Düşüneyim traduction Portugais
1,533 traduction parallèle
Bir düşüneyim.
Espera um segundo.
- nasıl düşüneyim?
- Como quer que pense?
- Bir düşüneyim.
- Deixa-me pensar.
Bir düşüneyim. Kocam benden boşanmıyor.
O meu marido não se quer divorciar.
Daha iyi bir şey düşüneyim.
Pensarei numa melhor.
Bırak düşüneyim.
Deixa-me pensar...
Rose, birlikte olduğumuz o gece, sana güzel gözlerin olduğunu söyledim mi? - Bir düşüneyim.
Rose, na noite em que nós estivemos eu disse-te que tinhas uns olhos lindos?
Bir düşüneyim.
É possível? Deixa-me pensar.
Bir düşüneyim.
Mm... vejamos.
Bir düşüneyim.
OH, vejamos.
Güzel izin ver düşüneyim.
Bem... deixe-me pensar.
Tamam. Bırak düşüneyim.
Ora bem, deixa-me pensar.
İzin ver de ben düşüneyim onu.
Deixa que seja eu a preocupar-me com isso, por favor.
Pekala. Bir düşüneyim.
Está bem, deixa-me pensar.
Bırak düşüneyim biraz.
Deixa-me pensar.
Düşüneyim.
Deixa-me pensar no caso.
Bir düşüneyim.
Deixa-me pensar.
Bırakın da bu konuyu ben düşüneyim, tamam mı çocuklar?
Deixem-me ser eu a preocupar-me com isso, ok rapazes?
Peki ne düşüneyim?
Está certo. E em que é que eu estou a pensar?
Bir düşüneyim.
Deixe ver.
Dur düşüneyim.
Deixa-me pensar.
Düşecek yer yok ki. Bak, bırak da senin yerine ben düşüneyim, tamam mı?
Olha, deixa-me ser eu a pensar por ti, está bem?
Bırak ölme faslını ben düşüneyim.
Eu trato da parte das mortes.
Üzerinde düşüneyim, sonra sizi arayacağım.
Deixa-me pensar nisso e depois ligarei de volta.
- Hayır. Bir düşüneyim.
Deixem-me pensar.
Biraz düşüneyim.
Deixa-me pensar.
- Biraz düşüneyim.
- Deixa-me pensar nisso.
Bir düşüneyim.
Tenho que pensar.
- Dur bir düşüneyim bakalım.
- Deixa-me pensar nisso.
Düşüneyim.
Deixa-me pensar.
Peki bir düşüneyim.
Deixe-me pensar.
Biraz daha düşüneyim.
Deixe-me pensar mais um bocadinho nisto.
Vaughn ve sarmalı bulmak için bazı seçenekler düşüneyim.
Vou pensar numa forma de recuperar o transformador.
Peki. Bir düşüneyim.
Muito bem.
İzin ver düşüneyim.
Deixa-me pensar.
Bırak da onu da ben düşüneyim.
deixa-me eu tratar disso.
Bırak anneni ben düşüneyim, olur mu? Tamam mı?
Por que não me deixas ser eu a preocupar-me com a tua mãe neste momento, está bem?
- Bir daha düşüneyim.
- Posso pensar?
Neden düşüneyim ki?
Por que o faria?
Bekle de düşüneyim biraz.
Deixa-me pensar!
Niçin öyle düşüneyim ki?
Porque pensaria isso?
Hayır, senin için severek işletirim ama biraz düşüneyim, olur mu?
Eu ficava contente em geri-lo para ti. Mas deixa-me pensar nisso. Ok?
- Her şeyi ben mi düşüneyim?
- Tenho de pensar em tudo?
Gidip bunu bir düşüneyim.
Deixa-me pensar acerca disto.
Pekala, senin için biraz düşüneyim, Mikey.
Deixa-me explicar-te, Mikey.
Bir düşüneyim...
Deixe-me pensar...
Bırak Gibbs'i ben düşüneyim.
Deixa que eu me preocupe com o Gibbs.
Bir düşüneyim. Bir, iki, üç, dört.
Vejamos, havia... havia uma e havia duas, três, quatro...
Dur, bir düşüneyim... Belki de evsiz olduğum devlet okuluna gittiğim ve beş parasız olduğum içindir.
Vejamos, talvez porque esteja desalojada, num liceu público e totalmente falida.
Düşüneyim.
Deixa ver.
Şimdi biraz düşüneyim.
Deixa-me pensar.
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünmüyorum 81
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünmüyorum 81
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünüyor 23
düşünürüm 38
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşünüyorum ki 20
düşününce 41
düşünüyordum 129
düşünceli 20
düşünme 63
düşünüyor 23
düşünürüm 38
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşünüyorum ki 20
düşününce 41
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47