English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Beni nerede bulacağını biliyorsun

Beni nerede bulacağını biliyorsun traduction Portugais

257 traduction parallèle
Önemli birşey olursa, beni nerede bulacağını biliyorsun.
Se qualquer coisa importante acontecer, sabe onde me encontrar.
Fikrini değiştirecek olursan beni nerede bulacağını biliyorsun.
Se mudares de ideias, sabes onde eu estou.
- Beni nerede bulacağını biliyorsun. - Bay Bond!
- Já sabe onde me pode encontrar.
Eh, beni nerede bulacağını biliyorsun.
Sabes onde me encontrar.
Beni nerede bulacağını biliyorsun.
Sabe onde me encontrar.
Ve diğer iş için de havanda olursan beni nerede bulacağını biliyorsun.
E se algum dia quiseres algo bem diferente, já sabes onde me encontrar.
Beni nerede bulacağını biliyorsun.
Tu sabes onde me encontrar.
Beni nerede bulacağını biliyorsun.
Sabem onde encontrar-me.
Konuşmak istersen beni nerede bulacağını biliyorsun.
Sabes onde me encontrar, se quiseres conversar.
Yardıma ihtiyacın olursa, beni nerede bulacağını biliyorsun.
Se precisares de ajuda, sabes onde me encontrar.
Beni nerede bulacağını biliyorsun.
Sabes onde me encontrar.
Ah, bu arada, yine o Fransız konyağından alırsan, beni nerede bulacağını biliyorsun.
A propósito, se receberes mais daquele conhaque francês, sabes onde podes encontrar-me.
Her neyse, beni nerede bulacağını biliyorsun.
De qualquer forma, sabes onde encontrar-me.
İhtiyacın olursa beni nerede bulacağını biliyorsun, değil mi?
Sabes onde me encontrar se precisares?
Eğer arayıp özür dilemek istersen beni nerede bulacağını biliyorsun.
Se quiseres telefonar e pedir desculpa, sabes onde me encontrar.
- Beni nerede bulacağını biliyorsun. - Evet.
- Sabes onde me encontras, não sabes?
Beni nerede bulacağını biliyorsun. Burada çok karlı bir iş yaptın.
Fizeste um trabalho muito lucrativo com este sítio.
Pekala, beni nerede bulacağını biliyorsun değil mi?
Sabes onde encontrar-me? Obrigado, Danny.
Beni nerede bulacağını biliyorsun, hayatım.
Sabes onde me podes encontrar, querida.
Urilla, işler iyi gitmezse beni nerede bulacağını biliyorsun.
Urilla, se o casamento não resultar, sabes onde me encontrar.
Sonra konuşmak istersen beni nerede bulacağını biliyorsun.
E se quiseres conversar depois, sabes onde me encontrar.
Eğer onu beklemekten bıkarsan beni nerede bulacağını biliyorsun.
Se se cansar de esperar por ela sabe onde encontrar-me.
İhtiyacın olursa beni nerede bulacağını biliyorsun.
Sabe onde me encontrar, se precisar. - Vamos.
Bir şey sorman gerekirse beni nerede bulacağını biliyorsun.
Se tiver alguma pergunta, sabe onde me encontrar.
Eğer ihtiyacın olursa beni nerede bulacağını biliyorsun değil mi?
Bem, sabe onde me encontrar se precisar de mim.
Eğer sorun olursa, ah, beni nerede bulacağını biliyorsun.
Se tiver mais questões, sabe onde me encontrar.
- Beni nerede bulacağını biliyorsun.
E tu sabes onde me encontrar.
Beni nerede bulacağını biliyorsun.
Sabem onde estou. Volto já.
Konuşmak istediğinde beni nerede bulacağını biliyorsun.
Quando quiser falar, sabe onde me encontrar.
Bir sorun olursa beni nerede bulacağını biliyorsun.
Se tiver alguma pergunta a fazer, sabe onde me encontrar.
Bir sorunun varsa herhangi bir konuda konuşmak istersen beni nerede bulacağını biliyorsun, değil mi?
Sabes, se alguma vez tiveres problemas... alguma coisa de que queiras falar... sabes onde me encontrar, não sabes?
Beni nerede bulacağını biliyorsun.
Saberá onde me pode encontrar.
Eğer bana ihtiyacın olursa beni nerede bulacağını biliyorsun.
Se precisares de mim, sabes onde encontrar-me.
Beni nerede bulacağını biliyorsun.
Tu sabes onde me podes encontrar!
Beni nerede bulacağını biliyorsun. Beni ara, tamam mı?
Sabes onde encontrar-me.
Beni nerede bulacağını biliyorsun.
Sabe onde encontrar-me.
Beni nerede bulacağını biliyorsun.
- Você sabe onde me encontrar.
Beni nerede bulacağını biliyorsun.
Sabes como me contactar.
Eğer konuşmak istersen, beni nerede bulacağını biliyorsun.
Se quiser conversar, você sabe onde encontrar-me.
O zaman, beni nerede bulacağını biliyorsun.
Se assim for, sabe onde me encontrar.
Beni nerede bulacağını biliyorsun.
Sabe onde nos encontrar, minha querida.
Beni nerede bulacağını biliyorsun.
Sabes sempre onde encontrar-me.
Ama fıkrini değiştirirsen beni nerede bulacağını biliyorsun.
Mas, se mudar de ideias... sabe onde encontrar-me.
Şayet beni bir arayan olursa nerede bulacağını biliyorsun.
Se alguém me vier procurar, sabe onde me procurar.
Beni istiyorsan, nerede bulacağını biliyorsun. Haydi!
Se me quiser, sabe onde me encontrar.
Beni nerede bulacağınızı biliyorsun.
Sabem onde encontrar-me.
Bu konu hakkında konuşmak istersen, beni nerede bulacağını biliyorsun.
Meu sistema circulatório não só produz lubrificantes bioquímicos, ele regula a força micro-hidráulica.
Beni nerede bulacağını biliyorsun.
Bem, sabe onde me encontrar.
ve bu! Daha önce konuştuğumuz makul konuşmaya dönmeye hazır olduğunda beni ve kristali nerede bulacağını biliyorsun.
Quando você estiver pronto para aquela conversa "razoável"... sabe onde encontrar a mim e ao cristal.
Karar verince beni nerede bulacağınızı biliyorsun.
Quando te decidires, sabes onde encontrar-me.
Beni ararsan nerede bulacağını biliyorsun.
Perguntaram se seria testemunha no julgamento.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]