English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ K ] / Kendisi burada

Kendisi burada traduction Portugais

517 traduction parallèle
Hayır, kendisi burada değil.
Não, ela não está aqui.
Kendisi burada.
Ele está aqui.
Kendisi burada değil.
Ela não está aqui.
Yarım saat içinde kendisi burada olur.
Mas ele chega dentro de meia-hora.
Kendisi burada değil.
Bem, ele não está.
Kendisi burada.
Ali vem ela em carne e osso.
Baylar, kendisi burada.
Cavalheiros, aqui está ele.
John, kendisi burada.
John, aí está ele.
Kendisi burada, değil mi? Evet.
- Ele está por cá, não está?
Kendisi burada, bende.
Ele está aqui comigo.
Kendisi burada.
Callahan? Está aqui.
Şoför de elimde. Kendisi burada.
E também tenho a motorista.
Herkes, "İşte Stalin'in kendisi burada" demeye başladı.
Todos os comandantes diziam : "O próprio Stalin estava presente".
Kendisi burada yaşayan en ayrıcalıklı kişidir.
Ele é o maior proprietário que habita aqui.
Anlıyorum. Kendisi burada değil. Şu an ülke dışında.
Compreendo, mas ele não está cá esta tarde.
Kendisi burada yokken, resmi evraklar nasıl imzalanıyor sanıyorsun?
Como pensais que os documentos oficiais são assinados, quando ele está ausente?
# Fakat kendisi burada değil.
- Mas ele não está presente.
Bay Broadway'in ta kendisi burada. Bay Owney Madden!
Até o Sr. Broadway veio, o Sr. Owney Madden!
Kendisi burada değil ve sonuç olarak hiçbir şey de söyleyemez.
Ela não está aqui, pelo que nada pode dizer.
- Hayır, içine kapanık biridir. Kendisi burada bir efsanedir.
Não, ele é muito reservado.
- Bunu söylemek için niye kendisi burada değil?
- Porquê ele não está aqui a contar-me?
Kendisi burada oturuyor. Başka yerde çalışıyor.
Ele vive aqui, mas trabalha noutro sítio.
- Kendisi burada mı?
- Ela está aqui?
- Kendisi burada değil.
- Ele não está, senhores agentes.
Kendisi burada avukat.
É um advogado daqui.
Kendisi de burada yaşamakta.
Ele mora aqui também.
Ava katılanların hepsi burada olacak. Saran'ın kendisi Gazze'den geliyor. - Biliyorum.
O grupo de caça e o Saran estão a vir de Gaza.
Kendisi bu akşam burada değil.
Não está aqui esta noite.
Kendisi bilirkişi değil ve Bay White'ın çıkarları için burada olmadığına da eminim.
Não foi convocado pelo tribunal e não representa o sr. White.
Kendisi şu anda burada değil mi?
Onde está ele? Devia estar aqui, não está?
Hayır, burada değil kendisi.
Não, não está por aqui.
Niye burada değil kendisi?
Porque é que ele não está aqui?
İki gün sonra burada olacak, kendisi, zavallı bir mektup değil.
" que dentro de dois dias ele estaria cá ;
Burada oturan Adelina Sbaratti'nin mobilyalarına, 28000 liretlik borcunu... - Kendisi karım!
Neste local, no dia 16 de Setembro de 1954, foi confiscada a mobília de Adelina Barazzi...
Kendisi Rosita'da. Ölüyor ama biz burada kaldık. Ölmeden önce ona ulaşmaya çalışıyoruz.
Ela está a morrer, na praia de Rosita... e queria que estivéssemos lá quando morresse.
Maalesef kendisi burada değil Profesör.
- Esperava...
İşte kendisi de burada.
Lá está ele.
Kendisi de burada zaten.
- Cá está ele.
Bu inançla burada kendisi için bir cennet yarattı.
Acreditava que ia para um lugar onde seria feliz e, por acreditar, criou um verdadeiro paraíso para si, aqui mesmo.
Ve bu da, Finlandiya Prensesi. Kendisi, önemli politik görüşmeler yapmak üzere burada bulunuyor. Finlandiya'nın, eşcinsellere uzattığı dost elini, New York, Boston ve Philadelphia genelinde...
E ela é a princesa da Finlândia e está aqui por assuntos políticos de extrema importância e vem estender a mão da amizade da Finlândia a todos os homossexuais desta área da cidade.
Evet, burada kendisi.
Bom, sim, ela está aqui mesmo.
Kendisi şimdi orduyla birlikte Silezya'da, ama tavsiye mektubu burada.
Ele encontra-se presentemente na Silésia, mas deu-te um certificado.
Sana okul başkanımız adına hoşgeldin diyorum, Kendisi ne yazık ki şu anda burada değil.
Bem, apresento-lhe as boas-vindas oficiais da nossa academia, em nome da nossa directora, que infelizmente não está cá de momento.
Sybil, beyefendiyle tanıştırayım... kendisi az önce burada self-servis bölümünü açtı.
Apresento-te a pessoa que inaugurou o "self-service".
İşte kendisi de burada.
É ele.
Yani kendisi orada güvendeyken... burada ışıklar açıktı!
Quero dizer, as luzes estavam aqui... e ele estava a salvo lá dentro!
Tabii burada yeni kendisi.
Está a dar aqui os primeiros passos.
- Kendisi şu an burada değil.
Ele não está.
Ve burada da kendisi Sultan'ın huzurunda ateşten bir mahkemeden geçiyor.
E ali ele está a ser submetido a... uma prova de fogo em frente ao Sultão.
Kendisi benim patronum olur ama maalesef şu an burada değil.
É o meu chefe, mas ele não está.
İşte kendisi de burada!
Aqui está ele!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]