Kolay olacak traduction Portugais
1,014 traduction parallèle
İkiniz içinde gitmem çok kolay olacak. Çünkü cevabım hayır.
Porque é não.
Maalesef şube şefi bugün gelmeyecek,... ve eğer derdinizi yazıya dökerseniz bizim için daha kolay olacak.
Infelizmente a secção do chefe tirou o dia de folga... e seria mais fácil pra nós se colocassem isso por escrito.
Kolay olacak.
Era fácil.
Sen ne dersin? Çok kolay olacak!
Vai ser aqui.
Yok artık, eğer gözleri iyi görmüyorsa bunu öğrenmek kolay olacak.
Te advirto, se sua visão estiver falhando, será fácil descobrir.
Seninle birlikte olursam her şey daha kolay olacak.
Olhe, tudo vai ser mais fácil se vier.
Onarması çok kolay olacak.
Deve ser muito fácil de resolver.
Ee'si, parkta gezmek gibi kolay olacak.
Não vos disse que era um passeio higiénico?
Ellerinizi bana koymak yerine yapacak başka işlere uzatırsanız daha kolay olacak.
Será fácil se arranjar outro lugar para pôr as mãos... ao invés de colocá-las em mim.
Hiçbir şey olduğumu hatırlamak Kongo'da daha kolay olacak.
- Isso será mais fácil no Congo para lembrar que eu sou nada.
Laboratuvarda her şeyi yeniden düzenlemek daha kolay olacak.
Será mais fácil resolver isso no laboratório.
Senin için, önden iliklemesi daha mı kolay olacak?
Para a desabotoar mais fácilmente?
Doldurulmuş ata binmek kadar kolay olacak.
Vai ser fácil como montar um cavalo empalhado.
- Daha kolay olacak.
- Agora é fácil.
Denize açıldığınız zaman çok kolay olacak.
Mas assim que estiver na água, vai ser muito fácil.
Soğukta ve yiyecek kıtlığında karga yakalamak daha kolay olacak.
A comida é escassa com o frio. É mais provável que um corvo caia na armadilha.
- Diş çekmek kadar kolay olacak.
- É tal e qual como tirar um dente.
Tereyağı kesmek kadar kolay olacak.
Será tão fácil como cortar manteiga.
Üç kişi itmek daha kolay olacak.
- É mais fácil se empurrarmos todos.
Bu çok kolay olacak.
É demasiado fácil.
Çok kolay olacak.
Não tem nada de mais.
Ama kolay olacak dedi.
Mas disse que seria fácil.
Ama şimdi beraberiz Beau, şimdi çok daha kolay olacak.
Mas agora estamos juntos, Beau, por isso será mais fácil.
Sandığımızdan kolay olacak.
Vai ser fácil.
Tanınması kolay olacak.
Ao menos poderão reconhecê-lo.
- Ağaçtan düşmek kadar kolay olacak.
Ele vai ser tão fácil, como a cair da árvore.
Şu aptal gıcığa bir şans vermek ister misin? Seninle iş yapmak kolay olacak.
Quer dar a esse carochinha alguma coisa que fazer?
Öyle kolay olacak ki.
Seria fácil.
Bu dakikadan sonra araba parketmek kadar kolay olacak.
A partir de agora, será tão fácil como... estacionar um carro.
Daha kolay olacak şeyler var.
Há outras coisas com que te darás melhor.
Yani beyaz insanların yardımı hakkında, aslında, o kadar da çok farketmez çünkü eğer yarınki ajitasyonumuz başarılı olursa, bu da demek olacak ki her öğrenci, gösterimize katılmış ya da katılmamış olan, siyah ya da beyaz, düşman olarak nitelendirilecek, ve böylece gerilimi elde tutmak daha kolay olacaktır, ve bu sayede, biz hepimiz, yerel bir tehdit oluşturacağız.
Porque se amanhã o nosso movimento tiver êxito, a Polícia vai achar que todos os estudantes, mesmo não estando do nosso lado, branco ou negro, será considerado inimigo E se isso acontecer e se conseguirmos manter a tensão vai ser uma cena branca também.
Artık Xantos'u almak çok daha kolay olacak.
Agora será mais fácil apanhar o Xantos.
Yerden sandalyeye çıkmak oldukça kolay olacak.
Há uma parte terrivelmente fácil desde o chão até à cadeira.
Arada bir bana güvenmeyi öğrensen Constance... her şey çok daha kolay olacak.
Se de vez em quando, confiares em mim, Constance... tudo será muito mais fácil.
Ben de kolay olacak demedim ki.
Amor, jamais pensei que seria fácil.
Tepenin öbür tarafında ve biraz riski var ama karanlıkta harekete geçersek işimiz daha kolay olacak.
Pode ser que seja perigoso, mas há suficiente dinheiro como para que possam começar uma nova vida.
Ama bence, kolay olacak.
Mas vai ser canja!
"Kolay olacak" diyor, "her muhafız Sejanus'a sadakat borçlu".
Ela diz que será fácil, pois todos os guardas lhe devem lealdade.
Bu nedenler işler daha kolay olacak. Kızılderililerin o atlarla işi olmaz.
Podemos pegar 60 póneis, e nem vêm atrás.
Bununla beraber, unutmayın büyük nehre gidiyoruz. Kolay geçeceğimiz bir yer bulmak ta çok zor olacak
Além disso, se não chegarmos ao Grande Rio antes das chuvas, será mais uma semana rio abaixo para encontrar uma travessia.
Bu parayı kazanmanız çok kolay olacak.
Será fácil.
Bu, geçilmesi kolay bir sınır olacak.
Será fácil cruzar a fronteira.
Bayım, bu pisi kolay kolay yem olacak pisilerden değil. Simdi arabayı geldiğimiz yöne çevir ve beni aldığın yere geri bırak.
Esta gatinha não se deixa afectar pelo teu diabinho, por isso, dá meia volta e leva-me a onde me sacaste.
Bayanlar ve baylar, sıradaki sanatçıyı tanıtmak yapmış olduğum en kolay iş olacak.
Apresentar o próximo cantor é das tarefas mais fáceis que já tive.
Bu dünyanin en kolay isi olacak.
É a coisa mais fácil do mundo.
Hazmı kolay, ekmek arası olacak.
como se fosse um buffet, sirvam-se..
- Kazandığım en kolay para bu olacak. Adil bir bahis.
Isso é como roubar uma chávena a um cego.
O bizi oradan Hinds. Bu olacak, kolay olmayacak ama bunu yapabilirim.
Se permanecermos unidos, será difícil, mas conseguiremos o ouro.
Bize, "Bu ömrümüzde gördüğümüz en kolay saldırı olacak." dediğini hatırlıyorum.
Lembro-me de ele nos dizer : "Esta vai ser a invasão mais fácil que já fizemos."
"Gerçekten kolay olacak."
Vai ser mesmo fácil. "
- En kolayı müdüre sormak olacak.
- Pergunte ao diretor.
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
kolay gelsin 78
kolay 211
kolayca 28
kolaydı 20
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
kolay gelsin 78
kolay 211
kolayca 28
kolaydı 20
kolaydır 22
kolay iş 26
kolay para 20
kolay olmayacak 74
kolay oldu 39
kolay mı 24
kolay değil 104
kolay olmadı 40
kolay iş 26
kolay para 20
kolay olmayacak 74
kolay oldu 39
kolay mı 24
kolay değil 104
kolay olmadı 40