Bilemezsiniz traduction Portugais
809 traduction parallèle
- Siz bunu bilemezsiniz.
- Não sabe isso.
Benim gibi biri için o paranın ne anlama geldiğini bilemezsiniz.
Não sabe o que aquele dinheiro significa para um homem como eu.
Aşık bir kızın hislerini bilemezsiniz.
Não sabe o que sente uma moça apaixonada.
Sizi gördüğüme ne kadar sevindiğimi bilemezsiniz.
Nem imaginas como estou contente por te ver.
Efendim, bunun beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsiniz.
Senhor, não imagina como me deixa feliz.
Ne kadar korkunçtu, bilemezsiniz.
Nem imagina como foi.
Görmeden asla bilemezsiniz.
Bem, nunca vai saber.
Ancak siz polisler bunu bilemezsiniz tabi.
Mas vocês chuis não percebem nada disso.
Benim için ne kadar üzücüydü bilemezsiniz.
Não imaginam como foi doloroso para mim.
Başçavuş, bu akşamı nasıl iple çektiğimi bilemezsiniz.
Oh, Sargento Mor, Não calcula como tenho esperado por esta noite.
Bunu kaç aptal polisten duydum bilemezsiniz.
Não sei quantas vezes já ouvi isso.
Ne zaman bir kaza olacağını asla bilemezsiniz.
Nunca se pode prever quando é que um acidente vai acontecer.
- Nasıl memnun olduğumu bilemezsiniz.
Não sabe quão encantado estou por a conhecer.
Ne kadar çok partiye katıldığımı bilemezsiniz.
Não faz idéia a quantas festas eu vou agora.
Bu arada, kardeşler arasındaki bu büyük ayıp bana ne kadar dokunuyor bilemezsiniz.
Eu vou fazer isso com prazer para ajudá-lo. Entretanto, este rude golpe nos laços fraternos fere-me mais profundamente do que pode imaginar.
Prensi ne kadar özledim bilemezsiniz.
Desejo mui ardentemente ver o Príncipe.
Nasıl bir gün geçirdiğimi bilemezsiniz.
Não imagina o dia que tive.
Oh. Kuşkusuz, siz bunun nasıl bir şey olduğunu bilemezsiniz.
Claro que você não pode saber como é.
Sizi gördüğüme ne denli sevindim bilemezsiniz.
Não imaginam como estou feliz em vê-los.
Ne kadar korktuğumu bilemezsiniz.
Não pode imaginar o medo que tinha.
Sizin gibi bir öğrencinin, öğretmen için anlamını bilemezsiniz.
Não sabe o que é, para um professor, encontrar alguém como você.
Fakat gerçek mavi tonu elde etmenin ne denli güç olduğunu bilemezsiniz.
Mas você não tem ideia de como é difícil obter o tom exato de azul.
Bunu bilemezsiniz.
Julgo que não pode.
Palto için ne kadar üzgünüm, bilemezsiniz.
Eu não sei como me desculpar pelo casaco.
- Ne kadar üzgün olduğumu bilemezsiniz.
- Lamento imenso, senhor.
Sormazsanız, yanınızdaki adamın hikayesini bilemezsiniz.
Nunca saberão a história do tipo do lado... se não lhe perguntarem.
Yanınızda küçük bir çocukla uykuya dalmanın keyfini bilemezsiniz.
Não podem imaginar quão doce é adormecer com uma pequena criatura ao lado.
Bilemezsiniz. Onları bulmak çok zor.
São tão difíceis de arranjar.
Bu benim için ne demek bilemezsiniz.
- Óptimo! Nem imaginam o que isto significa para mim.
Bu nasıl bişi bilemezsiniz.
Näo sabe o que isso é para mim.
Bay Kimball, size nasıl minnettarım bilemezsiniz.
Nem sabe o quanto lhe estou grata, Sr. Kimball.
O zaman kim ateş etti bilemezsiniz.
Não pode saber quem disparou os tiros.
Sizinle burada karşılaşmanın beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsiniz
Você não sabe como fico contente que resolveu dar uma parada aqui.
Birini seçmediğinizde, o birini asla bilemezsiniz.
Quando não há escolha, nunca se sabe.
Bana ne kadar çok yardımcı olduğunuzu bilemezsiniz.
Não imagina o jeito que me faz.
Bir Devlet Adamı'nın hayatı nasıldır bilemezsiniz.
Não imagina o que é a vida de um chefe de Estado.
Bilemezsiniz. Sürekli kilit altında tutulmaya alışkın değilim.
Não sei, apenas não estou habituada a estar presa a tempo inteiro.
Ama bizden biri için neler söylerler bilemezsiniz.
Mas se um de nós... Não calcula o que diriam.
Ne kadar minnettar olduğumu bilemezsiniz.
Não sabe o quanto estou agradecida.
Hiçbir zaman bilemezsiniz.
Nunca se sabe.
Asla bilemezsiniz.
- Nunca se sabe.
Beyler, bunun ne keyifli olduğunu bilemezsiniz.
Meus senhores, nem sabem como é bom ver-vos.
Ne denli hayal kırıklığı yaşadığımı asla bilemezsiniz.
E eu também estou decepcionada. Nem imaginam quanto.
Nereye gidileceğini, kimin düşman olduğunu bilemezsiniz.
Não sabem onde ir, com quem falar. Nem quem é amigo e inimigo. - Posso ajudar.
Hayatta bilemezsiniz.
Não faz ideia nenhuma.
Ne yapacağınızı bilemezsiniz.
Não sabe o que irá fazer.
Bacaklarımın benim için önemini ve onları ne kadar çok kullandığımı bilemezsiniz.
Não compreende que eu costumava usar as pernas mais do que os outros.
Olmaz ısrar ediyorum, bunları yaparken ne kadar yoruldum bilemezsiniz.
Obrigada.
Hiç bir zaman tamamen bilemezsiniz.
Nunca se sabe bem.
Asla bilemezsiniz.
Nunca se sabe.
Sırada kimin olduğunu hiç bilemezsiniz. Annesi mi? Kız kardeşi mi?
Nunca se sabe quem se segue, mãe, irmã, filha... o bode.
bilemem 161
bilemezsin 104
bilemedin 19
bilemedim 29
bilemiyorum ki 20
bilemiyorum 2041
bilemeyiz 20
bilemeyeceğim 25
bilemezsin 104
bilemedin 19
bilemedim 29
bilemiyorum ki 20
bilemiyorum 2041
bilemeyiz 20
bilemeyeceğim 25