English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Yı aradım

Yı aradım traduction Français

1,156 traduction parallèle
Bu yüzden Leda'yı aradım.
J'ai appelé Leda.
Kyra'yı aradım.
J'ai appelé Kyra.
Uyuyamadım ve akla gelebilecek en sıkıcı yazıyı aradım.
J'arrivais pas à dormir. J'ai donc cherché la prose la plus ennuyeuse que je pouvais trouver.
Yukarıyı aradım çoktan.
- Oui, j'ai déjà appelé en haut.
- Bir saniye görüşebilir miyiz? - Ancak tesisatçıyı aradım en kısa sürede gelmeye çalışacağına dair...
Mais j'ai appelé le plombier, il m'a assuré que...
Geçen gün aldığım bilgiyi doğrulamak için Dünya'yı aradım.
Demande au gouvernement terrien de confirmer l'info reçue récemment.
Yukarıyı aradım.
J'ai même appelé l'administration.
Alicia'yı aradın mı?
Tu as téléphoné à Alicia?
Yıllardır ne aradığımı keşfettim.
J'ai enfin trouvé ce que je cherchais.
Beni en son ne zaman işten aradığını bile hatırla...
Il y a un siècle que tu ne m'avais pas appelé de ton...
- Beni bir ay önce aradı.
- Il m'a appelé il y a un mois.
Ben sadece neden hazineyi aradığınla ilgili biraz meraklıyım.
Je suis curieux de savoir pourquoi tu cherches le trésor.
Bakın aracı aradım ve şüpheli herhangi bir şeye rastlamadım.
J'ai fouillé son camion, il n'y a rien de suspect, ni de traces de lutte.
Birkaç dakika önce Billy merkezi aradı ve kaza ihbarında bulunup, yardım istedi.
Il y a une minute, Billy... A signalé un accident à l'intersection de la l-40.
O zamanlar yaptım. Ama aradığımı bulamadım.
Je suis passée par tout ça, et je n'y ai pas trouvé ce que je cherchais...
Her yerde aradım, ama onları bulamadım.
J'ai cherché partout, mais elles n'y étaient plus.
Seni eskiden bulunduğun yerde aradım ama bulamadım.
Là oû vous étiez avant, mais vous n'y étiez plus.
Ne oluyor? Seni her yerden aradım.
Qu'est-ce qu'il y a?
Yeme bozuklukları kliniğini aradım. Yedi hafta yer yokmuş.
Il y a 7 semaines d'attente pour le centre des troubles alimentaires.
Aradığımız adamlar orada mı çalışıyor?
Et l'homme qu'on recherche y travaille, c'est ça?
Havaalanında aradığımız adamı gördüğü ortada. Büyük ihtimelle adam elçilik binasındaydı.
Il a vu quelqu'un à l'aéroport, c'est évident, il y a des chances que ce quelqu'un ait été à l'ambassade.
Pantolonsuz bir biçimde, bir yığın para ile birlikte burada ne aradığımızı merak ediyorsundur.
Vous vous demandez ce qu'on fait devant tout ce fric et moi en caleçon.
Bay Wix, aradığımız taşıyıcı mili nerede bulabileceğimizi gösterdi.
M. Wix nous a trouvé ces coussinets magnétiques que nous cherchions.
Fırtına yüzünden uçuşum ertelendi,... ben de yemeğe çıkar mıyız acaba diye aradım.
Mon vol a été annulé à cause de la tempête. Je me demandais si l'invitation à dîner tenait toujours.
Aradığınız birşey var mı? 9 dakika hakkında.
Y a-t-il autre chose que vous recherchez?
Aradım, aradım ve en az beklentim olduğu zaman buldum.
J'ai cherché, cherché et je trouve quand je m'y attends le moins.
3 gün önce Tony beni aradı ve 6 yıl kalamayacağını söyledi.
Tony m'a dit il y a trois jours qu'il ne pouvait pas faire six ans.
24 yıl önce aradığım kişiyi buldum, ondan sonra tipim diye bir şey kalmadı.
Mais je n'ai plus de type, moi, depuis que j'ai trouvé le mien, il y a vingt-quatre ans
Yıllardan beridir kurtulamak için yol aradım durdum.
Cela fait deux ans que je cherche le moyen de déserter.
- Aradım.
- Ça y est.
Bir ihtimal var mı diye kadını aradım.
J'ai appelé cette dame pour voir s'il y avait une chance.
Aradığını duymamış olmalıyım, bütün gün evden çıkmadım ama.
J'ai dû louper votre appel sans être sortie de la journée.
Daha önce ne tür bir vampir aradığımızı bilmediğimi söylediğimi hatırlıyor musunuz? - Evet. - Garip bir şekilde, vampirlere ait eski hikâyelerin tek bir ortak özelliği vardır.
J'ai bien dit qu'on ne savait pas quel type de vampires on recherchait mais il y a un fait obscur qui revient dans toutes les histoires de vampires du monde entier :
4 yıl boyunca New Liberty katliamından sorumlu hayvanı aradım.
J'ai traqué quatre ans l'animal... responsable du massacre de New Liberty.
Bir hafta önce aradığında gelmemi istediler ve ben de seni görmek istedim.
Je devais y être la semaine dernière, mais tu m'as appelée et je voulais te voir.
- Aradığımız Sphinx olabilir, pekala.
- Il y a Le Sphinx.
Stan beni arabadan aradığında inanamadım.
Quand Stan m'a appelée, j'y ai pas cru.
Sanırım aradığın sözcük : İri kıyım.
Il m'a semblé que vous vouliez dire "énorme".
İçeriden biri bilgi sızdıracağını düşündüğün için aradın beni, değil mi?
Donc tu m'as appelé en pensant qu'il y aurait une fuite?
Y, Paris e gittikten birkaç ay sonra J yi aradı.
Quelques mois après mon arrivée à Paris, Y m'a appelé.
Aradığımız bu olmalı. Büyük ihtimalle, barla ilişkilendirilmemiş daha birçok kaybolma olayı olmuştur.
Il y en a sûrement eu d'autres, sans qu'on ait fait le rapprochement.
O bölgedeki bütün araba kazalarının makalelerini okudum, ve ordaydı, Şubat 1989. Ne yazık ki, araştırma biraz zamanımı aldı ve Claire'in seni aradığını söylemeyi unuttum.
Mais j'ai mis du temps à y accéder et j'ai oublié de te dire que Claire te cherchait.
Aradığım ve buralarda biryerde olan şey...
C'est ce que je cherche et il y en a forcément quelque part ici!
- Bütün gemiyi aradım!
- Où ça? Il n'y en a pas sur le vaisseau.
Fitzgerald'ın gittiği yerler mi diye hepsini aradım.
Je les ai tous appelés pour voir si Fitzgerald y allait.
Görüşünü almak için doktoru aradım. Babanın, öğrenince yıkıldığını fakat annede durumun tam tersi olduğunu söyledi.
J'ai appelé le médecin qui m'a dit que la nouvelle avait affecté le père alors que la mère était restée impassible.
zeyna'yı tamamen eski haline döndürmek için bizim aradığımız şeyle aynı... ışığın Chakram'ı.
Quoi? Ce qu'il faut pour que Xena retrouve la mémoire : Le chakram de lumière.
Aradım... ta ki onun paramparça kıyafetlerini yırtılmış ve yakılmış bulana kadar.
Je l'ai cherchée jusqu'à ce que je trouve sa robe brûlée.
Söylediği gibi, o gece biri beni aradı.
On m'y a appelée comme prévu.
Tanrı'yı kısayol tuşuna kaydetmiş. Ben onu aradım. Elvis Presley Müzesi çıktı.
Elle a mis "Dieu" dans le répertoire, c'est le numéro du musée Elvis Presley.
İşte Hollywood Bulvarında yürüyorum yerdeki yıldızları arıyorum, bilirsin, Clint Eastwood, Rock Hudson... aradıklarımızdan lanet olası hiçbir iz yok, hiçbir yerde!
Sur Hollywood Boulevard, je mate les noms de stars : Eastwood, Hudson, mais pas un de couleur! Il n'y en a pas un!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]