English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Bir haber var mı

Bir haber var mı traduction Portugais

612 traduction parallèle
- Katilden bir haber var mı?
- Há alguma novidade sobre o homicídio?
- Katille ilgili yeni bir haber var mı?
Alguma novidade sobre o homicídio? Nada ainda.
Bir haber var mı, evet veya hayır?
Há alguma novidade? Sim ou não?
Bir haber var mı?
"Novidades?"
- Ertelemeyle ilgili bir haber var mı?
- Alguma notícia sobre o indulto?
Prenses, bana bir haber var mı?
A princesa... Você tem notícias para mim?
Duyabileceğim yeni bir haber var mı?
Dá notícias que possa ouvir?
Müracaatınızdan bir haber var mı? - Reddedildi.
Novidades quanto ao seu pedido?
- Yeni bir haber var mı?
- Sim. - Alguma novidade?
- Keşif kolundan herhangi bir haber var mı? - Hayır, efendim.
- Alguma novidade?
- Boğulmayla ilgili bir haber var mı?
Algumas notícias sobre o afogamento?
Bay Bellows, bir haber var mı...?
Mr. Bellows, houve alguma palavra de...?
- Onlardan herhangi bir haber var mı?
- Já disseram alguma coisa?
St. Louis'den bir haber var mı?
Conseguiste alguma coisa em St. Louis?
- Kırık El ya da Şayenler'den bir haber var mı?
Algum sinal de Mão Quebrada ou algum cheyene?
- Singapur! - Dışarıdan gelen bir haber var mıydı?
- Trouxe alguma notícia de fora?
Önemli bir haber var mı?
O que há de novo?
Japon donanmasından bir haber var mı?
E a Marinha japonesa?
Bir haber var mı?
Alguma noticia?
Bugün yeni bir haber var mı?
- Alguma novidade hoje?
Bir haber var mı?
Sargento-Mor? Tem algo a participar?
İlginç bir haber var mı bari Matthew?
É alguma coisa de interesse, Matthew?
Chaban'dan bir haber var mı?
Alguma notícia de Chaban? A única coisa que sei é que ele saiu de Londres.
onlardan bir haber var mı? Hayır, onlardan bir haber alacağımıza dair şüpheliyim.
e estou em dúvida se alguma vez teremos.
Yeni bir haber var mı?
Novidades?
- Enterprise'dan bir haber var mı?
Alguma palavra da Enterprise?
- Sensörlerimizden bir haber var mı?
- Há notícias dos sensores?
- Linçle ilgili yeni bir haber var mı?
- Algo de novo sobre o enforcado?
Yeni bir haber var mı, Douglas?
Nada novo Douglas?
Diğer ikisi hakkında yeni bir haber var mı?
Tem havido mais informações acerca dos outros dois?
- Kaçıranlardan bir haber var mı?
- Há sinais dos raptores?
Müdürden patronu arayıp bir haber var mı diye sormasını istedik.
Pedimos ao gerente para contactar o patrão para ver se há notícias.
Bir haber var mı? İyi haberlerim var!
Boas notícias?
Hey, Mingo. Ansel'den bir haber var mı?
Estás a receber alguma coisa do Ansel?
Ördekten bir haber var mı?
- Há notícias do pato?
Audrey, bir haber var mı?
Audrey, há novidades?
Simone Choule hakkında bir haber var mı diye aramıştım.
Estou a telefonar para perguntar se tem notícias da Simone Choule.
Atina Büyükelçimizden bir haber var mı?
Temos notícias do nosso Embaixador em Atenas?
Fransızlardan bir haber var mı?
Algumas notícias dos Franceses? Nada absolutamente!
Bir haber var mı?
Souberam de alguma coisa?
Kardeşinizden bir haber var mı Mr. Ricci?
Como está o seu irmão mais novo, Sr. Ricci?
O makinelerle ilgili bir haber var mı, o yaratıklar ortaya çıktılar mı?
Há mais notícias dessas máquinas, essas criaturas, manifestações?
Bir haber var mı?
Algum contato?
Bir haber var mı?
Já teve notícias?
Ait olduğum yere dönmek için tek şansım var. Sizinki gibi küçük bir kasaba gazetesinde iş bulmak ve iki elle sarılabileceğim haber servislerinin daha fazlası için bağıracağı önemli bir olayın çıkması için bekleyip dua etmek.
Tenho apenas um oportunidade para regressar para onde pertenço conseguir um emprego num pequeno jornal local como o seu, aguardar, ter esperança e rezar para que algo grande surja, algo a que eu me possa apegar, algo que as agências noticiosas vão devorar e chorar por mais.
Politik de olabilir, skandal da, bilemiyorum. Ama büyük bir haber ve resimlere ihtiyacım var.
Pode ser político ou pode ser um escândalo sensacional, mas é uma boa história.
Yeni bir haber var mı Don Ciccio?
Que boas noticias tem para mim?
Bir haber var mı?
- Olá, Diane.
Bu o kadar iyi bir haber ki, içkiye ihtiyacım var.
Essa notícia é tão boa que preciso de uma bebida.
- Bir haber var mı?
Ainda não há notícias do Sr. Williams.
Bearpaw'dan bir haber var mı?
Alguma noticia de Bearpaw? Já foi à bastante tempo que estive lá.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]