English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ H ] / Hiç durma

Hiç durma traduction Portugais

457 traduction parallèle
Hiç durma. Seni tutan yok!
Vá, nada o impede.
Bunun hata olduğunu düşünüyorsan, hiç durma söyle.
Se achas que isto é um erro, diz logo.
Pekâla şişko, madem istediğin öldürmek, hiç durma.
Se é matança que queres, vem daí, Bucha!
Hiç durma, beni tepelere götür.
Força, leve-me para as colinas.
- Hiç durma, eğer istiyorsan!
Vá em frente, se quiser!
Hiç durma, ama benden medet umma.
- Mas não contes comigo.
Hiç durma.
Faz isso.
Hiç durma, burjuva klişelerinin ardına sakan.
Isso, esconde-te atrás dessa fachada burguesa de clichés!
Burada sıkışıp kalmamızın benim suçum olduğunu söyleyeceksen hiç durma.
Se quer dizer que estamos aqui por minha culpa, pode dizer. Não.
Adamın biri penceremden aşağıya düştü diye beni hapse tıkacaksan hiç durma.
Se me quiseres prender por homicídio só porque alguém saiu pela minha janela, prende-me.
Tamam o zaman, hiç durma.
Está bem. Então fala.
Öyle bir niyetin varsa, hiç durma, duvarda.
Se é para chatear, podes sair já.
Peki, hiç durma.
Tudo bem, vai lá.
- Hiç durma, yalnız başına yaşa!
- Pois adiante!
Beni tutuklayacaksan hiç durma, çünkü oraya geliyorum ve konuşacağız.
Pode prender-me, se quiser. Vou para aí.
Hiç durma, avazın çıktığı kadar bağır!
Continua a gritar.
Hiç durma. Gerçek dünya nasıl gör bakalım.
Verá como é duro no mundo real.
Hiç durma basına git, White. Sen ne yapmak istiyorsun'?
Você vai de novo à imprensa, sabe o que está a fazer?
Bu solucan suratlı 5,000 dolar eder diyorsan, hemen al ve git. Hiç durma.
Se acha que este verme velho vale 5.000 dólares, pode ficar com ele.
Daha süresinin dolmasına çok var, canın sürmek isterse hiç durma.
Ainda está pago. Se quiseres dar umas voltas, estás à vontade.
Hiç durma dostum.
Vai em frente, pá! O que se passa?
Hiç durma, alay et Peg, Ama Buck konsantre meyve suyu yapmayı öğrenir öğrenmez kendini ilk otobüste bulacaksın
Seja como for, como podem ver, o Steve e eu vamos para a praia.
Hiç durma.
Vá lá!
Beni öldürmek istiyorsan, hiç durma.
Se quiseres matar, vai em frente.
Hiç durma, Cath.
Aceita, Cathy.
Hiç durma.
Tens que aceitar.
Beni öldürmek mi istiyorsun, hiç durma.
Você quer me matar, vá em frente.
Hiç durma. istediğin kadar dudak sarkıt.
Vá, amua quanto quiseres.
Hiç durma sevgilim.
Atira-te, querido.
Hiç durma.
Força.
- Hiç durma, ara.
- Vá lá, vai chamar a Polícia.
Hiç durma, mayın tarlasında dans etmeye devam et.
Isso mesmo. Continua a abusar da sorte.
Hiç durma, gül!
Vamos, ri.
Beni silmek istiyorsan hiç durma Gail.
Se queres sair, sai agora.
Hiç durma.
Vai em frente.
Hayır, ama kafanı uçurmak istiyorsan, hiç durma.
Se queres dar um tiro nos miolos, não te prendas por mim.
Hiç durma.
Por mim não há problema.
Bak, eğer beni vurman gerekiyorsa hiç durma vur beni, tamam mı?
Oiça, se tem que disparar não faça cerimónia!
Hiç durma.
Conta-lhe.
"Gidecek yerin kalmadığında ve için kuşkuyla dolduğunda, " hiç öyle durma kalabalığın ortasında, " çünkü annenin kalbi seslenmektedir sana,
" Quando vagueias sem rumo, torturado de dúvidas, não fiques a meio, hesitando pois o coração da tua mãe exclama :
Sürekli konuş ve hiç yerinde durma.
Não te cales e mexe-te muito.
Hiç durma.
À vontade.
Hiç durma, ağla evlat.
Etrec.
Söylesene, onunla sevişirken hiç şöyle bağırdın mı, "Sakın durma tahta!"
Diz-me, quando está a fazer amor com ele alguma fez gritaste : "não pares, boneco"?
Bizi aşağı indir ve hiç bir katta durma.
Tudo bem, pra baixo direto e sem paradas.
Burada böceğin durma şansı hiç yok.
O insecto não teve hipóteses.
Hiç durma!
Pois chame!
- Yardımı olacaksa hiç durma.
À vontade, se te ajuda.
Ve ben de ondan uzak durma konusunda babamı hiç dinlemedim.
Nunca obedeci ao meu pai sobre afastar-me dele.
Hiç durma!
Faz o favor.
Hiç durma.
Vá.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]