English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Ş ] / Şimdiyse

Şimdiyse traduction Français

2,207 traduction parallèle
Şimdiyse, etsem de bir şey değiştiremeyeceğini öğrendim.
Et là, je sais que ça aurait rien changé.
Şimdiyse, Scanlon kontrolün hâlâ kendinde olduğunu kanıtlamadığı takdirde ölüdür.
Scanlon est un homme mort s'il n'arrive pas à garder le contrôle.
Şimdiyse tek personel benim.
Mais pour l'instant, leur seul staff c'est moi.
Şimdiyse daha fazlasını istiyorsun.
Maintenant, tu veux faire mieux.
Eğer tüm zamanlar daima şimdiyse zaman geri alınamaz.
Si tous les temps est éternellement présent tous les temps est irrécupérable
Şimdiyse sadece bozuk paraları havaya uçurarak size hava atabileceğini sanan bir kaç dangalak var.
Maintenant il y a des tas de débiles qui font les malins en faisant léviter des pièces.
Şimdiyse ülkeyi yönetebileceğini sanıyorsun.
Et vous pensez être capable de gouverner un pays.
Şimdiyse, komadan belki de asla çıkamayacak.
Il ne se réveillera peut être pas.
Şimdiyse boş masa başı işlerle ömür tüketen biri oldum.
Et maintenant, je suis quoi? Une marionnette. Un col-blanc qui s'éreinte.
Şimdiyse...
Maintenant, il est...
Şimdiyse, Justine'in nerede olduğuyla ilgili epey spekülasyon var.
De nombreuses hypothèses planent sur la disparition de Justine.
Şimdiyse aynı vizyona sahip olan James var. Ama teknolojiyle daha fazlasını yaparak tabii.
Et maintenant, vous avez James qui continue sur la même voie, mais avec la technologie moderne en plus.
Eskiden garajımız olan şimdiyse atölyeye çevrilen küçük yerimizde bazen gece 11, 12'ye kadar tüm gün çalışıyorlar.
Ils travaillent toute la journée, dans ce qui était notre garage, transformé en atelier, et ils y sont souvent jusqu'à minuit.
Muazzam sakin bir yerden geliyorlar şimdiyse ufak buz blokları halinde okyanusun içine doğru ufalanıyorlar.
Ils proviennent d'un endroit noble et impassible, et ils s'effritent en petits blocs de glace minuscules qui partent au loin sur l'océan.
Şimdiyse milyonda 500'lük miktar ve daha üzerine doğru ilerliyor.
Bientôt, nous atteindrons 500 particules par million, ou plus.
Şimdiyse buzulun yan tarafından karşıdaki uç kısımlara bakıyoruz. Gördüğümüz şey bu.
Vers le bas, sur le côté du glacier, en regardant vers le retrait, voici ce qu'on peut voir.
Şimdiyse, Joe'nun çirkin kuzeni olarak biliniyor.
Là, on le traite de moche.
Önce Morelli'yi arıyordun sonra Benito'yu aradın şimdiyse Carmen'i arıyorsun.
D'abord Morelli, puis Benito, puis Carmen.
Şimdiyse kapalı, Sam.
Maintenant c'est fermé, Sam.
Şimdiyse gerçek bir orduyla karşılanıyor.
Elle en accueillit maintenant une vraie.
Şimdiyse çalıyoruz, içiyoruz ve yapmadıklarımızı hayal ediyoruz.
Maintenant, on ne fait que chaparder, boire et rêver à ce qu'on était.
Şimdiyse ne olacağını bilmiyorum.
Je ne sais pas ce qui va se passer maintenant.
Uzun zamandır bunun hayalini kurdum, şimdiyse...
J'en rêve depuis si longtemps.
Şimdiyse...
Et maintenant...
Şimdiyse Lori senin tehlikeli olduğunu söylüyor. Ama bir tehlike arz etmeyeceksin.
Lori dit que t'es dangereux, mais tu le seras pas.
Şimdiyse kokainle onun başını belaya sokmamız gerekiyor.
Il faut la droguer avec de la cocaïne.
Şimdiyse yüksek teknolojili silâhlara ve de bunları nasıl kullanabileceklerine dair gerekli bilgiye sahipler.
Et ils ont maintenant des armes high-tech et le savoir-faire pour les utiliser.
Şimdiyse bildiğin her şeyi teker teker anlatmanı istiyorum.
Alors maintenant, je te veux dites-moi tout ce que vous savez.
Şimdiyse Somali'de Al-Shabab tarafından kullanılıyorlar.
Et maintenant, ils sont utilisés par Al-Shabab en Somalie.
Şimdiyse Carl, öğrenmeyi istediğin tek şey sana güvenip güvenemeyeceğim.
Et en ce moment Carl, le seul chose que je veux savoir, c'est Je peux vous faire confiance ou non.
Şimdiyse elimizde.
Nous l'avons.
Bu ülkeye okumaya geldim, şimdiyse numune insanlara döndüm.
Je suis venu dans ce pays pour étudier, et aujourd'hui je suis devenu un spécimen.
Şimdiyse bana oldukça ağır ilaçlar veriyorlar ki bu da sanırım benim çalışmama müsaade ediyor ama aynı zamanda her şey de bulanık görünüyor ki bu da öyle kulağa geldiği kadar hoş bir şey değil.
Maintenant, je suis super fort sur ces choses. Je suppose que ça aide à les gérer. Mais ça fait aussi comme si tout semble sous l'eau, ce qui n'est pas aussi beau qu'à l'air.
Şimdiyse bir şekilde daha azimli hissetmeyi bekleyip duruyorum.
Maintenant, seulement, j'attends le moment où je vais me sentir plus fort.
Ve şimdiyse tüm şehir izleyecek.
Maintenant, c'est toute la ville qui va le voir.
Şimdiyse yas ve yaralıları iyileştirme zamanı.
Là, c'est le temps du deuil. Et il faut s'occuper des blessés.
Şimdiyse param var, istediğimi sikebilirim.
J'ai... l'argent, le sexe avec qui je veux.
Şimdiyse daha çok seksi panter. Ve Sharon.
C'est plutôt une minette sexy maintenant.
Bütün hayatım boyunca ben hakkında hikâyeler yazılan kişi oldum, ve şimdiyse sadece isimsiz bir evinden çıkamayan çevrimiçi alışveriş bağımlısı hasta gibiyim.
Moi qui étais autrefois la star des tabloïds, je ne suis plus qu'une ermite, accro aux achats en ligne.
İlk başta, nefret ettim. Şimdiyse deli gibi seviyorum.
Au début je détestais, maintenant j'adore.
Şimdiyse Miramar Playa var.
Maintenant, c'est le Miramar Palace.
Şimdiyse, epey memnunum.
Maintenant, je suis ravi.
Şimdiyse atılmanın eşiğine geldin.
Maintenant tu es à un doigt de l'expulsion.
Şimdiyse Roma'nın kimsesizleri yataklarını bu yıkıntıların arasına kuruyorlar.
A présent les orphelins de romes font leurs lits parmis les ruines.
Şimdiyse şaka gibi geliyor.
Maintenant, je sais que je me trompais.
Karen ve Becca'yı hayal edebileceğimden daha çok boka çekiyorsun ve lanet bir senaryoya uyduruyorsun, şimdiyse karşıma geçmiş bana hayat dersi mi veriyorsun?
Tu les as mises dans plus d'emmerdes que je peux imaginer et écrire dans un scénario. T'es là, devant moi, à vouloir m'apprendre la vie?
Şimdiyse hastamız, doktorum diye geçinen elemanlarımızın sadık çalışanlar gibi birincil teşhise uyduğu uzun vadeli bakım tesislerine sevk edilmiş.
Ce patient devenu mentalement instable, il a été transféré dans un hôpital pour longs séjours, où les soit-disant médecins ont entériné le diagnostique originel comme de bons petits employés.
Şimdiyse benim aynı şeyi yapmam gerek.
Maintenant, je dois faire pareil.
Çünkü bir zamanlar senin gibiydim şimdiyse buyum.
et je suis ça.
Şimdiyse sadece bir utanç ereksiyonu.
C'est la trique de la honte.
Başkanlıktaki işini bıraktığı günün ertesi günü kendisini öldürmek istedi ayrıca çalıştığı yer hakkında yalan söyledi ve şimdiyse seninle bu ofiste tamam belki ben iflasın eşiğindeki Metro'nun muhabiriyim ama sen de Olivia Pope'sun yani hayır.
Elle a tenté de se suicider Le lendemain après avoir démissioné du Président. Et elle a menti à propos de la personne pour qui elle travaille,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]