English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Ç ] / Çok gürültülü

Çok gürültülü traduction Français

376 traduction parallèle
Bu taksi çok gürültülü! "
Ce taxi est trop bruyant!
- Çok gürültülü değildi, değil mi?
- Ce n'était pas très fort, hein?
Tabanca çok gürültülü olur.
Mais, le pistolet est trop bruyant.
Burası çok gürültülü.
Parlez plus fort!
Çok gürültülü.
C'est trop fort!
Filmler çok gürültülü.
Images et bruits.
Bir revolver? Çok gürültülü.
Le revolver, ça fait du bruit..
Bir sürü patlama olacağı kesin ve çok gürültülü olacak.
Il y aura des feux d'artifices et beaucoup de bruit.
Ortalık çok gürültülü bugün.
C'est bien animé, aujourd'hui.
Çok gürültülü, değil mi.
C'est bruyant en tout cas.
Burası çok gürültülü.
Quel boucan!
Aldığımız sinyaller çok gürültülü.
Nos signaux sont brouillés.
Cadde çok gürültülü oluyor.
La rue est trop bruyante.
Şekil verildi. Çok gürültülü fakat tehlikesizler.
Ça fera du bruit, mais c'est sans danger.
Yo, Daniel. Orası çok gürültülü.
Non, Daniel, il y a trop de bruit.
burası çok gürültülü
Il y a trop de bruit.
Çok gürültülü. Pencereyi kapatacağım.
Je vais fermer la fenêtre.
Burası çok gürültülü, çok fazla insan var.
Il y a trop de bruit ici, trop de gens.
Çok gürültülü!
Il y a trop de bruit.
Komşuda çok gürültülü bir parti vardı.
Il y avait une fête très bruyante chez les voisins.
Seni duyamıyorum burası çok gürültülü.
Je t'entends mal.
Joey, burası çok gürültülü.
Joey, on s'entend plus, ici.
Birgün, çok gürültülü bir hayvan hızla Xi'nin yattığı yerden geçti.
Un jour, un animal très bruyant passa près de Xi, qui dormait.
Çok gürültülü.
C'est bruyant.
Çok gürültülü olur.
Pas sans réveiller les morts.
Çok gürültülü neredeyse kaba!
C'est bruyant. C'est presque grossier. - Il a servi à tuer Mme Pigot.
- Evet ama çok gürültülü olmaya başladığı için iptal etmiştin.
- Mais ça faisait trop de chahut. - Oui.
- Blanche, panik yapma! - Bayan McGee, çok gürültülü.
C'est un exercice.
Doğru, ön taraf çok gürültülü parti vereceğiniz zaman, söyleyin, sizi arkaya alırım.
Sur le devant, c'est bruyant Pour une soirée, prévenez-moi, je vous mettrai au fond
- Restoranın çok gürültülü, Spica.
Votre restaurant est bruyant, Spica.
Şehrin kirli, kalabalık ve çok gürültülü olduğu doğru ve ortalık suratına bakmak yerine basmak isteyen insanlarla dolu.
Oui, on a la saleté, la pollution et le bruit. Les gens préfèrent te marcher dessus que te regarder.
Bu müzik çok gürültülü sesleri zor duyabiliyorum.
Avec cette musique, j'ai du mal à suivre la conversation.
Ama onları seviyorum. Bana karşı, hep sevecen ve çok gürültülü biridir.
Je les aime malgré le fait qu'ils déplacent beaucoup d'air.
Üçüncüsü ; çok ama çok gürültülü.
Et puis, ça fait beaucoup de bruit.
Burası çok gürültülü.
Cet endroit est bruyant.
- Hey, haklısın, çok gürültülü.
Tu as raison, ils jouent fort.
- Hayir, orasi çok gürültülü.
- Non, trop bruyant.
Sokağın karşısındaki yer olmaz, çok gürültülü.
Pas en face, parce que c'est trop bruyant
Sayılamayacak kadar çok olan gatların büyüsünü düşündüm... Rahatsız edici, gürültülü bir dünyadan... sakin, arındırıcı nehir sularına doğru yol gösteren gatlar...
les "ghâts", dont les marches... descendent d'un monde agité... vers le calme purifiant du fleuve.
Çincesi çok daha uzundu. Yoksa evimiz gürültülü olur.
"... ou notre maison sera bruyante ".
Bu topraklar çok yakında bölgenin yıllardan beri görmediği kadar görkemli, gürültülü, dans dolu düğününe ev sahipliği yapacak. - Ve bütün herkes uzunca bir süre bu düğünü konuşacak.
Ce sera le plus grand, le plus bruyant, le plus endiablé et le plus arrosé de tous les mariages jamais célébrés dans ce trou perdu.
Çok sert, çok gürültülü olmamalı.
Rien de discordant ou tapageur.
Burası biraz gürültülü. Senin çok hoş bir kız olduğunu söyledi, Betty. Senin...
C'est très bruyant, ici, mais il m'a dit du bien de vous.
Müzik gürültülü mü, pop mu yoksa çok yumuşak mı olsun?
Musique profonde, légère ou atmosphérique?
Francesco'nun aptallıklarına en çok ve en gürültülü gülen sendin ama!
C'est toi qui t'es le plus moqué de Francesco.
Burası çok gürültülü.
Il y a trop de bruit ici.
- Çünkü gürültülü, kalabalık ve gizlenmesi çok kolay. - Neden burayı seçti ki?
- Pourquoi ici?
Bir kara delik gibi çok yoğun ve güçlü ancak küçük hareketli ve gürültülü yakın galaksilerin merkezlerinde yaşıyorlar.
Une sorte de trou noir... quelque chose de massif, de très dense et de minuscule... palpite et ronronne... au coeur de galaxies proches.
Burası çok gürültülü.
Trop agité pour moi.
Gerçekten, çok yorucu bir şekil. Gürültülü bir gösteri.
C'est de mauvais goût, fastidieux et tapageur.
Biliyoruz Bella gürültülü ve sinir bozucu olabiliyor, ve bütün komşular ondan nefret ediyor, fakat en azından o çok iyi bir koruyucu.
Non, je préfère être un homme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]