Indı traduction Français
38,497 traduction parallèle
Çok yakındık.
Nous sommes très proches.
Belki de dersini almışsındır.
Je veux dire, peut-être... que tu as appris ta leçon.
Şehre yeni taşındı.
Il est nouveau.
- Belki de çok korktun ve durumla böyle başa çıkıyorsundur, belki de işine inanılmaz bir şekilde bağlısındır.
- Peut-être que vous êtes effrayée et que c'est votre façon de faire face, ou alors vous être vraiment engagée dans votre travail.
Değişim yakındır dostlarım.
Le changement, mes amis, c'est maintenant.
Tek bildiğim her gün mahkemelere çıktığın ve her gece eve gelip annem yemek hazırlarken benimle top oynadığındı. Sonra büyüdüm.
Tu allais au tribunal tous les jours, et tous les soirs, tu rentrais et tu jouais avec moi au football pendant que maman faisait à manger.
Ama sanırım, baba, buna katılacaksındır Lee ile evlenmek hayatımın en iyi kararı.
Mais je pense, papa, que tu seras d'accord que... me marier avec Lee est la meilleure chose que j'ai fais.
- Jim, umarım ne yaptığının farkındasındır.
J'espère que tu sais ce que tu fais.
Hürriyetim yakındır.
La liberté me tend les bras.
Yardım etmek için işe alındım.
Je suis juste l'employé.
Yavru. - Kesin bunun arkasında da sen varsındır.
Je parie que vous êtes certainement derrière ça, pas vrai?
- Kızgındım.
Je suis énervé.
Çok üzgün ve kızgındım.
Je suis un... Alors bouleversée et en colère pour cela.
Ya iflah olmaz bir ahmaksındır ya da sorunlarından kaçmaya çalışıyorsundur.
Soit tu es un idiot fini, soit tu essaies de fuir tes problèmes.
Bugün iki kere atıştırmalık yeme hakkım elimden alındı.
Ça fait deux fois qu'on m'empêche de manger.
Bu soruşturmadan alındın!
Rentrez chez vous maintenant.
Ölüm Meleği'nden çalındı sonuçta.
Oui et bien, Ça a été volé à l'Ange de la Mort.
Aslına bakarsan kendisinden uzaklaşmak için buraya taşındım.
En réalité, j'ai déménagé ici pour m'éloigner de lui. Vous pouvez sûrement comprendre ça.
Lux, Cooper'ındı.
Et bien, Cooper a le Lux.
Mafyalar ve karteller senin gözaltına alındığını duyunca ve bu dahice pizza kodunun anlaşıldığını fark edince sesini kesmek isteyecekler.
La mafia, les cartels, quand ils entendront qu'on vous a en garde à vue, et qu'ils réfléchiront une seconde à votre... ingénieux code pizza, ils voudront vous faire taire.
İki ay önce bu bölgede kaybolan bir çocuğun ihbarı alındı biz de bölge halkını kontrol ediyoruz.
Un garçon qui a disparu il y a deux mois a été aperçu dans les environs, donc nous interrogeons les gens du coin.
Üzgünüm. Bay Dixon aylar önce taşındı.
Je suis désolé mais M. Dixon a déménagé il y a quelques mois.
Amerikan ordusu tarafından oraya taşındık.
On y a été déporté par l'armée des États-Unis.
Bu yakındı.
On a eu chaud.
- Başla. - Kudelski alındı.
Commencez maintenant.
Alındı.
Bien reçu.
Alındı!
Bien reçu!
- Rotayı 0-5-5'e çevirmeyi ciddi olarak öneriyorum. - Dikkate alındı.
Je recommande fortement que nous mettions le cap au 0-5-5.
O zamanlar çok çılgındım.
J'étais un zonard à l'époque.
Doğrudur. Almışsındır.
Je le savais.
Banka kartımın çalındığını bildirmek için aramıştım.
J'aimerais signaler le vol d'une carte de débit.
Çocukken halkımızdan 100 kişiyle birlikte gezegenimizden alındık. O gemide, bir deneye tabi tutulduk.
Enfants, nous fûmes enlevés à notre planète natale, ainsi qu'une centaine de nos semblables, soumis à une expérience sur ce vaisseau.
Evet, dört yıl önce taşındığımızda da bina bitik haldeydi.
Oui, le bâtiment était en sale état quand on s'est installé il y a 4 ans.
Çünkü şu zaman göz önüne alındığında sadece Avrupadaki küçük bir ağ üzerinde kurulu bir NeXT bilgisayarında çalışan çevrimiçi araştırma kataloğundan ibaret.
Parce qu'à l'heure actuelle, en définitive, c'est juste un catalogue en ligne pour la recherche... qui tourne sur des next... sur un petit réseau en Europe.
- Belki olgunlaşmışsındır.
- Peut-être que tu es trop mature.
- Belki de sen yaşlısındır?
- Ou c'est vous qui êtes vieille.
Ama evet, burası model olarak alındı.
Mais il a servi de modèle.
Anlamışsındır.
- Tu as compris.
Alındım yahu.
Nom de dieu, je suis vexé.
Umarım anlamışsındır.
Vous comprenez.
Çok yakındı.
J'étais à ça de le choper.
Pablo küçük bir çocukken... Bir gün okuldan eve geldi. Çok kızgındı.
Quand Pablo était petit, un jour, il est rentré furieux de l'école.
Umarım açsındır.
J'espère que t'as faim.
İmparatorluğu darmadağındı, ordusu ya ölmüş ya da hapse girmişti.
Son empire étant dévasté, ses soldats, morts ou emprisonnés,
Ne kadar hızlı gittiğini öğrenene kadar şaşkındık.
Jusqu'à ce qu'on sache à quelle vitesse il allait.
O görüntüler kafama kazındı. - Lütfen bunları konuşmayalım.
J'ai encore les images dans la tête.
"Birlikteydik, yakındık."
Nous étions ensemble, nous étions proches.
Ama annesi çok mantıklı bir kadındı.
Mais elle était très sensible.
Anladım, yani buraya taşındı.
Donc il a déménagé ici!
Bunu barındırmanın bir yolu yoktur.
Il n'y a pas moyen de s'y habituer.
Evet. Aynı Rodin heykelinin çalındığı zamanki gibi.
Comme à l'époque où la statue de Rodin a été volée.
indiana 86
indianapolis 17
indi 40
indir 124
indir beni 159
indirin 91
indirin beni 60
indir onu 121
indirin onu 35
indir o silahı 27
indianapolis 17
indi 40
indir 124
indir beni 159
indirin 91
indirin beni 60
indir onu 121
indirin onu 35
indir o silahı 27