English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ D ] / Diyecekler

Diyecekler traduction Portugais

484 traduction parallèle
Kendi kendilerine şöyle diyecekler : " Burada bir hata var, kandırıldık!
Vão dizer : " Passa-se aqui alguma coisa, fomos enganados!
"Son sözün?" diyecekler.
Vão perguntar : "Alguma coisa a dizer?"
Üzülerek sana söyle diyecekler...
Väo olhar para si com ar magoado e dizer :
Bana "erkek avcısı kadın" diyecekler. Topluma karşı suçlu olduğumu söyleyecekler.
Vão chamar-me "vamp", inimiga pública, obstáculo ao progresso.
Öyle diyecekler.
Eles vão dizer isso.
Seth'in, kızının düğününe gelmemesine ne diyecekler?
Que dirão sobre o Seth não estar cá para o casamento da filha?
Acaba o ve İsveçli birbirlerine şimdi ne diyecekler.
Pergunto-me o que ele e o Sueco terão para conversar.
Ya Dickie için ne diyecekler?
E que dirão eles do Dickie?
"İş daha iyi yapılacak." diyecekler.
Vão dizer que o serviço ficará mais bem feito.
Okulda saçına ne diyecekler?
Que dirão na escola quando virem o novo penteado?
Adam ümitsizce karısını kurtarmaya çalışıyor diyecekler, gerçek de bu zaten.
Perceberiam exactamente o que é : Um homem a tentar salvar a mulher.
İşte o zaman köyün ileri gelenleri ne diyecekler!
Então, o que vão dizer os anciãos do povo!
Ama, ben seni katledersem, ki niyetim budur diyecekler ki, "bu büyük kral ve savaşçı..." "... minnacık bir Yunan çocuğunun eliyle can verdi. " Kendini ölümsüz tanrılara emanet etmiş biri olarak senin üzerine doğru yürüyorum ve zafer benim olacaktır.
Mas se eu o matar, o que pretendo... será dito que o grande rei e guerreiro... morreu pelas mãos de um garoto grego... pois estou indo enfrentá-lo... e tendo-me entregue aos cuidados dos deuses imortais... devo ser o vencedor.
Onun derdi nedir? " diyecekler.
Não gosta de mulheres.
Yakında, uyanmaya başlayıp pencerelerini açacaklar ve diyecekler ki :
Daqui a pouco, começam a acordar... vão abrir as janelas... - e vão dizer...
Acaba bugün okula gitmeyince arkadaşlarımız ne diyecekler?
O que nossos amigos dirão quando não aparecermos hoje? Fiquei de encontrar a Sanne.
Şimdi bakalım Naziler hakkında neler diyecekler, ha?
Ouçamos o que os nazistas têm a dizer.
Görecekler ve anlayacaklar ve "Bir sineğe bile zarar vermiyor." diyecekler.
Para que vejam, para que saibam e para que digam : "Ela nem é capaz de fazer mal a uma mosca."
Yine anarşistler imla bilmiyor diyecekler.
Ainda vão dizer que os anarquistas não sabem escrever!
Demek istiyorum ki, ben öldüğümde, insanlar ona bakacak ve diyecekler ki, "Bak, Mangus geçiyor."
Quero dizer, quando eu morrer as pessoas olharão para ele e dirão : "Ali vai o Mangus."
Belediyeye git. Bakalım ne diyecekler?
Vá à Câmara Municipal para saber o que eles dizem.
Yakında O'na Mesih diyecekler.
Da próxima vez, será chamado de messias.
Çünkü öyle günler gelecek ki, "Kısır kadınlara, hiç doğurmamış rahimlere ne mutlu." diyecekler.
"Bem-aventuradas as estéreis... cujos ventres nunca geraram uma criança."
ve tepelere "Bizi örtün!" diyecekler.
E aos montes : "cobri-nos."
Frau Schmidt ve Franz ne diyecekler?
Que dirão a Frau Schmidt e o Franz?
Bu Gina Romantica diyecekler.
É Gina Romantica. "
Yapabildiğimizin en iyisini yaptık. " diyecekler.
Fizemos tudo o que pudemos. "
Hakkında yazarlarken Val Verde'de bitti diyecekler.
Li sobre ti e diziam que Val Verde era o teu destino.
Bir gün yavaş yavaş ben de toprağın altına gireceğim ve Westminster'de başka birine diyecekler "Kral çok yaşa" diye.
Um dia, serei lento a defender-me e em Westminster cantarão "Viva o rei" em nome de outro.
Hayır, kanımca, şöyle diyecekler, hazır bir enayi bulmuşken... yani işi alacak birini bulmuşken, aptallık etmeyelim.
Não, acho que vão pensar : "Se achamos alguém que quer aceitar o emprego... não crie problemas."
Yakında bir komplo var diyecekler!
E falar-se-á em complot se deixar a coisa arrastar-se.
Yago şunu yaptı bunu yaptı diyecekler... ne gelirse!
Dizem que o Yago fez isto e aquilo, não importa o quê.
"Hadi adamım, çık şuraya da devir şunları!" Ve diyecekler ki,
"Suba lá e arrase!" E eles dirão :
Eğer öldürmezseniz gene iradesiz diyecekler. Ve bundan dolayı, zayıf.
se não me matam... será uma mostra de debilidade... e portanto de impotência.
Bize gelip "Gidebilirsiniz" mi diyecekler?
Eles chegam aqui e dizem "Vocês podem ir embora"?
Müziği kapatın diyecekler.
Eles recusam a música.
kim yaktı diyecekler- - sen bir throw-up gördüğünde, sen onun yanına gideceksin.
Pessoas que fazem bonitas peças! você vê uma peça e cobre-a.
Diyecekler ki " Vay!
Damos cabo deles.
Pisliğin patronları bunu öğrenince ne diyecekler?
Que irão dizer os braços direitos da velha carcaça quando souberem?
Bana Muaddib diyecekler.
Vão chamar-me Muad'Dib.
Bir gün şöyle diyecekler :
Algum dia vão dizer, "Aqui é onde tudo começou."
O da, "Sistem danışmanları bunu duyduğunda" "ne diyecekler?" dedi.
Então ele disse, "O que é que pensas que a SEC's vão dizer... "... quando ouvirem falar disto? "
Otopsi bölümüne götürelim bi... Bakalım ne diyecekler
Vamos levá-la ao departamento forense a ver o que nos dizem.
Bilge doktorumuz bu konu hakkında ne diyecekler?
E o que, rezem, o nosso douto médico acha disto?
- Böyle diyecekler.
É o que dirão.
Erkekler koğuşundaki ilk gününde - sana böyle diyecekler.
É o que dirão no seu primeiro dia no clube de cavalheiros.
Ve elbette ki, Dr. Johson'ın sözlüğünü yaktığınızı keşfettiklerinde ortalıkta dolaşıp şöyle diyecekler :
E, é claro, quando as pessoas descobrirem que queimou o dicionário do Dr Johnsons, podem começar a dizer, " Olha! Ali está o estúpido George.
Sonra şehirdeki tüm insanlar korna çalarak elveda diyecekler.
Depois, as pessoas da cidade vão buzinar em jeito de despedida.
Veliler gelip "demek iyi besleniyorsunuz" diyecekler.
Assim os pais vão dizer : Como comem bem aqui!
Ve soracaklar, kim bu kadar özel ki orada ve o gece bir çığlık duyulacak otel yakınında insanlar soracak bu otel neden korundu diye şafakta ben çıktığımda kapıdan diyecekler ki, demek o burada yaşadığından.
Apenas a estalagem decadente ficará inteira "Mas quem vive lá?", Há-de ouvir-se perguntar "Mas quem vive lá?".
"Vay canına" diyecekler.
Dirão...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]