English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Biri burada

Biri burada traduction Portugais

2,516 traduction parallèle
Biri burada neden oldugumuzu düsünebilir mi?
Alguém consegue pensar em alguma razão do porquê de estar aqui?
Görünüşe göre biri burada yararlı bitkiler yetiştiriyor.
Parece que alguém cultiva ervas gloriosas aqui.
Brown Valley'yi en çok sevme sebeplerimden biri burada biriyle iş yaparken o kişinin tanıdık çıkma ihtimalinin yüksek olması.
Um dos motivos por que gosto tanto de Brown Valley é que, quando fazemos negócio aqui, há boas hipóteses de conhecermos a pessoa com quem negociamos.
Şu anda onlardan biri burada.
Aqui está um deles.
Biri burada pişirmiş.
Alguém fabricou aqui.
Meğerse altı ay önce bu sistemlerden biri burada, Albuquerque'de bir depoya gönderilmiş.
para Albuquerque.
İş yerinden biri burada çalıştığını söyledi, ben de bir uğrayıp selam vereyim dedim.
Alguém do escritório disse que trabalhavas aqui, portanto pensei... em vir aqui e vir cumprimentar.
Burada biri mi var?
- Há mais alguém aqui?
Sizi ararken burada biri vardı.,
Mas quando fui chamá-lo havia alguém,... e ele disse :
Burada yerel halktan biri var. Kontrol etmekte zorlanıyoruz.
Está aqui um iraquiano descontrolado.
Biri gelip seni alana kadar burada kalmalısın.
Tens de ficar aqui até que alguém te venha buscar.
- Burada biri var. - Ne?
- Estão aqui pessoas.
Burada kalıp gerçekten büyük biri olabilirsin.
Podias ficar e alcançar a grandeza.
Hayır, ikimizden biri sürekli burada kalmalı şimdi.
Não, um de nós agora tem sempre que estar aqui.
Burada seni benden başka biri isteyecek mi sanıyorsun?
Achas que mais alguém te vai querer agora?
Burada seni önemseyen biri var.
Alguém aqui se importa consigo, sabe?
Benden daha zeki biri demişti ki burada yarattığımız hapishane çok daha güçlü...
Alguém mais inteligente do que eu disse que a prisão que criamos aqui em cima é muito mais forte...
Burada oturuyor olmam, beni düşündüğün gibi biri yapmaz.
Só porque estou aqui não faz de mim o que pensas que sou.
Eğer burada, şu anda bende gördüğünüz kanla boyanmış tablodan hoşlanan biri varsa, ki olmadığını düşünmek günahtır.
Se alguém aqui, por pecado duvidar, que amar esta pintura em que me vêem lambuzado, se qualquer medo diminuir a sua pessoa mais que um mau relatório, se pensar que uma morte valente supera uma má vida
Burada yapılacak birkaç şeyden biri.
É das poucas coisas que se podem fazer aqui.
Burada biri var!
Tem alguém aqui!
Burada Peter Ward diye biri yok.
Aqui não há nenhum Peter Ward.
Anne, baba, biri benden önce onları bulur da arar diye siz burada kalın.
Mãe, pai, fiquem aqui para o caso de alguém telefonar.
Burada büyük, kötü bir Kurt var ve biri onu durdurmak zorunda.
Existe um grande lobo mau, e alguém precisa de o deter.
Burada seni tanıyan biri var mı?
Alguém aqui te conhece?
Burada Bobby isminde biri yok.
Não existe nenhum Bobby aqui.
Ama son bir Belçikalı çiftlik sahibi, Jean Van Brunt isminde biri, temaslarımıza karşılık vermeyi reddetti ve arazisi burada.
Mas um último belga dono de uma plantação, um tal de Jean Van Brunt, recusou-se a responder às nossas comunicações e a sua propriedade fica aqui.
Burada Kevin diye biri yok.
O Kevin não vive aqui.
Burada başka biri daha var mı?
Começa a falar. Está mais alguém aqui?
- Ama biri var burada.
- Vejo que é alguém.
Burada sizinle olması gereken biri?
Alguém que possa estar aqui consigo?
- Burada başka biri var mı?
- Mais alguém esteve aqui?
O yüzden biri bana burada neler olup bittiğini bir anlatsın.
E se alguém me dissesse o que acha que se está a passar?
Burada nelerin söz konusu olduğunu anlayan biri lazım bana anlıyor musun?
Preciso de alguém que entenda o que está aqui em jogo, compreende?
Bir hafta önce burada biri öldü.
Uma rapariga apareceu morta aqui a semana passada.
Burada bir süredir bulunan biri olarak küçük bir tavsiye vereceğim.
Um aviso de alguém que está aqui há algum tempo.
Burada Sam Winchester diye biri var mı?
Está aqui algum Sam Winchester?
* Koşulsuz, şartsız biri var burada *
Got no strings, got men attached
Biri bana seni burada bulacağımı söyledi.
Algo me disse que te encontraria aqui.
Çok uzun süredir burada olan biri.
Alguém que está cá há muito, muito tempo.
# Ve bunların hiç biri önemli değil ve ortadan kaybolur # # burada benimlesin # # ve oh, oh, oh, oh beraber olduğumuzda #
? And all that doesn't matter Fades away? ?
Burada Alan diye biri yok. Biz muhasebeci değiliz.
Não há nenhum Alan aqui, e não somos contabilistas.
Galiba burada biri var.
Acho que está cá alguém.
Başka biri olsa hainlikten çürüyene kadar burada kalırdı. Ama sen torunumun annesisin.
Qualquer outro estaria a apodrecer num cadafalso por traição, mas tu és a mãe do meu neto.
Biri binadan beni aradı ve Chuck Bass'in burada, yukarıda olduğunu söyledi. Kendini aşağı atmakla tehdit ediyormuş ve beni istemiş.
Alguém do prédio ligou-me, disse-me que o Chuck estava aqui em cima, e que estava a ameaçar atirar-se e a chamar por mim.
Burada olma nedenlerimden biri de bu, değil mi?
Em parte, é por isso que venho cá, certo?
- Burada takılan biri
Assuntos Internos?
... ama burada hapsedilmiş gibi önünüzde oturuyorum herkes gibi olan bir insan bir başı ve iki eli kalbi kırık olan biri.
Mas aqui estou, sentado... preso, diante de vocês... um homem como qualquer outro, com apenas uma cabeça... com duas mãos... - e com um coração apertado. - Protesto!
Dikizlemeye gelmiş biri var burada.
Está alguém ali dentro! Está alguém ali a espreitar!
Yani bu gece burada biri daha vardı.
Então havia aqui mais alguém.
Burada oturup girişimcilerimizden biri kafasını dışarı çıkarıncaya dek o evi izleyeceğiz.
Sentamo-nos aqui e vigiamos aquela casa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]