English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ I ] / Iyi

Iyi traduction Portugais

607,144 traduction parallèle
Daha iyi olmuştum.
Já estive melhor.
Bunlardan hiçbiri soğuk çay ile iyi gitmiyor.
Nenhum destes cai bem com chá gelado.
İyi, iyi.
Bem, bem.
Bu yemeği daha iyi hale getirecek tek şey eğer yanımda olsaydı bir sigara olurdu.
A única coisa que poderia melhorar o jantar - seria ter um cigarro agora.
Bunlar çok iyi.
Isto é demasiado bom.
Onu daha iyi ne hissettirirdi biliyor musun?
Sabes o que a deixaria muito melhor?
Hayır, böyle iyi.
- Não, estou bem.
Tamam, iyi geceler.
Muito bem, boa noite.
Ama iyi anlamda inanılmaz değil.
Mas incrível não no bom sentido.
Ama kendini daha iyi hissetmek için Adam'ı incitme.
- E devias. Só não magoes o Adam para te sentires melhor.
Ve... bu iyi bir şey mi?
E isso resolve tudo?
Reid'i kontrole geldin ve iyi olduğundan emin olmak için beni sıkıştırıyorsun.
Veio ver do seu amigo Reid, apertar-me para ter a certeza que ele está bem.
Beni o kadar iyi tanıdığını sanma.
Não penses que me conheces assim tão bem.
Gayet iyi tanıyorum.
Eu conheço-te muito bem.
Gayet iyi nişan alabildiğine göre uzuvlarda sinir hastalığı yok.
E ainda tem grande pontaria, então podemos descartar neuropatia dos membros.
Kapıyı açsan iyi olur evlat.
Rapaz, é melhor abrires esta porta agora.
Bir iyi bir kötü haberim var.
Boas e más notícias.
Çok daha iyi görünüyorsun. Yanaklarına renk gelmiş.
Estás com muito melhor aspeto.
Kira'ya yardım etmek için en iyi şans.
É a nossa melhor hipótese de ajudar a Kira.
Ve beni nasıl sinirlendireceğini de çok iyi biliyor.
E sabe exatamente como me chatear.
Rahibe İrina, Ukrayna'da ben çocukken bana karşı iyi davranıyordu.
A Sestra Irina foi boa para mim quando era pequena na Ucrânia.
Bu çok iyi bir tahmin ama yanlış.
É um bom palpite, mas estás enganado.
Sana karşı iyi bir kardeş değildim.
- Não fui uma boa irmã para ti.
- O iyi mi, canım?
- Ela está bem? - Sim, ela está bem.
- Daha iyi hissediyor musun?
- Sente-se melhor.
- Şimdiye kadar çok iyi idare etti.
- Ela tem estado muito bem até agora.
- Ne? Ciddi misin? - Vaktin varken gitsen iyi olur.
Estamos todos em jogo, mas não posso partilhar informações que coloquem tudo em risco.
Anneme iyi geceler demek için arayabilir miyim?
Posso ligar à minha mãe para dizer boa noite?
Virginia Coady adada ve bunun Susan için iyi bitmediğini düşünüyorum.
A Virginia Coady está na ilha. E acho que Susan não acabou bem.
Ve şimdiki varlığımla kendimi çok daha iyi hissediyorum.
E estou muito melhor em estar presente neste momento.
Karalık tarafın olabilir, yani bilinçaltı arzuların mutlaka iyi olmak zorunda değildir.
As coisas que o subconsciente deseja não são necessariamente boas.
Sadece iyi olduğundan emin olmak için kontrol ediyordum.
Estou a ligar para saber se estás bem.
Neden iyi olmayayım ki?
Porque não estaria?
Sen iyi misin?
Estás bem?
İyi.
Bem.
- İyi. - Evet.
- Ainda bem.
- İyi misin?
- Comité de boas-vindas.
İyi misin? Aman Tanrım.
Então, estás bem?
- İyi görünmüyorsun.
- Não pareces bem. - Ouve...
İyi bir avcı. Bir yere yerleşmiş olmalı.
Ele é um caçador, dos bons.
İyi haber, davanı Alexandria Federal Mahkemesi'ne aldırdım.
Consegui transferir o caso para o tribunal de Alexandria.
Bitkilerden iyi anlayan kişi sendin.
Tu é que tinhas jeito para a jardinagem.
İyi misiniz?
Está bem?
O yüzden parayı takip etme konusunda oldukça iyiyimdir. Çalmak konusunda, o kadar iyi değilim.
Sou muito boa a seguir o dinheiro.
- İyi misin?
- Estás bem?
- İyi. Bittiğinde zile basarım.
Eu toco quando acabar.
İyi görünüyorsun.
Muito bem, sim.
İyi olduğuna çok sevindim.
- Estou tão feliz por estares bem.
# İyi geceler ve mutluluk sizinle olsun #
Que a alegria esteja convosco
İyi misin?
Estás bem?
Sen iyi misin?
Está tudo bem?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]