Kendini beğenmiş traduction Portugais
1,331 traduction parallèle
Hadi bu kendini beğenmiş adama gününü gösterelim!
- Vamos dar uma lição ao finório.
- Bazen çok kendini beğenmiş oluyorsun.
- Ás vezes és tão arrogante.
Ne düşündüğün umurumda değil, seni kendini beğenmiş bok herif.
Estou-me nas tintas para a sua opinião, seu arrogante de merda.
Carter'ın kendisini ne kadar iyi gördüğü ya da senin ne kadar kendini beğenmiş olduğun umurumda değil.
Nao me interessa se a Carter se acha muito boa, ou se tu te achas o melhor.
Rüküş giyimli, kendini beğenmiş bir kötü adam içeri girer, bizi hangi şeytani kaderin beklediğini zevkle anlatır.
A aparecer aí um mauzao enfeitado a alegrar-se com o terrível destino que nos aguarda.
Kendini beğenmiş salak.
Estúpido imponente.
Kendini beğenmiş bir kadın değilim.
Não só uma mulher frívola.
-... kendini beğenmiş, bencil...
- Pomposo, egocentrista...
-... kendini beğenmiş- - -... nankör, güvenilmez, geçimsiz.
- Arrogante... - Ingrato, impossível, insuportável...
Kendini beğenmiş veledin tekisin!
Você é só um moleque nojento!
Kendini beğenmiş bir akademik yıldız oldu. Ve ben sadece bir dosya memuruyum.
Agora que se licenciou, é uma estrela académica de merda e eu não passo dum arquivista.
.. yani kendini beğenmiş gerizekalılara katlanamıyorum. - Kadınlara saldıranlara.. .. yani kendini beğenmiş gerizekalılara katlanamıyorum.
Não suporto que agressores de mulheres me tratem por tu.
.. yani kendini beğenmiş gerizekalılara katlanamıyorum.
De forma mais generalizada, os bandidos, os ladrões e os imbecis pretensiosos.
Bir daha asla sesini duymak ya da kendini beğenmiş surat ifadeni görmek istemiyorum.
Ouve tu! Nunca mais quero ouvir... essa tua voz tão convencida... ou ver a tua cara pretensiosa!
Kendini beğenmiş bir aptal mıydım?
Seria eu um tolo arrogante?
Fakat bu Noel, kendini beğenmiş bir genç değil de, ne pahasına olursa olsun tekrar başarılı olmaya çalışan eski bir eroin bağımlısının bir numara olması harika olmaz mıydı?
Mas não era bestial que o número um deste Natal não fosse dum adolescente presunçoso, mas sim dum ex-toxicómano a tentar regressar a qualquer preço?
Kendini beğenmiş, erkek düşkünü, ve hatalı bir karakter.
Ela é frívola, oferecida e fraca.
Kendini beğenmiş, erkek düşkünü, ve hatalı.
As 3 falhas : Frívola, oferecida e fraca.
Thunderbolt, eski dostum, sonunda gölgenden kurtulabileceğim, seni kendini beğenmiş, rolünü abartan amatör oyuncu seni!
Trovão, velho amigo, finalmente vou conseguir sair da tua sombra, seu subavaliado, seu presunto excedente!
Bu kadar gergin ve kendini beğenmiş olma Tiger.
Não sejas formal e pomposo, Tiger, querido.
" Yeni oyuncu Walt Tenor'un kendini beğenmiş fakat hassas biyokimyacısı Mack Beasley, Cher'in renksiz oyununu ve Griffin Dunne'ın özensiz yönetimini fazlasıyla telafi ediyor.
" O novato Walt Tenor, que encarna o presumido mas sensível bioquímico Mack Beasley, compensa bastante uma actuação sem brilho de Cher, e a realização indiferente do actor-realizador Griffin Dunne.
Kendini beğenmiş.
Ele é um burgesso.
Kendini beğenmiş herif.
Que grande burgesso.
Seni kendini beğenmiş, kibirli, lanet herif.
Tirar-me esta oportunidade, arrogante, vazio Foda-se.
Ayrıca hiç öyle kendini beğenmiş biri de değildi.
Nada presumida.
- Değişmişti. Kendini beğenmiş değildi ama, bizden biri de değildi.
Não que viesse cheia de vaidades, mas já não era uma de nós.
Bu kadar kendini beğenmiş olmak için çok çalıştım.
Eu trabalhei muito para conseguir dizer isto.
Benim deyişimle, kendini beğenmiş küçük pislik.
Um parvito de merda, se bem me lembro.
Kendini beğenmiş yakışır sanırım.
A felicidade serve.
Kendini beğenmiş.
Arrogante.
Evet, belki kendini beğenmiş olabilir... ama onun karışması bir Klingon gemisini kurtardı... ve belki de imparatorluğun kaderini.
Sim, ele pode parecer dono da verdade, mas a sua intromissão salvou uma nave klingon e talvez o destino do próprio império.
Bazı insanlar senin kendini beğenmiş biri olduğun için Chilton'a gittiğini düşünüyor.
Acham que pensas ser melhor que as outras, porque foste para Chilton. O quê?
- Teşekkür ederim. - Kendini beğenmiş değildiniz. Demek istediğinizi anlattınız ve Charlie'nin boş konuşmalarıyla ilgileniyormuş gibi yaptınız.
Não muito convencido, marcou a sua posição... e pareceu interessado quando Charlie se pôs a palrar sobre nada.
- ve yumurtalı kızarmış pirinç, lütfen. - Evet, çok hoş, çok cana yakın bir insandı. Kendini beğenmiş Mrs Slocombe'dan çok farklı.
- Ela é impecável, muito acessível e muito diferente da sua personagem, a emproada Sra. Slocombe.
Çok kendini beğenmiş.
- Não. Ele é muito orgulhoso.
Sen de işporta Prada bluzunun içinde ortağım hakkında yalanlar yaymaması gereken... kendini beğenmiş bir doktoralısın.
E tu és uma médica arrogante numa saia de imitação Prada, que não devia contar mentiras sobre o meu sócio.
Birileri kahraman olmaya çalışıyor galiba. Biraz kendini beğenmiş biri.
Parece que alguém se arma em herói, mas torna-se um bocado arrogante.
- Kendini beğenmiş.
- Prepotente.
- Ve kendini beğenmiş.
- E prepotente.
Seni kendini beğenmiş piç kurusu.
Meu cabrão de merda.
Kendini beğenmiş tavrını, bir kenara bırak, Lex.
Não tomes atitudes de cavaleiro, Lex.
Evet, bir çeşit kendini beğenmiş, havalı kötü adam.
Uma especie de mauzao cliche e exagerado.
Kelso, emredici, kendini beğenmiş, basit, prenses tipli kızlardan hoşlanıyor sen de artık onunla olmadığın için, Batı'dan yeni bir tane getirdi.
O Kelso gosta do tipo princesinha oca e mandona... e como tu já não estavas disponível, ele mandou vir uma da costa oeste.
Seni kendini beğenmiş domuz.
Seu canalha pomposo e presumido.
- Evet. sensin, kendini beğenmiş.
Sim, meu grandessíssimo otário.
Amerikan kolluk kuvvetlerindeki en kendini beğenmiş... aşağılık heriftir.
É, sem dúvida, o imbecil mais inchado da Polícia americana.
Artık bu oyuna son verebilirsin seni kendini beğenmiş pislik.
Podes deixar o pretérito agora, seu cabrão.
Neler hissettiğimi biliyor olamazsın. Yoksa bu kendini beğenmiş pislik kocamı Rus casusluğuyla suçlarken öylece dikilmezdin!
É impossível saberes, Andy, senão não conseguirias estar aí enquanto esse cretino presunçoso me diz que eles pensam que o meu marido trabalha para os estupores dos russos!
Dedi ki, "Umarım kendi tükürüğünde boğulursun seni kendini beğenmiş, işbirlikçi yılan."
"Espero que morras com o teu próprio veneno sua cobra venenosa e pretensiosa".
Kendini beğenmiş pislik!
Pequeno pedaço de merda arrogante!
Ve işte kendine özgü kendini beğenmiş somurtuşuyla geliyor.
E aí vem ele, com a expressão de arrogância que o caracteriza.
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendim 56
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisine 42
kendisini 27
kendimizi 18
kendine bak 91
kendim 56
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisine 42
kendisini 27
kendimizi 18
kendine bak 91