English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Bilmen gerekir

Bilmen gerekir traduction Portugais

463 traduction parallèle
- Sevgili Durand, bilmen gerekir.
- Minha querida Durand, já devia saber.
Seninle de riske girmeyeceğini bilmen gerekir.
Já devia saber que ele não arriscará consigo.
Hayır, ve bunu bilmen gerekir.
Não, e tu devias sabê-lo.
Kittredge, ilişki dediğin şeyin iki öpücük ve yüzmeden ibaret olduğunu bilmen gerekir.
Kittredge... Talvez lhe interesse saber que esse dito caso... -... foram dois beijos e um mergulho.
Bilmen gerekir ki...
- Feliz. Deves saber...
Eğer sahiden bana sövmek istiyorsan... mesela George'un hakkımda bildiklerini bilmen gerekir.
Tem de saber o que o George sabe sobre mim, por exemplo, para me poder realmente chamar nomes.
Bilmen gerekir, Şerif.
Devia saber, xerife.
Mitch'i nasıl yalanlar ile uyuttuğunu bilmen gerekir!
Já percebeste que ela está a enrolar o Mitch.
Ama daha çok şey bilmen gerekir.
Mas deve saber mais.
Bilmiyordum ve bunun benim için bir önemi olmadığını bilmen gerekir.
Não sabia e isso não significa nada para mim, devias saber isso.
Bilmen gerekir, geldiğim yerde, bir erkeğin ancak bir karısı olur.
De onde eu venho, um homem só pode ter uma esposa.
O zaman bilmen gerekir, sana bunu yapmak istemedim!
Então sabe o quanto quis não lhe fazer isto.
Ve senin de bilmen gerekir bir erkeğin böyle bir şey yapacağını.
Um homem que faz isto não é digno de si.
Ama bilmen gerekir, çünkü sen kralsın.
Mas precisa saber, porque é o rei.
Bilmen gerekir.
Pois, já devia.
Böyle giyinerek dolaşmaman gerektiğini bilmen gerekir.
Já devia saber que não deve andar por aí assim vestido.
Bir adama arkadan yaklaşmamak gerektiğini bilmen gerekir.
Devias ter mais juízo. Não se aparece assim, por detrás de um homem!
Bilmen gerekir diye düşündüm.
Achei que devias saber.
Fakat iki muhafızımın yerini bilmen gerekir!
Mas eu espero que você seja capaz de localizar os meus dois guardas!
Bunu bilmen gerekir.
Devias sabê-lo.
- Bunu bilmen gerekir.
- Devias sabê-lo.
Ne arayacağını bilmen gerekir.
Tenho que saber do que ando à procura.
Herkesten iyi bilmen gerekir.
Tu deves saber melhor que nínguem.
Bilmen gerekir.
Você deveria saber.
Bunu senin bilmen gerekir.
E tu devias saber disso.
Bilmen gerekir.
Mas devia.
Eğer bir Kralsan, çok şey bilmen gerekir.
Quando se é rei tem que se saber essas coisas.
Hayatım, sana olan duygularında bir değişiklik yok, bunu bilmen gerekir.
Minha querida, os seus sentimentos por ti não mudaram, lembra-te disso.
Bir oyuncu olarak kaygının performansı düşürdüğünü bilmen gerekir.
Sabes que a aflição estraga uma actuação.
Bilmen gerekir diye düşündüm.
Pensei que devias saber.
Bilmen gerekir diye düşündüm.
- Achei que devia saber.
- Bilmen gerekir.
- Você deve saber.
Bunu bilmen gerekir.
Devias sabê-lo bem.
Tabii ki bilmen gerekir.
Claro, devias saber.
- Jenny. adını bilmen gerekir.
- Jenny, deves saber como se chamava.
Henüz değil, daha birşey yok. Ama bu gece önemli birşeyler olabileceğini duydum. Ve ben bilmen gerekir diye düşündüm.
Ainda não, ainda falta muita coisa, mas ouvi uma coisa esta noite que acho que é importante, e achei que devia saber.
Ama bilmen gerekir diye düşündüm yanlış adamların peşindesin.
Só achei que devias saber que andas a perseguir os tipos errados.
Helga, seni buraya getirmemin asıl sebebini bilmen gerekir.
Devo dizer-lhe que a trouxe aqui por outros motivos, Helga.
Mazilli, bilmen gerekir diye düşündüm... tamamen yalnızsın.
Mazilli, acho que devias saber... que estás completamente sozinho.
O zaman şunu da bilmen gerekir ki, yaptığın iyi şeyler için... birinin sana minnettar olmasını imkansız hale getiriyorsun.
Então também sabes que tornas impossível sentir-me grata por qualquer gesto simpático que possas ter tido.
Gizli belgelere benden daha yakınsın. Senin daha iyi bilmen gerekir.
Pensava que com o seu acesso privilegiado soubesse mais do que eu.
Bunu senin bilmen gerekir!
Tu é que devias saber!
Bunu herkesten iyi senin bilmen gerekir.
Deves sabê-Io melhor do que ninguém.
Bir şeyi bilmen gerekir, sevgilim.
Tu tens de saber uma coisa, querido.
Bunu bilmen gerekir, Baba.
Devia saber, padrinho.
Herhalde bu Savannah'nın tüm sorunlarının yanıtı değildir ama bilmen gerekir dedim.
Creio que não é a razão de todos os problemas de Savannah mas achei que devia saber.
Öğretmek için, o konuda gerçekten fazla şeyler bilmen gerekir.
Para ensinarmos algo, temos de saber muito do assunto.
Hayır, en azından değil, oldukça büyük bir cihaz bilgisine sahip olman gerekir. Bir de rock'n'roll'un ne olduğunu bilmen lazım.
No mínimo, é preciso conhecer bem o equipamento e o que é o rock and roll.
Herkesten iyi bilmen gerekir.
Tu deves saber melhor do que ninguém. 25.000
Bunu bilmen gerekir.
Devias saber isso.
- Ama makineyi çalıştırmayı bilmen gerekir. - Bu doğru.
É verdade!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]