English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Ç ] / Çok uygun

Çok uygun traduction Français

1,408 traduction parallèle
Almanya, tohumlama için çok uygun bir yere benziyor.
Mais il y a de quoi avoir envie de fraterniser avec l'ennemi.
Yataktan çıkmayıp uyumak için çok uygun bir gün ya da yataktaki miskine biraz egzersiz yaptırın.
La journée parfaite pour traîner au lit, roupiller, ou faire fondre le tas de graisse qui est sur le lit!
Bunun için biçtiğim fiyat kasadaki tüm paralar oldu sanırım bu senin için çok uygun bir fiyat, özür dilerim.
Le prix que j'ai fixe, soit tout ce qui etait dans le coffre est, je pense, nettement en ta faveur. Je regrette.
"Sara Deever'la soyunmaktan." Bence bunun için çok uygun bir an.
"A poil avec Sara Deever." C'est le moment de le faire.
Evet, tipi çok uygun, değil mi?
Le coupable idéal, non?
İnsanlar bunu sadece umumi işlerde ve ticari amaçlı kullanıldığını düşünüyor... Ama bizde bunu ev sahibine de indirgeyecek teknoloji var. Tüketiciler için çok uygun fiyatlarımız var.
On croit que c'est réservé aux travaux publics mais nous avons une technologie au service du particulier et à des prix très compétitifs
Çok uygun.
- C'est trop beau.
Kül saçmak için çok uygun bir hava değil.
- Mauvais temps pour une dispersion.
Belki şu an çok uygun bir zaman değil ama Sudan'a gittiğinde bir uzmana ihtiyacın olacak ve ben her zaman hazırım.
Le moment est mal choisi mais au Soudan, il vous faudra un expert. Je suis l'homme qu'il vous faut
Tam bir gizIi ajan havası vermeye çaIıştık... ... ve'60'Iarın siIueti çok uygun oIdu.
On voulait suggérer inconsciemment une allure d'agent secret... et ce genre de silhouette années 60 allait très bien.
Richard, yüzeyselliğin iyi algılanması için sizin çok uygun bir avukat olduğunuzu söyledi.
Richard vous dit... très douée pour le superficiel.
Bu çok uygun- -
- Celle-ci est parfaite.
Çok uygun bir lakap.
Elle ne porte pas bien son nom!
Seninle çene çalmak için çok uygun bir fırsat.
Quelle occasion formidable pour nous de discuter.
Ahır gibi, kovboy temasına çok uygun.
C'est un corral. Ça ira bien avec ton thème cow-boy.
- Akşamın temasına çok uygun.
- D'accord.
Ayda iki kez kutlama yapalım. Tarihler çok uygun, 6'sı ve 24'ü.
Vous avez vécu dans un abri anti-atomique ou quoi?
Çok uygun olur. Ya da...
Oui, c'est très commode, ou alors...
Tek bildiğim, yalnız başına araba sürdüğü bu geniş yol, ona tuzak kurmak için, çok uygun bir yerdi.
En tout cas, il conduisait sur une route isolée. L'endroit idéal pour une embuscade.
Hey. Aslında, Bob sesin okulun sabah duyurularını yapmak için çok uygun.
Vous savez, Bob, votre voix serait parfaite pour les annonces de l'école.
Hayatımı bir düşünürsen, kitaba çok uygun.
Quand j'y pense, ma vie est tellement typique.
Bu çok uygun.
C'est vraiment pratique...
Çocuklar, şimdi hatırladım. Spinner'a çok uygun olan bir rolümüz var.
Dites, ca me revient... on a un role qui lui irait parfaitement.
Hayır. Role çok uygun olduğunu düşündüğüm için seçtim.
Non, je pensais que vous incarneriez à la perfection le personnage.
- Bu projeye çok uygun.
- Val est parfait pour ce film.
Bence ona çok uygun.
Elle serait géniale.
Bence bu role çok uygun.
Je la trouve parfaite pour le rôle.
Evsiz bir adamla röportaj için, Çok uygun bir kıyafet.
Tu fais un reportage sur un S.D.F, et tu portes un tailleur de couturier.
Çok uygun.
Dommage.
Bu çok uygun düşüyor çünkü üç suçun var.
Je pense que c'est assez approprié depuis que tu as enfreint 3 fois la loi.
Konuklar için meyve. Fiyatı da çok uygun.
Ce sont des fruits pour les invités et le prix est intéressant.
Bu çok uygun.
Ça va nous aider.
- Evet. Defteri orada tuttuğunu varsayarsak, çok uygun bir senaryo yazabiliriz.
Si c'est bien là qu'il garde le livre, ça s'annonce bien.
Bombaları kendin için istiyorsan bu çok uygun bir tuzak.
Si tu veux les ogives pour toi, c'est un plan parfait.
Benim gibi biri için çok uygun.
II est parfait :
Tüm ağır işleri bana yıkman çok uygun bir davranış.
Merci de me laisser les tâches les plus ingrates.
Yardımcı olmak çok büyük bir zevk verirdi, ancak şu an Dimitri ile konuşmak uygun değil.
Nous serions ravis de pouvoir vous aider, mais parler à Dimitri maintenant serait malvenu.
Akli sebeplerden dolayı duruşmaya çıkması uygun görülmeyen biri için bu çok anlaşılır bir durum.
Sacré bon sens, pour quelqu'un supposé mentalement inapte.
Çok popüler, ama buna uygun değil.
Un vrai tube. Non.
- Tanrım, çok etkilendim ama pek uygun bir zaman değil.
Je suis flattée, mais c'est pas le moment.
CL'de çok iyi bir... CL'de bayanlara uygun bir şey var.
C.L. a une chanson qui convient aux dames.
İnsanların evde olduğu zamanlar daha çok kişiyi öldürebilmeleri için daha uygun.
C'est plus efficace comme ça. Les gens sont chez eux, plus faciles à tuer.
Oyuncak, Harper klasiklerinden aslına çok benzeyen gerçeğine uygun bir X-1 bakıyor olmayasın.
Tu as devant les yeux le Harper 01. Une authentique réplique du fameux X-1.
Şöyle ki, bu hareketin bizi çok mutlu etti ama gaydanın düğünümüze uygun olacağını düşünmüyoruz.
L'important, c'est que bien qu'on apprécie le geste... le trip cornemuse ne nous semble pas le plus indiqué au mariage.
- Uygun kasklarla birlikte. - Çok etkileyici.
- Et des casques assortis.
Uygun nüfusa ulaşılamazsa Aschen bize yatırım yapmazdı. Çok ileri gittiler ama bunu kasten yaptıklarına inanmıyorum.
Sans ces mesures, nous étions un mauvais investissement pour eux. S'ils sont allés trop loin, c'est par erreur.
O çok uygun.
Non.
Onu çok özlüyorum ama uygun bir şekilde yas tutup onu unutamadım.
Mais elle me manque beaucoup... et je n'ai pas réussi à faire mon deuil correctement.
- Çok tatlısınız, ama şimdi pek uygun olmaz.
- Merci, mais ce n'est pas le moment.
Çok da uygun değil.
Ce n'est pas bien si on voit l'utérus.
O kilise yarışmasına çok daha uygun olacak çizimlerinden biriyle katılabilirdin.
Tu aurais pu inscrire un autre dessin a ce concours de l'église, - qui aurait été plus adéquat. - Je le sais, papa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]