English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Bana bir şey olursa

Bana bir şey olursa traduction Portugais

590 traduction parallèle
Zarfın üzerine bir not iliştirmiş... Eğer bana bir şey olursa... mektubu o vakit postalayın diye.
Escreveu no envelope que se algo lhe acontecesse... a carta deveria ser entregue.
Bana bir şey olursa arazinin ne önemi kalırdı?
Que acontecerá aos bens, se me acontecer alguma coisa?
Bana bir şey olursa bu mektubu oku, ne yapacağını yazıyor.
Se algo me acontecesse lê esta carta e saberá o que fazer.
Eğer bana bir şey olursa, işe sen devam edersin. Sana anlatmış olduğum gibi.
Se me acontecer alguma coisa, têm que acabar o trabalho como eu vos mostrei.
Bana bir şey olursa, endişelenme. " dedi.
Se eu tiver problemas, tu ficas bem. "
"Bana bir şey olursa, bunu bulmalarına izin verme" dedi.
E disse : "Se me acontecer algo, não os deixes encontrar isto."
Eğer bana bir şey olursa, işin peşini bırakır mısınız?
Se eu falar e me cortarem o pescoço, é o fim?
Şimdi eğer bana bir şey olursa... siz sadece -
Agora, se algo me acontecer... vocês apenas...
Tabii, eğer bana bir şey olursa, yerime Fritz geçecek,... sonra da Ernst.
Claro que se algo me acontecer, então o Fritz assumirá o comando, depois o Ernst.
Hiç bana bir şey olursa, yani başıma kötü bir şey gelirse... Senin için para olmayacağını düşünmeyi bıraktın mı? Çekleri imzalamak için burada olamayacağım.
Já paraste para pensar que... se alguma coisa má me acontecer... não terias dinheiro, eu não podia assinar mais cheques.
Eğer bana bir şey olursa Jean'a ver.
Dê isto ao Jean se me acontecer alguma coisa.
Aarfy, bana bir şey olursa, sevgilimle ilgilenir misin?
Aarfy, se me acontecer algo, velas pela minha miúda?
Eğer bana bir şey olursa, o ne yapardı?
O que seria dela se algo me acontecesse?
Bana bir şey olursa bunu Teğmen Briggs'e vermeni istiyorum.
Se me acontecer alguma coisa, dê isso ao Tenente Briggs.
Bana bir şey olursa diye.
Para o caso de me acontecer algo.
Eğer bana bir şey olursa eğer yaralanırsam, bir şeyi ömür boyu unutmamamız gerekecek. O da bu piçleri küçük düşürmek için elimize bir fırsat geçtiği ve o fırsatı tepmiş olacağımızdır.
Se alguma coisa me acontecer, se me lesionar, teremos de viver com o facto de termos tido a hipótese, uma hipótese num milhão, de humilhar esses bandalhos, e de a termos desperdiçado.
Bana bir şey olursa, dosya size ulaşacak.
Se me acontecer alguma coisa, recebem o ficheiro.
Bana bir şey olursa bize kim bakacak?
Se algo me passar, quem nos cuidará?
Sal diğerlerinin yanında. Bana bir şey olursa, bunu onlar öder. Anladın mı?
O Sal fica aqui, se me acontece algo, eles é que pagam.
Diyeceğim şu ki... bana bir şey olursa, patronunun kızı için hiç de iyi olmaz.
Fará o que eu disser e meu chefe será bom para ela.
Eğer bana bir şey olursa Mike, beni orada bırakma.
Se acontecer alguma coisa, Mike, não me deixes lá.
Bana bir şey olursa, oğluma göz kulak ol.
Se bater as botas, cuida para que meu filho fique bem.
- Altın levhalarım... Eğer bana bir şey olursa... 20 sene içinde, Almanlar Volkswagen'i dünyanın her yerine sattıklarında çok sinirleneceğim.
Se me acontecer algo, dentro de vinte anos, quando os alemães estejam a vender Volkswagens por todo o mundo,
Bana bir şey olursa... Bir şey olacak demiyorum ama üstüme bina yıkılırsa Billy'ye bakmayı düşünür müsün?
Se algo me acontecer, não estou dizendo que acontecerá, mas, se um edifício cair em cima de mim... só quero saber se consideraria tomar conta do Billy.
Bana bir şey olursa diye.
Só para o caso de me acontecer algo.
Eğer bana bir şey olursa, siz üçkağıtçılar uzun yaşamazsınız.
Se alguma coisa me acontecer, vocês não viverão muito mais tempo.
Eğer ki bana bir şey olursa Kelly'nin arabasının önüne atladığıma sakın inanma.
Se me acontecer alguma coisa, não acredites que me pus á frente do carro da Kelly.
Eğer bana bir şey olursa, eğer biriyle konuşacak olursanız,... teklifim artık geçerli olmaz.
Se alguma coisa me acontecer, se falar com alguém, a minha oferta deixará de ser válida.
Bana bir şey olacak olursa öyle çok kederlenmeyecek, hayatına devam edeceksin.
se alguma coisa acontecer comigo você não deve chorar demais, siga em frente.
Ve eğer sana bir şey olursa, bana da olmuş gibi olacak.
E se algo te acontecesse, seria como se me acontecesse a mim.
Bir daha böyle bir şey olursa, herhâlde Bayan de Winter bunu bana bizzat söyler...
Se algo assim acontecer outra vez, a Sra. de Winter me dirá...
Eğer bana herhangi bir şey olursa, batıya doğru gidin.
Se algo me acontecer, continuem indo para oeste.
Eğer sizin için yapabileceğim başka bir şey olursa bana söylemekten çekinmeyin.
Não se esqueça, Sra. Coates. Se puder fazer algo mais por você, avise-me.
Size bir şey olursa, 37 yıldan sonra, bana ne olurdu acaba?
Se alguma coisa lhe acontecesse, o que seria de mim, depois de 37 anos?
Şey, bir şey düşünürsen, ne denli önemsiz olursa olsun, mutlaka bana bildir, olur mu?
Se te lembrares de alguma coisa, seja o que for, que aches importante, avisa-me.
Orada bir şey olursa bana haber ver!
Diga-me se começar alguma coisa.
Senin için yapabileceğim bir şey olursa, bana söyle.
Se eu poder fazer algo por si, venha falar comigo.
Bana komik gelen bir şey olursa
Quando vejo algo engraçado
Anlamadığınız bir şey olursa, bana hemen söyleyin.
Se não perceber alguma coisa, diga.
İstediğin bir şey olursa bana gel.
Se quiseres alguma coisa, vem ter comigo.
Ve eğer bir şey için bana ihtiyacın olursa, genellikle buradaki numaralardan birinde olurum.
Se precisar de mim para alguma coisa, pode contactar-me através de um desses números.
Biliyorsunuz, yolda bana herhangi bir şey olursa...
Compreende que se algo me acontecer no caminho...
Arkasından, "Sizin için yapabileceğim bir şey olursa lütfen bana gelin." dedi.
"Se alguma vez o puder ajudar, venha a minha casa."
Senin için yapabileceğim bir şey olursa, bana söyle.
É muito gentil. Se eu poder fazer algo por si, venha falar comigo.
Çünkü eğer bana veya annene bir şey olursa, kardeşinden başka kimsen yok.
Porque se algo acontecesse a mim ou a sua mãe não vai ter a ninguém exceto a seu irmão. E isto vale para ele também, mas ele sabe.
İstediğiniz bir şey olursa bana haber verin.
Se puder fazer alguma coisa por si, diga-me.
Eğer içinizden biri Albay'a bir şey söyleyecek olursa ayrıca bana da cevap vermek zorunda kalır anlaşıldı mı?
Se você disser ao coronel qualquer coisa vai resolver depois comigo. Você entendeu?
Teğmen Lütfen, Bana bir şey öde, ne olursa ama bir şey...
Diga-me, por favor agora, pague-me alguma coisa, não importa quanto, mas qualquer coisa...
Bir şey olursa bana haber ver.
- Vou ficar onde te consiga ouvir.
Eğer yardımımın dokunabileceği bir şey olursa, bana söylemen yeter.
Seja no que fôr, se alguma vez poder ajudar, é só dizeres.
Yapabileceğim bir şey olursa bana haber verin.
Se eu puder fazer algo mais, avise.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]