English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ K ] / Korktu

Korktu traduction Portugais

1,059 traduction parallèle
Kız ondan korktu, bu yüzden ona yaltaklandı!
I saw that coming a long time ago.
Ümitleri suya düşmeye başladı, korktu.
Sentem-se frustrados, com medo.
Şimdi aklıma geldi. Belki de bütün tahminlerin aksine, vasat bir piyanist olacağından korktu.
No fundo, agora, também acho que ela teve sempre medo de não se tornar numa pianista brilhante apesar das perspectivas.
Sanırım senin hayal kırıklığına uğrayacağından korktu.
Presumo que tivesse medo que ficasses desiludido com ele.
Biliyorsun korktu.
Apanhou um susto.
- Senden korktu.
- Você o assustou!
Bizim ondan korktuğumuz kadar o da bizden korktu.
Ele também está assustado.
Galiba troglodit, kapıdan korktu.
Trog parece ter medo do portão.
- Kapının ardındaki şeylerden korktu.
- Do que está atrás dele, talvez.
Yaşlı Obi-Wan'ı ve... baban gibi lanet aptal bir idealist savaşı izleyeceğinden korktu.
Temia que seguisses o velho Obi-Wan numa louca e idealista cruzada como fez o teu pai.
Herhalde bulaşıcı olduğundan korktu.
Deve ter pensado que tive algo muito contagioso.
Sonra korktu ve kaçtı.
Ela assustou-se e fugiu.
- Çünkü beni ya da annemi vurmaktan korktu.
- Tinha medo de me acertar ou à Mãe.
Ama annen korktu.
Mas a tua mãe está assustada.
Tavuklar, korktu.
Maricas, a ficar com medo.
O kadar çok korktu ki yanlış yoldan gitti.
Com o medo, não fez o que devia.
Evet. Yabancı biriyle karşılaşmaktan korktu herhalde.
Talvez esteja assustado por ser agarrado por uma estranha.
Hükümet korktu.
O Governo treme.
Çok korktu.
- Ela está exausta.
- Serseri korktu. - Evet.
- O parvalhão está com medo.
Parçala onu şampiyon. Korktu.
- Dá cabo dele, campeão.
Korktu.
Está com medo.
Tamam B.A., adam bizden korktu ;
Não faz mal, BA. Está com medo.
Bu yüzden diğer dükkân sahipleri korktu ve bizi kiralamakta tereddüt ediyorlar.
Ele está no hospital, muito ferido. Os outros ficaram com medo e estão a pensar não nos contratar.
- Hey, kız gerçekten korktu.
- Ela está com medo.
Hile yapmadı ama ışıklar kapandıktan sonra ayakta olmamızdan ve sigara içmemizden o kadar korktu ki, hemen söylemiş, - bir de Kennedy'nin karısını tuvalette gözlediğimizi de söylemiş.
Ele nem sequer copiou, mas está tão assustado que confessou que fuma,... e que não dorme quando apagam a luz e que saiu do campo para espiar a mulher do Kennedy.
Kardeşim okula gitme vakti gelince bundan ölesiye korktu.
O meu irmão estava assustado quando chegou a sua vez de ir para a escola.
Ne demeye bu kadar korktu?
Em nome de Deus, o que será assim tão assustador?
Bakın, o çok korktu.
Pobrezita, está aterrorizada.
Bizden korktu mu?
Ele estava com medo de nós?
Korktu.
Ele está com medo.
- Korktu mu?
Deve ter-se assustado.
Korktu mu?
Assustado?
Belki benim geldiğimi sandı korktu ve "Ne farkeder!" dedi ve intihar etti.
Se calhar, o tipo soube que eu vinha aí, assustou-se e achou que era melhor matar-se.
- Çekici Prens korktu mu?
O príncipe azul largou-te? - não, está no bara.
Annesi, arkadaş olursak depresif olacağından korktu, ve...
A mãe dela teve medo que ela ficasse deprimida se ficassemos amigas, e...
Bir keresinde, herhalde çok şiddetli korktu ki genç yaşında saçı beyaza döndü.
Isso porque não ligaste nenhuma aos gráficos que pendurei na casa de banho.
Korktu. Acayip tırstı.
Estava, assim, a vacilar.
- Adamlar nasıl korktu, gördün mü?
- Viste o medo com que ficaram?
Çünkü Chucky'i gördü ve ondan o kadar çok korktu ki, aşağı düştü.
Ela viu o Chucky e se assustou tanto, que caiu.
O korktu.
Está com medo.
Sadec Artie korktu.
Já é só porque o Artie está lixado.
Artie korktu... çünkü Artie kıskanıyor.
O Artie está lixado... porque tem ciúmes.
Küçüğüm koca karanlık evden korktu mu?
Um pouco assustado de uma grande e escura casa?
Hanımefendi. Çocuk çok korktu sadece.
Ele só está assustado.
Atıldığını sanmıştım. - Sana ayrıldığını söylemekten korktu.
Ele estava com medo de te dizer que desistiu.
Ne demek sana söylemekten korktu?
Que queres dizer com ele estava com medo de me dizer?
O gece o. çocuğu korktu...
Ontem à noite, aquele filho da mãe estava com medo.
Onu izlediğimi fark edince nasıl da korktu!
Até saltou quando se virou e me viu.
Korktu.
Ela se assustou.
Ya da gözün korktu.
Talvez queira que ele tenha orgulho de si.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]