Bilemiyorum traduction Portugais
15,361 traduction parallèle
Bilemiyorum.
Bem, não sei.
Bilemiyorum, adamım.
Não sei, meu.
Bilemiyorum, dışarıdan bakınca bu önlenebilirdi.
Sei lá, baseado num perspectiva externa, completamente evitável.
Bu köylü barı nasıl bir yer bilemiyorum, dostum.
Não sei se gosto deste bar, meu.
Bilemiyorum.
Não sei.
- Bilemiyorum, dostum.
- Não sei, meu
Bilemiyorum dostum.
Não sei, meu.
- Bilemiyorum.
- Sei lá.
Bilemiyorum, dostum, yani kız, baya hoş.
Meu, não sei. Ela é porreira.
Beş, bilemiyorum, onla iyi geçinirdim, biliyorsun.
E, porque acho acho que vou conceder-lhe o velho "Finnegasmo". Espera, eu vou contigo.
Ayrıca bir gün çok iyi bir baba olacağımı da söylüyor, ama bilemiyorum tabi.
Também diz que um dia serei um óptimo pai, mas não sei.
Profesör, ne diyeceğimi bilemiyorum.
Professor, não sei o que dizer.
Bilemiyorum. ... bilseydim.
Não sei, nalgum lugar.
- Bilemiyorum.
- Não sei.
Bilemiyorum...
Não sei.
Sorunu tam olarak bilemiyorum.
Eu... Eu não sei o que foi.
Gerçekten bilemiyorum.
Não sei.
Bilemiyorum.
Não sei. Não sei.
Bilemiyorum.
Eu não sei.
Pekâlâ adamım. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Anlıyor musun?
Bem, eu não sei o que te dizer.
Bilemiyorum, Belki senin ağır işlediğin bir suçun vardır.
Não sei, pensei que fosses um criminoso furajido.
Onu nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum aslında.
Na verdade, não sei como o descrever.
Sana ne diyeceğimi bilemiyorum.
Nem sei o que dizer.
Bu konuda ne diyebilirim, bilemiyorum, patron.
Eu não sei nada sobre isso, chefe.
- Ne düşünüyordu bilemiyorum.
Não sei no que ele estava a pensar. Certo.
Sana ne desem, bilemiyorum.
Não sei o que dizer.
Başka ne desem bilemiyorum...
Não sei que dizer mais.
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Não sei o que dizer.
Bilemiyorum, Calvin.
Não sei, Calvin.
Sanki, bilemiyorum, şu son zamanlarda çok stresli gibisin.
Ultimamente pareces tão stressado.
Bilemiyorum, belki de bu iyi bir şeydir.
Isso pode... Não sei. Talvez seja uma coisa boa.
- Bilemiyorum, ne desem boş şu an.
Não sei, não dá para dizer.
Bu bir şaka falan mı, bilemiyorum.
Não sei se isto é uma brincadeira.
Sana ne diyeceğimi bilemiyorum.
Nem sei o que te dizer.
Nedir bu bilemiyorum. Yüksek özgüven mi yoksa aptallık mı.
Não sei se isso é uma grande autoconfiança ou idiotice.
Şimdi bilemiyorum. Ben nerede...
Agora, não sei onde...
Aramızda yaşananlar gerçek miydi bilemiyorum ama sana söylediğim her şeyde samimiydim.
E não sei se o que aconteceu entre nós foi real, mas tudo o que te disse era verdade.
Bilemiyorum.
Nem sei como.
Bilemiyorum...
Sei lá...
Bilemiyorum ama bir şekilde insanı düşündürüyor, ne dersiniz?
Parece que, tipo, nos faz pensar, não é?
- Ne diyeceğimi bilemiyorum.
- Bem, não sei o que dizer.
- Burada ne bulacağını sanıyorsun, bilemiyorum.
- Que achas que vais encontrar?
O bunu sana nasıl açıklayacağımı pek bilemiyorum ama...
Ele é... Não sei como explicar.
Brahms, müziği olmadan nasıl yaşar hiç bilemiyorum.
Não sei o que o Brahms faria sem a sua música.
Ama şimdi ne yapacağımı bilemiyorum.
E agora nem sempre sei o que fazer.
Bilemiyorum. Ama evimdeki bütün aletler çalmaya başladı. "Conner4Real'dan gerçekten nefret ediyorum" dedim.
Mas surgiu em todos os electrodomésticos na minha casa e eu disse : "Odeio o Conner4Real."
- Bilemiyorum dostum.
- Pois é, não sei.
Bilemiyorum, Rob.
Não sei, Rob.
Evet, bilemiyorum.
Pois, não sei.
- Ne yazık ki bilemiyorum hanımefendi.
Não faço ideia, minha senhora.
- Bilemiyorum.
- Eu sei.
bilemiyorum ki 20
bilemem 161
bilemezsin 104
bilemedin 19
bilemedim 29
bilemeyiz 20
bilemeyeceğim 25
bilemezsiniz 26
bilemem 161
bilemezsin 104
bilemedin 19
bilemedim 29
bilemeyiz 20
bilemeyeceğim 25
bilemezsiniz 26