English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ A ] / Anlıyorsunuz

Anlıyorsunuz traduction Portugais

667 traduction parallèle
Savaşın gerçek özünü anlıyorsunuz.
Você entende o verdadeiro coração da guerra.
O duyguya bir çok kere ben de sahip oldum. Bir şeylerin yanlış gittiğini anlıyorsunuz, bir türlü onu belirleyemiyorsunuz.
Sinto isso muitas vezes, sei que se passa algo de errado mas não sei muito bem o que é.
Anlıyorsunuz, değil mi?
Compreende isso, não é?
Galiba, siz bazı şeylerden anlıyorsunuz!
Eu acho mesmo que você é capaz de entender muita coisa!
Anlıyorsunuz ya, ben...
Veja, eu...
Anlıyorsunuz ya efendim burada size bir şey anlatıyorum efendim.
Está a ver, aqui estou-lhe eu dizendo qualquer coisa.
Beni anlıyorsunuz, değil mi?
Compreendem, certo?
O halde ziyaretimin nedenini anlıyorsunuz.
Agora entende a razão da minha visita.
Gazete yönetmekten gerçekten bunu mu anlıyorsunuz?
É assim que deve dirigir um jornal?
Anlıyorsunuz, değil mi?
Entende, não é mesmo?
General, soğandan çok iyi anlıyorsunuz.
General, conhece bem as suas cebolas.
- Anlıyorsunuz değil mi? - Evet.
- Entendeu, senhora?
Ama Nelly gerçek bir. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz ya?
Mas a Nelly... é real, se é que me entende.
Bay Charles bence yanlış anlıyorsunuz.
Sr. Charles, penso que não entendeu.
Eminim anlıyorsunuz...
Você entende, com certeza...
Anlıyorsunuz.
- Você compreende.
Bu kadar çok fedakarlık yapıp tavsiye edilen birinin kazandığını görmek istemem. Beni anlıyorsunuz değil mi?
Eu não queria fazer tantos sacrifícios para... depois serem escolhidas as recomendadas, entende?
Bayanlar ve baylar, bu harika çifte baktığınızda bütün dünyada herkesin dilinde olmalarının şaşılacak bir şey olmadığını anlıyorsunuz
Senhoras e senhores, quando se vê este casal não admira que nos sejam familiares.
- Peki siz nasıl anlıyorsunuz?
- Mas que mais acha que pode significar?
Beni anlıyorsunuz, değil mi?
Está a perceber, não está?
Anlıyorsunuz ya?
Entendem agora?
Söylediğim her şeyi anlıyorsunuz, ama bunu gösteremiyorsunuz.
Compreende tudo o que lhe digo, só que não quer mostrar.
Bir adamla kırk yıl evli kalınca suyun yüzüne çıkmayan şeyleri de anlıyorsunuz.
Quando se está casada com um homem há 40 anos, a gente sabe que aquilo não tem importância nenhuma.
Şey, izin verirseniz, eminim anlıyorsunuz.
Se não se importa... Deduzo que compreenda.
Anlıyorsunuz, değil mi?
Está a perceber?
Beni anlıyorsunuz, değil mi?
Compreende isso, não é?
Eminim anlıyorsunuz, Bayan Herman, ben evin erkeğine saygı göstermeğe alışkınım.
Decerto compreende, Sra. Herman. Fui habituada a ter consideração pelo homem da casa.
Anlıyorsunuz, kuşkusuz, şu ana kadar gördükleriniz sadece takip edecek ilavelere bir giriş.
Vocês entendem, é claro, que tudo o que viram até agora é simplesmente um prelúdio para a extravagância que se segue.
Ne demek istediğimi anlıyorsunuz, Sayın Yargıç?
Vê o que eu quero dizer, Meritíssimo?
- Sanırım anlıyorsunuz.
- Eu acho que sabe.
- Yapmayın şimdi, tabii anlıyorsunuz.
- Vá lá, claro que entende.
Beni anlıyorsunuz, bu bir erkeğin taşıyacağından fazla.
Pode ver como é. É mais do que um homem pode aguentar.
Neyse..., adam eve gelmiş, anlıyorsunuz ya, karısıyla en iyi arkadaşı birlikteymiş.
Então o tipo chega a casa e encontra a mulher com o seu melhor amigo.
Anlıyorsunuz, değil mi?
Sabe disso, não?
- Neyi anlıyorsunuz?
- Como sabe?
Bunu nasıl anlıyorsunuz?
Como é que sabe?
- Beni anlıyorsunuz, değil mi? - Tabii.
- O senhor percebe, não é?
Atlardan hoşlanmayan şehirli biri için onlardan iyi anlıyorsunuz.
Tem um bom olho para cavalos, para alguém de uma cidade grande.
- Bal gibi anlıyorsunuz.
- Claro que sabe.
Bundan ne anlıyorsunuz?
O que pensa disto?
Memleketle ilgili, anlıyorsunuz.
É bucólico, percebem?
- Çok iyi anlıyorsunuz!
Não percebo. - Percebes muito bem.
Demek istediğimi anlıyorsunuz.
Você sabe o que quero dizer.
siz anlıyorsunuz.
Você compreende.
Anlıyorsunuz değil mi?
Compreende?
Evet, teşekkür ederim. Öyle anlıyorum ki, o halde siz hep burada yaşamıyorsunuz.
Então, não viveu sempre aqui.
Şimdi anlıyorum, nasıl oluyor da beni bu kadar iyi tanıyorsunuz.
Agora percebo como é que vocês sabem tanto sobre mim.
Birbirimizi anlıyoruz siz de doğru sözcükleri bulmada zorlanmıyorsunuz Sizin sempati göstermenizi istemiyorum.
Nos entendemos, assim não tem que procurar a palavra adequada... não quero sua compaixão.
- Beni yanlış anlıyorsunuz.
- Não me entendeu...
Umarım anlıyorsunuz.
- Você entende.
Anlıyorsunuz, elbette.
Mas, para uma mulher...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]