Yeni bir traduction Français
48,744 traduction parallèle
Postanede her sene yeni bir ördek posta pulu tasarım yarışması düzenleniyor.
Et ils ont un concours pour créer un nouveau timbre canard chaque année.
Büyük baş hayvanların çektikleri acıya yeni bir bakış açısı kazanmak dışında tabii.
Mis a part la réalisation de la dangerosité de cet engin Se baladant partout dans les rues?
İlaç şirketleri yeni bir ilacı bakanlık onayı alıp piyasaya sürmeden önce denerler...
Avant qu'une compagnie pharmaceutique puisse vendre un nouveau médicament, ils font des essais avant que l'agence des médicaments donne son accord.
Yeni bir şey hatırlama ihtimali her zaman var.
Il y a toujours une chance qu'elle se rappelle quelque chose de nouveau.
Ama karınızın ya da sizin yeni bir şey hatırlama olasılığı her zaman var.
Mais vous ou votre femme pouvez vous rappeler de quelque chose de nouveau.
Eski görüntülere başvurmak zorunda kaldığınızda, bunun anlamı yeni bir şeye sahip olmadığınızdır.
Quand il faut sortir de vieilles images, c'est que l'on ne peut pas en avoir de nouvelles.
Belkide hiçbir zaman yeni bir şey olmayacağı içindir.
Peut-être car il n'y aura plus rien de nouveau.
Yeni bir görev aldım, Doris beni götürecek.
J'ai une nouvelle mission, et Doris va me déposer sur le chemin.
Artık yeni bir takımım var.
J'ai une nouvelle équipe.
- Yeni bir gelişme var.
- On a du nouveau.
Ulusal Güvenlik Ajansı'ndaki söylentiye göre Al-Sakar yurtiçi ve yurtdışında yeni bir saldırı plânlıyor.
La NSA indiquent de nouvelles attaques possibles d'Al-Sakar, chez nous et à l'étranger.
Yeni bir plan yapabiliriz...
On peut reporter.
Bizim için heyecan verici yeni bir bölge.
Et bien, c'est un nouveau territoire excitant pour nous.
Soru "yeni bir bebeğe hazır mısın?".
C'est "es-tu prête à avoir un autre enfant?"
Neredeyse tamami renk alani tarzinda yeni bir film çikardi ama çok iyi.
Il a sorti un nouveau film abstrait, mais il est très bon.
Yeni bir sey deniyorum da.
Je teste un nouveau truc.
Evet, yeni bir kaynatma kazanim, ezme fiçim var.
J'ai une nouvelle cuve d'ébullition, une nouvelle cuve d'empâtage.
"Çeşitli mezunlar için hayalimiz olan yeni bir spor salonu skorbordu satın almak için bir fırsat."
"Une occasion pour les anciens de soutenir notre rêve dâ € ™ un nouveau tableau pour le gymnase"?
Son kez diyeyim, Majid Nassar'ın sorgusuna dair elimde yeni bir bilgi yok buna yeri ve bize verdiği ya da vermediği tüm bilgiler de dâhil ki bunlar zaten gizli olurdu.
Je n'ai aucune nouvelle information concernant l'interrogatoire de Nassar ni où il se trouve ni d'informations qu'il aurait pu nous fournir et qui aurait été top secret.
- Bu yeni bir haber değil.
- C'est pas nouveau.
Ve yeni bir gelişme olursa beni bilgilendirin.
Et prévenez-moi dès que vous avez du nouveau.
Parasını yeni bir işe yatırdı- - Suçları kuluçkaya yatırıyor.
Il a investi son argent dans un nouveau marché, le développement criminel.
Ama işleyecek kadar veri yoktu, bu yüzden yeni bir LSM algoritması denedim.
Mais il n'y avait pas assez de données, alors j'ai essayé un nouvel algorithme LMS.
Bütçeyi yeni bir ajan alacak kadar artırabildim.
J'ai réussi à débloquer le budget pour engager un nouvel agent.
Ama yeni bir şey öğrendim, en karışık aile ilişkisi bu elemanla.
Mais je viens d'apprendre que son lien familial le plus complexe est avec ce gars.
- Yeni bir iş buldu.
Il a trouvé un nouveau boulot.
- Keşfedilmemiş bir bölgeye açılan yeni bir çatlak bulduk.
On a trouvé une nouvelle fissure, qui menait vers une région non explorée.
Gelecek nesiller için sesimizi kaydetmişti. Geçen yılki olana çok hasta olduğum için katılamadım, ben de... bu şekilde yeni bir Şükran Günü geleneği başlattım.
L'an passé, j'étais trop malade pour y aller, alors j'ai inauguré une nouvelle tradition.
Sivillerin çektiği acılar, Rusya'nın hava saldırılarıyla yeni bir boyut kazandı.
[Journaliste à la TV] La souffrance des civils aborde un nouveau chapitre avec les opérations aériennes russes.
Rollo'nun kıyıda yeni bir krallığı var.
Rollo a un domaine sur la côte.
Yeni bir Evie.
- C'est une nouvelle Evie. - [EVIE PLEURNICHE]
Yeni bir aygırımız var!
Les voyons sont de sortie!
Bak, Jesse'ye yeni bir pasaport alacağım ve onu yurtdışına göndereceğim.
Écoute, je vais lui trouver un nouveau passeport, l'emmener loin. Lui offrir une nouvelle vie.
Ona yeni bir yaşam kuracağım.
Lui offrir une nouvelle vie.
Yeni bir asistana ihtiyacımız vardı.
Quel est le problème?
Yeni bir tasma seçelim diye mi geldin?
Tu viens choisir un nouveau collier, n'est-ce pas?
Ama bu sefer yeni bir şey daha vardı.
Sauf cette fois, il y avait quelque chose de nouveau.
Sanırım ona yeni bir isim vermeliyiz.
On devrait lui donner un nouveau nom.
Yeni bir toplum kuruyoruz ve bu toplum için San Francisco'dan daha iyi bir yer olamaz.
On crée une nouvelle société et je ne vois pas quel meilleur endroit où aller que San Francisco.
Onlara yeni bir hayat temin ediyormuş. Beşikten günümüze kadar tamamıyla dolu.
Il leur offre de nouvelles vies, entièrement documentées du berceau au présent.
Barerra yeni bir hayat ve kimlik edinmiş olabilir. Ama hala aynı kişi. Aynı becerilere sahip.
Barrera peut avoir obtenu une nouvelle vie, une nouvelle identité, mais elle est toujours la même personne avec le même ensemble de compétences.
Bilin bakalım, yeni minivan model arabada bir kızla oturan adam kim?
Devinez qui vient de renverser un gars avec son monospace tout neuf?
Yıkıcı bir saldırının bıraktığı izler daha çok yeni.
On a souffert d'une attaque terrible.
- Yeni bir toplantı mı?
- Un briefing?
Daha yeni, büyük bir terör saldırısını önledin, bildiğim en zeki ve cesur insanlardan birisin. Ve... kedilere alerjin var.
Tu viens d'arrêter une attaque massive terroriste, tu es l'une des plus intelligente, et courageuse personne que je connaisse, et euh... tu es allergique aux chats.
Bunlar AHM'deki yeni görevi için aldığı yeni ayakkabılar gerginlik belirtilerini de eklersen elimizde manipülasyona açık karagözlü bir acemimiz olur.
Ce sont de nouvelles chaussures pour une nouvelle position à ANC. Tu ajoutes 4 marques d'anxiétés, on a une débutante au yeux de biche, qui est mûre pour la manipulation.
Yeni komşular bir tuhaf.
Les nouveaux voisins sont bizarres.
Onbaşı İnatçı taktiğini değiştirmediği için Richard'la bir sonraki denememizde yeni ekipmanlar kullanmaya karar verdik.
Puisque Caporal Tétu ne voulait pas changé de tactique, Richard et moi avons décidé pour notre essai suivant, d'apporter de nouveaux équipements de combat.
Ayrıca, bu sıralarda ölmek üzere olan biyolojik babasını yeni bulmuş, siyah üvey bir erkek kardeşim var.
Tu veux pas voir ça de près?
Yeni haline bir bakalım!
HANK : Laisse-moi voir le nouveau toi!
- Yeni çevrilmiş toprak bataklık... hepsi yumuşak bir şeye çarpmış.
Fraîchement labouré, marécages... Ils sont tombés sur quelque chose de mou.
yeni bir hayat 16
yeni bir haber var mı 16
yeni bir şey yok 30
yeni bir şey var mı 44
yeni bir şey 30
yeni bir şey değil 19
yeni bir çağın başlangıcıydı 19
bird 48
bira 266
birdie 58
yeni bir haber var mı 16
yeni bir şey yok 30
yeni bir şey var mı 44
yeni bir şey 30
yeni bir şey değil 19
yeni bir çağın başlangıcıydı 19
bird 48
bira 266
birdie 58
birdy 30
bırak 1242
biri 247
bir hafta sonra 49
birşey 36
birmingham 23
birkaç 16
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir tanem 228
bırak 1242
biri 247
bir hafta sonra 49
birşey 36
birmingham 23
birkaç 16
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir tanem 228
bir şey olmaz 235
bırak beni 1950
biraz 988
birazcık 224
bırakma 58
birazdan 150
birlikte 205
birisi 209
birini 32
bir gelişme var mı 30
bırak beni 1950
biraz 988
birazcık 224
bırakma 58
birazdan 150
birlikte 205
birisi 209
birini 32
bir gelişme var mı 30
bırakıyorum 119
bir ay sonra 33
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir dakika 5689
bir şey mi oldu 310
bir defa 29
bir sabah 32
bir ay sonra 33
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir dakika 5689
bir şey mi oldu 310
bir defa 29
bir sabah 32