Değil mi ama traduction Portugais
13,677 traduction parallèle
O habercilerin kameraları bir şekilde hep tam vaktinde ortaya çıkıyor, değil mi ama?
Aquelas câmaras do noticiário aparecem sempre na altura certa.
Öyle değil mi ama?
Não concorda?
Tüm mahkumlarımıza insanca davranıyoruz ama, değil mi?
Mas tratamos as nossas prisioneiras de forma humana, certo?
Ama bu tel kafesler bir ek,... herhangi bir çizim ve şablondan baz alınarak yapılmadılar, değil mi?
Mas a rede de arame é uma adição, que não se baseia em desenhos e modelos, não é?
Ama bütün çocuklarımız için aynısını söyleriz değil mi?
Mas dizemos isso de todos os filhos.
Ama belki sen de bundan pişman oldun değil mi?
Mas talvez tu também tenhas lamentado, por vezes?
Tamam, bekle, ama... Sihirbaza bırak beni, değil mi?
Estás a levar-me até ao Mago, certo?
Tamamen bir değişim değil ama işe uygun giyinmek lazım değil mi?
Não fazer de ti uma cópia, mas vestir-te para o lugar certo.
- Hayır mı? Bu adam vücuduyla oldukça uğraşmıştı. Bu topluluk değil ama hakiki müritlerin olayı ileri bir boyuta taşıdı, değil mi?
Este tipo tinha modificações extremas no corpo, não como estas pessoas, mas os seus fãs alinham, certo?
Deli olduğumu düşünüyorsun ama neyin zor olduğunu anladın değil mi?
Não. Achas que sou maluco, mas agora sabes o que são dificuldades, não é?
Onu seviyorsun, değil mi?
Tu ama-la... não é?
Ama sen terörist değilsin, değil mi Terry?
Mas não és terrorista, pois não Terry?
Ama yanılmışım, değil mi?
Mas estava errado, não estava?
Ama bazı insanlara yardım ettik, değil mi?
Mas ajudamos algumas pessoas. Não ajudamos?
Bazı sorunlarımız vardı ama kimin yok ki, değil mi?
Tínhamos problemas, mas toda a gente tem.
Hissettin ama, değil mi?
Sentiste, não foi?
Adam haklı ama, değil mi?
Porém, ele está certo, não é?
Bunda yanlış bir şey yok ama başka bir şeyde daha iyiysen onu denemen gerekir, değil mi?
Não há mal nenhum nisso, mas se fores bom noutra coisa, devias dar uma oportunidade a isso, não?
Ama onlar hakkında hiçbir şey bilmiyorsun değil mi? - Hadi bakalım.
Aposto que não sabes fazer isto.
Top 10'de üç albümünün olması işleri eğlenceli hale getiriyor. Ama iş sonuçta değil mi?
Ter três álbuns no Top 10 é como ter várias mulheres.
Kızlar, durun. Siz arkdaşsınız değil mi? Hadi ama.
Meninas, vocês são amigas.
- Ne gündü ama değil mi?
Que belo dia.
Ama yine de emin olamazsın değil mi?
Mas não tens a certeza?
Ama elimizde öyle biri yok değil mi?
Para sermos claros, não temos ninguém...
-... ama bu doğru değil, değil mi?
Mas não completamente verdade, não é?
Yeni bir başlangıca ihtiyacın olduğu için taşındığını söylemiştin ama bu doğru değil, değil mi?
Disseste que te mudaste para um recomeço, mas não é completamente verdade, não é?
- Ama destekleri olacak, değil mi?
- Mas haverá reforços, certo?
Uzun sürmüyor ama değil mi?
Mas não é duradora, pois não?
- Ama onlar paralı asker değil mi?
- Mas não são só contratados?
Bizi SSR'a geri götürecekler sadece ama, değil mi?
Mas, eles vão levar-nos de volta à RCE, certo?
- Sorun değil ama değil mi?
Mas não faz mal, certo?
Onlar ölülerin ruhları mı, değil mi emin değilim ama...
Não sei se serão as almas dos mortos, mas...
İfade vereceksin ama değil mi?
Mas vais testemunhar?
Ama sen beni aldattın. Değil mi?
Mas tu traíste-me, certo?
Yeni bir başlangıç istediğin için buraya taşındığını söyledin ama yalan bu, değil mi?
- Disseste que te mudaste para um recomeço, mas não é completamente verdade.
Gamma topu ateşlenemez ama yarığın içindeyken patlatılabilir, değil mi?
O canhão-gama não pode disparar, mas pode ser detonado dentro da fenda, certo?
- Ama daima ileri değil mi?
- Mas é sempre assim, não? - Sim.
Çip hakkında öğrenmek istediğin şeyi söyleyeceğim tamam mı lütfen ama Polaris'le bir ilgisi olduğunu biliyorsun değil mi?
Por favor, eu digo-te o que queres saber sobre o chip, está bem? Achas que tem a ver com a Polaris, certo?
- Ayrıca pardon ama adamı gördün değil mi?
Já o viste bem?
- Ama Clary iyi değil mi?
Mas ela está bem, certo? - Estava chateada por causa de um rapaz, mas acho que era mais do que isso. - Sim.
Evet, biliyorum, ama daha önce sihir gördün, değil mi?
Pois não, mas já viste magia antes, não já?
Bilmem, ama kafiyeli oluyor, değil mi?
Não sei, mas rima. Não chega?
- Ama hâlâ buradan çıkabiliriz, değil mi?
Mas ainda vamos conseguir sair daqui, não é?
Ama bilimin amacı da geleceği yakalamak değil mi zaten?
Ciência é sobre o futuro, certo?
- Ama halk onu seviyor değil mi?
- Mas as pessoas gostam dele, não?
Oldukça da uçarı ama değil mi?
Mas também é bastante frívola, não é?
Ama işinizi, sevip sevmeyeceğinizi kesin olarak bilmeden seçiyorsunuz, değil mi?
Mas, quero dizer, vocês não escolhem um emprego sem antes realmente saberem se irão gostar dele, certo?
Ama tabii bu senin yöntemin, değil mi?
Ma esse é o seu modus operandi, não é verdade?
Evet, ama asıI sorun bu değil, değil mi?
Pois, mas, não é este o caso, pois não?
Ben sana arkadaşlarının, alacağınız malzemeler karşısında çalışmasını teklif ettiğimde ayak diremiştin ama şu andaki durum da aynı şey değil mi?
Hesitaste quando falei em trabalharem por mantimentos, mas agora... Não é o que isto é?
Ama arkadaşların onları yolda öldürmüş zaten, değil mi?
Mas mataram-nos na estrada, não foi?
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66