English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Ç ] / Çaldın mı

Çaldın mı traduction Français

3,208 traduction parallèle
Adam Hunt'un hesabından kırk milyon dolar çaldın mı?
Tu as volé 40 millions de dollars à Adam Hunt?
Sonra da, eski karımın çaldırıp kapattığını.
Mon ex femme qui appelle et qui raccroche.
Anladığım kadarıyla benden ağrı kesici almak için ağzıma bir parmak bal çaldın.
D'accord, donc je me sens comme si tu m'avais menti pour obtenir ces anti-douleurs.
Evime gelip benden çaldın ben de aynı şekilde karşılık vereceğim.
Vous êtes venu chez moi et m'avez volé, et j'en répondrais de la même manière.
Uzun zaman önce, Tokyo'daki Güneşin Gözyaşını çaldım ve Busan'a götürdüm.
Il y a longtemps, j'ai volé la Larme du Soleil à Tokyo, et l'ai amené à Busan.
Kurbanımızın bir motorcu kulübü simgesini çaldığını söyleme bana.
Ne me dit pas que notre victime a soulevé le logo d'un club de motards.
Dania, neden cüzdanımı çaldın?
Dania, pourquoi me volerais-tu?
Onun eşyalarını çaldın ve sanırım bunu ona değer verdiğin için yaptın.
Vous lui avez volé des affaires, et je pense que vous l'avez fait parce que vous teniez à elle.
Sence fail panikledi ve sirenlerin onun için çaldığını mı düşündü?
Vous pensez que le criminel a paniqué et cru que les sirènes étaient pour lui?
Beni terk ettiğini ve kilisenin parasını çaldığını bildiğinizi sanıyorum.
Vous savez qu'il m'a quittée... en volant l'argent de l'église. Je m'en veux.
Buranın şuan benim ofisim olması onu Dr.Brennan'dan çaldığım anlamına gelmiyor.
Ce n'est pas parce que maintenant c'est mon bureau que ça signifie que je l'ai volé au Dr. Brennan.
Evime gelip benden çaldın ve ben de aynı şekilde karşılık vereceğim.
Vous êtes venus chez moi et m'avez volé, Et je répondrai de la même manière.
Para mı çaldın?
Tu as volé de l'argent?
Benden şist örnekleri çaldı, onları çevreci çılgın bir komplocuya verdi.
Elle m'a volé des échantillons de schiste, pour les remettre à des écologistes cinglés.
Çaldığını sanmıştım.
Je pensais que tu l'avais volé.
Dobbs'un yatının anahtarlarını çaldım.
J'ai volé les clefs du bateau de Dobbs. Je pense pas que ça le dérange.
Ondan 50 milyon dolar mı çaldın?
Vous lui avez volé 50 millions de dollars?
Hani araba çaldığın mı?
Tu veux dire celle où tu as volé une voiture.
El koyulan bir arabayı mı çaldın?
Tu l'as volée de la fourrière?
- Bir saat önce keçi yolundaydım ve müzik çaldığını duydum.
J'étais hors sentier il y a une heure et j'ai entendu cette musique jouer.
Çaldıklarına dair kanıtınız var mı?
Vous avez la preuve qu'elles l'ont volé?
Evime gelip benden çaldın hayatımın uğraşını yıktın ve ben de aynı şekilde cevap vereceğim.
Vous êtes venu chez moi et m'avez volé, démantelé le travail de toute une vie, et je répondrai en conséquence.
Pekâlâ, Bay Durr sayım sorumlusu Bayan Rizzo kumarhanemden çaldığınızı söylüyor.
- ainsi, M. Durr, Ms Rizzo ma chef comptable, m'a dit .. que vous voliez mon casino
- Carmen'den bahsediyorum, hani benden çaldığın, benim diğer yarım olan, hizmetçim? Carmen.
Je voulais dire Carmen, ma meilleure demie et ancienne bonne que tu m'as volée
Zili çaldım ama kapı açıktı ben de içeri girdim.
J'ai sonné, mais la porte n'était pas fermée alors, je suis entré.
Tony, yine bir şey çaldığını söyledi.
Le voleur du Drake. Tony vient de m'informer qu'il a frappé à nouveau.
Vaktinizi çaldığımız için kusura bakmayın.
Navré de vous avoir fait perdre votre temps.
Benim göz bandımı çaldın.
Tu m'as pris mon bandeau.
- Tüm binaya baktık. Çantanızı çaldığını söylediğiniz adam, kesinlikle buraya mı girmişti?
- Sans lui, je ne serais pas ici.
Dış kapıyı çaldım ama duymadın.
J'ai frappé à l'entrée mais tu n'as rien entendu.
Yanlış kapıyı çaldın. Çünkü ben kung fu tavuğu ısmarlamadım.
Je pense que vous avez pris la mauvaise porte parce que je n'ai commandé aucun poulet kung pao.
- Cüzdanını mı çaldırdın?
- Ton portefeuille a été volé?
- Nerede çaldırdığın hakkında bir fikrin var mı?
- Aucune idée d'où?
Sana böbreğimi verdim ama sen karımı çaldın!
Je t'ai donné un rein et tu m'as volé ma femme!
Meğerse bir arkadaşımın onu benden çaldığı ortaya çıktı.
C'est un ami qui me l'avait volée.
Başkasından mı çaldın?
Tu l'as volée à quelqu'un?
Onca yıl daha iyi ayarlanmış bir masa olması için çabalamalarından sonra mı çaldın?
Après qu'il a passé des années à essayer de l'améliorer, d'en faire une meilleure table?
Sokak çocuklarının parasını mı çaldın?
Tu as volé l'argent des orphelins?
Evime gelip benden çaldın ben de aynı şekilde karşılık vereceğim.
Vous êtes venu chez moi et vous m'avez volé, et je me vengerais.
- Parker'ın çaldığı eski dosyaları mı? - Evet.
Les archives que Parker a volées?
- Az önce arabanı çaldım, hayatın tehlikede olabilir.
C'est bien. Je viens de te voler ta voiture. Ta vie pourrait bien être en danger.
Komisyon alacaktım Viktor Mendelssohn yaldızlı itibarını kullanarak müşterimi çaldı.
La commission était pour moi jusqu'à ce que Victor Mendelssohn utilise sa référence tape à l'oeil pour voler mon boulot.
Motosikletime bindim, gitarımı çaldım buradaki her kızı iki defa yatağa attım ve bunların hiçbiri beni adam etmedi.
J'ai fait de la moto, je jouais de la gratte, j'ai sauté toutes les filles du bahut deux fois, et ça a pas fait de moi un homme.
Sahtekâr gözlerimi süzüp, erkek arkadaşlarınızı çalacağım tıpkı müzikalde başrolü çaldığım gibi.
Je vais battre mes cils de bas-étages et vous piquer vos copains comme je vous ai piqué la vedette pour le spectacle.
Tüm bunlar başlamadan önce elmas tüccarının tekinden çaldığımız para dolu bir çantayla kaçtık.
Avant que toute cette merde ne commence, moi et la bande avec qui je traînais, on a volé une mallette pleine d'argent venant d'un vendeur de diamants.
Günümüz çocuklarının ne çaldığını duyman lazım, yaşlı adam. Peki, peki.
Bon, tu dois écouter ce que les petits font ces derniers temps, vieillard.
- Sen bu insanlardan mı çaldın?
- Tu as volé ces gens? !
Polislik sınavına hazırlanmam için bilgisayarımı sen çaldın.
Tu as volé mon ordinateur pour que je m'entraîne à l'examen d'entrée.
Annemin bir işi olmadığından beri zaten tüm komşuların kapısını çaldım okuldan sonra neden taş ocağında peynir ve sosis satmayayım ki?
Vu que maman n'a plus de lieu de travail et que je suis déjà allée chez tous les voisins, pourquoi je ne viendrais pas à la carrière après l'école pour vendre mon fromage et mes saucisses?
Kaç zamandır bu hortumdan bahsediyorum, Rita benim çaldığımı sanıyor ve sen hiçbir şey söylemedin mi?
Et tout ce temps je parlais du tuyau que Rita croyais que j'avais volé et tu n'as rien dis?
Grey, stajyerimi çaldığının farkında mısın?
Grey, tu sais que tu viens de voler mon interne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]