Bir göz at traduction Portugais
997 traduction parallèle
Kendiniz bir göz atın.
Veja por si próprio.
- Ah iyi. etrafa bir göz at, tamam mı?
Finalmente chegaste-te. Dá uma olhada.
Sen etrafa bir göz at.
Dê uma vista de olhos, querida.
Times'a bir göz at.
Vê no The Times.
Şuna bir göz at.
Dê uma olhada nisto.
Tuvaletteki aynaya bir göz at.
Vai ver o espelho da casa de banho.
Gel de dökümhaneye bir göz at.
Venha ver os moldes.
Eğlenin ve başka hayvanlara bir göz atın
Aos hipopótamos E aos outros mamíferos
Yaa, ona son bir göz atın.
Bem, vejam-na pela última vez.
bir göz at.
Dá uma vista.
Alçal ve bana bir göz at.
Desce e examina-me.
Willie, radara bir göz at.
Willie, olhe para o radar.
Bay Keefer, Donanma talimatlarının 186. maddesine bir göz atın.
Mr. Keefer, devia ver o Artigo 186 do regulamento naval.
Bir sonraki şovların ön gösterimine bir göz at.
Vê as próximas atrações.
Bill, git bir göz at.
Bill, vai dar uma olhada.
Etrafa bir göz at.
Dê uma olhada.
Şerif, bir göz at!
Xerife repare!
Sadece bir göz at.
Basta dar uma olhadela nisto.
İşte. Şuna bir göz at.
olhe para isso!
- Şuna bir göz at, ahbap.
Paris? Olha aqui, bambino...
Gel, gel, bir göz at.
- Entre. Entre e dou uma olhada nisso.
Bir göz at.
Dê uma olhada.
Bir göz at, Fritz.
Vê lá, Fritz.
Tıkamak için etrafta bir çaput paçavra var mı bir göz at.
Vê se encontras uns trapos. Podemos usá-los para fazer buchas.
Bu sabah şöyle bir göz attım. Onbeş at gözüme çarptı.
Dei uma volta rápida de manhã e avistei uns 15 cavalos.
Bütün müsveddelerim ve diğer ıvır zıvır prova odasında. Onlara bir göz atıp bana ne düşündüğünü söyleyebilirsin.
Vamos ver os meus álbuns de recortes, e depois dirá o que acha.
Kanyona bir göz atın.
Vai verificar aquele Canyon.
Fıçıların arkasına da bir göz atın!
E dá uma vista de olhos atrás dos barris!
Bir göz atın.
Dá uma olhada.
Pencereden bir göz atın.
Dá uma olhada pela janela.
Şuna bir göz at.
E olhe só para isto!
- İyice bir göz at.
- Dê uma boa olhadela.
Git. Bir göz at.
Dá uma olhada.
Etrafa bir göz at, Bones.
Dê uma vista de olhos, Bones.
CENAZE LEVAZIMATÇISl... söylersem yalan olur... satılık bir çocuk... gelin, bir göz atın... bunun kadar güzel satılık bir çocuk gördünüz mü?
CANGALHEIRO isso seria mentira Vendo um rapaz venham cá ver já viram rapaz mais bonito... para vender?
Bir göz atın, 170 $ ve iki altın saat.
Olhe aqui! Eu tenho aqui, US $ 170 dólares e dois relógios de ouro!
Flint'le git. İşlemlere bir göz at. Şahin gibi.
A separação entre trabalho e lazer deu a Ardana este sistema social perfeitamente equilibrado.
Etrafa bir göz at, hemşireler neye benziyormuş bir bak.
Examine este lugar. Veja lá como são as enfermeiras, está?
- Bir göz at Çavuş.
- Vá espreitar, Sargento.
Tamam Sam. Atlara bir göz at.
Sam, vai ver os cavalos.
Bir göz atıp hemen döneceğim.
Vou bater o terreno e volto.
Özel bir şey değil. Bir göz at.
Nada importante, pode ver.
Şuna bir göz at.
- Posso ver isso? Quer ver?
Oh, Shirley, bak, buraya bir göz at, ha?
Shirley... Olhe para isto. Não é uma boa fotografia, mas esteve cá um rapaz o outro dia, talvez até já tenha vindo cá antes.
Bir göz at.
Veja-os bem...
Şunu güzelce bir göz at. Önyargı olmasın lütfen.
Talvez possa dar uma olhadela... e sem preconceitos, por favor.
Gidip bir göz at.
Vá ver.
Binmek için bir atın var, birine daha göz koyarsan ona da binemezsin.
Esse não o deves montar.
Bir mutfağa göz atıp, sahibinin gelirini oldukça iyi bir şekilde tahmin edebilirim.
Basta-me um olhar a uma cozinha para ter uma ideia bem próxima dos rendimentos da pessoa.
Alın bir göz atın.
- Veja!
Bir göz at.
Veja.
bir göz atalım 38
bir göz atın 23
ateş 1641
athena 34
atlanta 129
atlantis 50
attica 24
atticus 45
attila 28
atlantic city 103
bir göz atın 23
ateş 1641
athena 34
atlanta 129
atlantis 50
attica 24
atticus 45
attila 28
atlantic city 103
ateşin var mı 136
atlar 92
atilla 45
ateşle 61
ateş et 239
atlantik 52
ateş yok 22
ateş etmeyin 472
atıyor 16
ateş serbest 41
atlar 92
atilla 45
ateşle 61
ateş et 239
atlantik 52
ateş yok 22
ateş etmeyin 472
atıyor 16
ateş serbest 41