Çok hoşuma gitti traduction Français
708 traduction parallèle
bu özelliğiniz çok hoşuma gitti "
mais je vous aime comme ça.
Ölmüş. Ne kadar ilginç bir tablo. Çok hoşuma gitti.
qui ont eu des enfant vivant, cuisinant des plats étranges.
- Bu daha çok hoşuma gitti.
- Très joli.
Biliyor musunuz, bütün insanları "sıradan" ve "olağanüstü" olarak sınıflandırma biçiminiz çok hoşuma gitti.
J'ai été amusé par votre classement en ordinaire et extraordinaire.
Ama teklifinizin geri kalanı... yani teslim olmanız meselesi çok hoşuma gitti.
Mais le reste de votre proposition, vous rendre, cela me convient assez.
Şahsen, buranın insanları çok hoşuma gitti.
Oui, j'ai beaucoup aimé votre communauté.
Bu çok hoşuma gitti.
Vous avez été superbe.
- Çok hoşuma gitti. Ufak bir rol olmasını sevdim. Daha büyüklerini denemekten korkuyorum.
Beaucoup, parce qu'il est petit.
- Geçen geceki gösteriniz çok hoşuma gitti. - Teşekkür ederim.
Je vous ai applaudi.
Bu küçük sohbet çok hoşuma gitti.
Ravi de cet entretien.
Çok iyi anlaşıldı, Bay Leyden. Açık sözlü olmanız çok hoşuma gitti.
Et puis-je vous dire combien j'apprécie votre franchise?
Görünüşü çok hoşuma gitti.
J'aimais son air.
Görünüşü de kokusu da çok hoşuma gitti.
J'aimais son allure et son odeur.
Çok hoşuma gitti.
J'adorerais ça.
Çok hoşuma gitti. Neden hep California'da yaşadık?
Pourquoi on a toujours habité en Californie?
Sadece saçınız çok hoşuma gitti.
J'admire vos cheveux.
Kyoto çok hoşuma gitti ama.
Mais j'ai bien aimé Kyoto.
Bu hâli daha çok hoşuma gitti.
Les cadeaux de Kay à ses demoiselles d'honneur.
Davranışınız eski moda doktor ama benim çok hoşuma gitti.
Votre attitude est vieux jeu, mais cela me plaît beaucoup.
Tek kelimesini bile anlamadım ama sesiniz çok hoşuma gitti. - Sesinizde değişik bir tını var.
Je ne vous comprends pas mais j'aime votre voix.
Ayıptır söylemesi, her dakikası çok hoşuma gitti.
J'ai honte de dire que j'en ai apprécié chaque instant.
Evet. Bu daha çok hoşuma gitti.
Oui, je préfère.
Saat çok hoşuma gitti.
Cette montre me plaît.
Çok hoşuma gitti.
ça m'a fait plaisir.
Şapkan çok hoşuma gitti.
Et quel chapeau!
Saçınız çok hoşuma gitti.
J'aime votre coiffure.
Gerçekten çok hoşuma gitti.
Ça m'a beaucoup plu.
- Hayır, sahiden çok hoşuma gitti.
C'est vrai, j'ai aimé.
Mesela bu gece yerlerde sürünmesi çok hoşuma gitti.
Je l'ai trouvé génial, ce soir, quand il est tombé dans les pommes.
Dinliyorum. - Sizi sevdim. Sizin gibi eski bir tüccarın, tiyatroyla ilgilenmesi çok hoşuma gitti.
Qu'un commercant retiré s'intéresse au théâtre, ca me pla îtbien.
O barda yaptığınız şey çok hoşuma gitti.
Et j'ai beaucoup aimé ce que vous avez fait dans ce café.
Bazı yerleri çok hoşuma gitti.
Il y a des choses très bien.
Seninle sohbet etmek çok hoşuma gitti.
J'ai passé une bonne soirée.
Bu sabah aynaya baktığımda gördüğüm o kadar çok hoşuma gitti ki, öpmeden edemedim.
Ce matin, en me voyant dans la glace, j'aimais tant ce que je voyais que j'ai pas pu m'en arracher.
Akşam yemeği espirin çok hoşuma gitti.
Je riais de ta blague sur le fait de préparer ton dîner.
Çok hoşuma gitti.
C'est ce que j'aime.
Son kitabın gerçekten çok hoşuma gitti.
J'ai beaucoup aimé ton dernier recueil poétique.
Tabii ki zümrüt daha çok hoşuma gitti, ama çaresizlik içine düşmüştüm.
Je préfère nettement les émeraudes, mais j'étais bouleversée.
Bu daha çok hoşuma gitti.
Ça me plaît davantage.
Çekingen olduğunu kabul etmen çok hoşuma gitti.
Ça m'amuse que tu m'avoues ta timidité.
Çok, çok hoşuma gitti.
Très, très content.
Çok hoşuma gitti, sanırım üstesinden gelebilirim.
Ça me plaît beaucoup, et je pense pouvoir le faire.
Çok hoşuma gitti. Kemancı çağıralım.
Faut aller chercher les violons.
Özellikle kustuğum an çok hoşuma gitti.
J'ai particulièrment aimé le moment où j'ai vomi.
Evet, çok hoşuma gitti.
Oui... j'aime aussi.
"Sanırım en çok ilk gösterdiğiniz model hoşuma gitti."
"Je préfère le premier modèle que vous m'avez présenté".
Evet, hoşuma gitti. Çok güzel bir kutu. Evet.
Je la trouve jolie.
Siz onaylarsanız, onlar da onaylayacaktı. Aramızda, çok da hoşuma gitti.
À propos, j'ai adoré ça!
Bu çok zarifti. Hoşuma gitti.
C'est clair, j'aime ça.
Evlat, ciddi olmak gerekirse senin işini yapmak çok daha hoşuma gitti.
En toute franchise, mon ami, je préfère votre rôle au mien.
- Çok naziksiniz. Hoşuma gitti.
- C'est très gentil.
çok hoşuma gidiyor 19
çok hoşuma gider 34
hoşuma gitti 323
gitti 877
gittim 82
gittin mi 16
gittik 20
gitti mi 195
gittiler 272
gittiler mi 59
çok hoşuma gider 34
hoşuma gitti 323
gitti 877
gittim 82
gittin mi 16
gittik 20
gitti mi 195
gittiler 272
gittiler mi 59
gitti işte 24
gittiğini sanıyordum 19
gittikçe kötüleşiyor 26
çok hoşsun 64
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok hoş 795
çok havalı 33
çok hoş görünüyorsun 55
çok hoşuna gidecek 20
gittiğini sanıyordum 19
gittikçe kötüleşiyor 26
çok hoşsun 64
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok hoş 795
çok havalı 33
çok hoş görünüyorsun 55
çok hoşuna gidecek 20
çok hoşsunuz 21
çok heyecanlandım 55
çok hasta 99
çok harika 48
çok hoş bir kız 25
çok heyecanlı 80
çok hoş değil mi 27
çok hızlısın 42
çok haklısın 247
çok heyecan verici 71
çok heyecanlandım 55
çok hasta 99
çok harika 48
çok hoş bir kız 25
çok heyecanlı 80
çok hoş değil mi 27
çok hızlısın 42
çok haklısın 247
çok heyecan verici 71
çok hoş olur 23
çok hoşlar 25
çok hızlı 94
çok hoş biri 33
çok heyecanlıydı 27
çok hassas 27
çok hafif 28
çok haklısınız 85
çok hoştu 69
çok haklı 59
çok hoşlar 25
çok hızlı 94
çok hoş biri 33
çok heyecanlıydı 27
çok hassas 27
çok hafif 28
çok haklısınız 85
çok hoştu 69
çok haklı 59