Değil mi peder traduction Portugais
114 traduction parallèle
Ne yazık, değil mi peder, böyle tatlı bir ailenin bir deliyle uğraşmak zorunda olması?
Que pena que uma família destas tenha um lunático!
Bu lafı bir ara kullanırsam kızmazsınız değil mi Peder?
Importa-se se uso esta frase alguma vez, Padre?
Umudunuzu kaybetmeyeceksiniz, değil mi Peder?
Vai a perder a esperança agora?
- Harika bir çocuk, değil mi Peder?
- Um miúdo fabuloso, não, padre?
Bırakalım dalga geçsinler. Biz Tanrı için savaşıyoruz, öyle değil mi Peder?
Deixe que se riam, estamos empenhados na batalha do Senhor, ou não?
Bahse girerim, buralarda çok fazla ateş edilecek değil mi peder?
Aposto que vamos ter alguns tiros por aqui, hã reverendo?
Sanırım bunda bir sıkıntı yok, değil mi Peder?
Por isso acho que isso justifica tudo, não é, padre?
Benzin lazım değil mi peder?
Precisa de gasolina, padre?
O zaman beni şartlı tahliyeyle bırakmazlardı, değil mi peder?
Aí eu não teria conseguido minha condicional, não é, reverendo?
Değil mi peder?
Não é verdade, Padrecito?
Herkes bir şeylere inanmak ister öyle değil mi peder?
- Todos precisamos de alguma coisa em que acreditar, não é reverendo?
O gün Roberto ile birlikteydin değil mi Peder?
Estava com o Roberto naquele dia, não é?
Bana yalan söylemezsin, değil mi Peder?
O senhor não me mentia, pois não?
Güzel kızlardı, değil mi peder?
Belas garotas, não, padre?
Sizi üzüp sinirlendirmedim, değil mi Peder?
Espero não tê-lo incomodado.
Hayır, meme de diyebilirsin. Değil mi Peder?
Não tem problema falar "tetas", não é, padre?
Hayır, k.ç diyebilir, değil mi Peder?
Pode falar "cacete", não é?
- Sizin gözleminiz de böyle değil mi peder?
- Não é da mesma opinião, Reverendo?
Astım ilacı değil mi peder?
Foi remédio para a asma, não foi, padre?
Hepsi yalandı, değil mi peder?
Foi tudo uma mentira, não foi, padre?
Tuhaf, değil mi, Peder?
É estranho, não, Padre?
Peder Logan'sınız, değil mi?
Não.
Peder Logan'ı gördüğünüzü kocanıza söylediniz, değil mi?
Disse ao seu marido, claro, que tinha estado com o Padre Logan?
Peder Logan'ın artık şahidi var, değil mi, Willy?
O Padre Logan já tem o seu álibi, não tem, Willy?
Değil mi, peder?
Não vai, padre?
Peder, harika değil mi?
- Não é maravilhoso, Reverendo?
Bu bizim peder değil mi?
Aquele não é o nosso capelão?
Bir peder için de geç bir saat değil mi?
Não é tarde, para um reverendo?
Öyle değil mi, peder?
Pertence à sua família. Não é, Frei?
Peder Gregory sezileriniz var, değil mi?
Padre Gregory o senhor tem visões?
- Peder Dyer'ın arkadaşısınız, değil mi?
- É amigo do padre Dyer? - Sou, sim.
Peder çok iyiydi, değil mi?
Aquele Padre não é o máximo?
O.. ... peder Mickey'i muhteşem bir şekilde uğurlayan kız değil mi o?
Não é a miúda que mandou o Padre Mickey para os anjinhos?
Bu sizin için zor oldu, öyle değil mi, Peder?
- Isto é duro para si, não é? - Bem...
Peder, tüm olup biteni biliyorsunuz değil mi?
Padre, sabe o que aconteceu, não sabe?
Dünyada çeşit çeşit insan var, değil mi, Peder?
São precisas pessoas de todos os tipos para fazer um mundo, não é, Padre?
Öyle değil mi, Peder?
Não é assim, Reverendo?
Kongre üyesi Hawkins, bu peder Hawkins öyle değil mi? Bunun kongre tüzüğünü değiştirme çabalarını nasıl etkileyeceğini artık herkes tahmin edebilir. Çok doğru.
O congressista Hawkins é o reverendo Hawkins, não é?
Yani bu o değil, değil mi Peder Kiril?
Então, ela não está aqui, certo, Padre Kiril?
Yalanı gönüllü bir şekilde yaşıyorlar, değil mi, Peder?
Vivem a mentira tão prontamente, não é?
Değil mi, Peder?
Certo, reverendo?
- Gökyüzünün sonsuzluğu şaşırtıcı. Değil mi, peder? Evrene ve ebediyete uzanıyor.
como elas simplesmente passam e passam... pelo universo até o infinito, não é verdade, Sr. Padre?
Hiç bir şey anlamıyorsun değil mi, Peder Kiernan?
Não percebe isto, pois não, Padre Kiernan?
Biz, Anna, Peder Brian ve ben çocukluktan beri tanışırız. Beraber oyun oynardık. - Bu harika değil mi?
A Ana, o padre Brian e eu, em pequenos, costumávamos brincar.
Öyle değil mi Peder?
Pois não, mon Père?
- Peder Amaro'yu biliyorsun, değil mi?
- Conheces o padre Amaro, certo?
Peder Benito başka bir kamyon almalı, değil mi?
O padre Benito devia comprar uma outra carrinha, não acha?
Değil mi, Peder Galvan?
Não é, padre Galvan?
Dur tahmin edeyim Peder değil mi?
Deixe-me adivinhar. Phreder, certo? Ok...
Bunun için biraz geç oldu, değil mi, Peder?
- Não é um pouco tarde para isso padre?
Peder Greenwood kurum içi avukatınız değil, değil mi?
O Padre Greenwood por acaso não é o seu advogado interno, pois não?
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66