.
Korkarım, tekneyi gözlemenin yararı yok.
Inutile d'attendre un bateau.
Yararı yok, Bayan Claythorne.
Inutile, Miss Claythorne.
Yararı yok.
Inutile.
- Saklanmanın bir yararı yok artık.
- Où vas-tu?
Anlattıklarıma ekleyeceğim bir şey yok, Müfettiş. Hepsi bu kadar. Böyle konuşmanızın bir yararı olmayacak Bay Lawrence.
J'ignore si je peux vous aider, mais posez-moi vos questions.
Onunla tartışmanın bir yararı yok.
A quoi bon se battre avec lui?
Yararı yok
C'est inutile.
Eğer bir yararı olacağını bilsem, O'na bedenimi verirdim. Hiçbir şey yok mu?
Je donnerais ma vie si ça pouvait aider.
Bunu düşünmenin yararı yok.
A quoi bon?
Isabella gibi sadece güzel görnünmede hiç bir yarar yok.
Il ne suffit pas d'être jolie, comme Isabella.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65