Yemek hazır traduction Français
1,329 traduction parallèle
İşte, çocuklar. Yemek hazır.
Le dîner est servi, les enfants.
Yemek hazır değil.
Le dîner n'est pas prêt.
Yemek hazır.
Le repas est prêt.
Duş al ve gel.Yemek hazır
Retourne avant que mon cœur ne faiblisse.
Pekala, millet, yemek hazır.
Le dîner est servi.
Yemek hazır sayılır.
Le dîner est presque prêt.
Yemek hazır.
Le déjeuner est prêt.
- Yemek hazır.
- C'est servi.
Yemek hazır.
Le dîner est prêt.
Yemek hazır.
Le dîner est servi.
Yemek hazır.
Le déjeuner est servi.
Yemek hazır olmak üzere.
C'est presque prêt.
Yemek hazır mı?
C'est prêt?
Kimin aklına gelirdi? Hadi, bebeğim, yemek hazır!
À table, mon chou.
Haydi beyler, yemek hazır.
Les garçons. Le dîner est prêt.
Yemek hazır mı?
Fini?
Güzel bir yemek hazırladım. Hayır işi değil bu.
Je ne vous ai pas servi un festin par charité.
Yemek hazır.
C'est bientot pret.
Marty, tatlım, yemek hazır.
Marty, mon chéri, à table!
Aya, yemek hazır.
Arya, le dîner est prêt.
Yemek hazır!
Erika, le dîner est prêt!
- Yemek hazır!
- A table!
Yemek hazır, EIIing.
Le dîner est servi, Elling.
En iyiyim. En mükemmel hizmetçi benim! Ne zaman acıkacaklarını bildiğimden, yemek hazırdır.
La domestique parfaite lls ont faim, le repas est prêt
Gelin yemek hazır.
Allez, mettez-vous à table.
Yıkan, yemek hazır
Toi et Sadhana n'irez nulle part, Vivek!
Ellerini yıka. Yemek birazdan hazır olur.
Va te laver, on mange bientôt.
Yemek neredeyse hazır.
Le dîner est presque prêt.
Hazır olduğunuzda Merkez Odada güzel yemek bekliyor olacak.
Un vrai repas vous sera servi quand vous le voudrez.
Pekâlâ! Hazır yemek, ha?
Kentucky Fried Chicken!
- Yemek neredeyse hazır.
Le dîner est presque prêt.
Hazır yemek.
Devant la télé.
Yemek kısa zamanda hazır olacak.
Le dîner sera bientôt prêt.
Yemek neredeyse hazır.
Le dîner va être prêt
Bahadur hastadır. - Kahvaltıda ne yemek istersin, kendim hazırlayacağım.
Alors, dis-moi ce que tu veux manger pour le petit déjeuner, je vais le préparer.
Uzaklaşma, yemek nerdeyse hazır.
Ne t'éloigne pas trop, on va bientôt déjeuner.
Yemek birazdan hazır olacak.
On va déjeuner dans une minute.
Yemek neredeyse hazır!
On va bientôt manger!
Yemek hazır.
Le repas est prêt!
Yemek bir dakika içinde hazır, tamam mı?
Déjeuner dans une minute, OK?
- Sinemacılık hazır yemek gibi değildir.
ça ne m'a jamais traversé l'esprit que tu puisses échouer.
"Sinemacılık, hazır yemek gibi değildir."
Bonne chance. Suivant!
Tamam. Yemek bir saate hazır olur.
Bien, le dîner sera prêt dans une heure environ.
Yemek 20 dakika içinde hazır olacak. Çok heyecanlıyım.
On dîne dans vingt minutes.
Yemek saat yedide. Gitmeye hazır ol.
Le dîner est à 19 h. Sois prête.
- Gelin. Yemek 20 dakikaya hazır.
On mange dans 20 minutes.
Dickie, Elizabeth, yemek hazır!
D'accord, à demain.
Yemek hazır.
Juste une minute, je ne... trouve pas le citron... Que faîtes-vous?
Yemek birazdan hazır olacak.
Et le dîner est bientôt prêt.
Yemek neredeyse hazır.
C'est presque prêt.
Hazır yemek alsan yeter.
Achète des trucs qu'il suffit de réchauffer.
yemek hazır mı 27
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırmısın 32
hazırlan 155
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırmısın 32
hazırlan 155
hazırlar 37
hazırlanın 151
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49
hazırlanın 151
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49