English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ K ] / Korkuluk

Korkuluk traduction Portugais

288 traduction parallèle
Koca bir ordu gibi görünecek kadar çok korkuluk diktik!
Temos espantalhos suficientes para parecer um exército inteiro.
Al sana Korkuluk! Top oynamak ister misin?
Espantalho, queres brincar?
Ve sen, Korkuluk bir beyin isteyecek kadar küstahsın seni titrek bir bağ hayvan yemi!
E tu, Espantalho tens a ousadia de me pedir miolos seu fardo de forragem para animais!
Biraz ateşe ne dersin, Korkuluk?
Que tal um fogozito, Espantalho?
Korkuluk yanıyordu.
Mas ele estava a arder.
Döneceğim zamana dek dönersem tabii çok üstün zekası nedeniyle, Korkuluk, benim yerime başa geçecek. Ona, muhteşem kalbiyle, Teneke Adam ile yüksek cesaretli Aslan, yardım edecekler.
Decido que até à minha volta se é que volto o Espantalho, em virtude da sua grande inteligência governará no meu lugar ajudado pelo Homem de Lata, devido ao seu grande coração e pelo Leão, devido à sua coragem.
Korkuluk, ne yapacağım ben?
Que hei-de fazer, Espantalho?
Buraya korkuluk yapana kadar Francis'in yukarı çıkmasını istemiyorum. Ve emin olun ki bende çıkmayacağım.
Até teres aqui alguma espécie de corrimão, não quero mais o Francis aqui em cima e garanto-te que também eu não volto aqui acima.
Hey... hiç kızıl saçlı bir korkuluk gördün mü?
Alguma vez viu um espantalho com cabelo ruivo?
Korkuluk mu?
Espantalhos?
Korkuluk, Detroit'e gidince eski karın seni lambanla beraber tekmelediği zaman ne yapacaksın?
Espantalho, que vais fazer quando a tua mulher correr contigo... juntamente com o candeeiro, ao chegares a Detroit?
Bunun nedeni korkuluk olmaya başlamam, değil mi?
É porque me estou a tornar um espantalho, não é?
Eğer bu korkuluk olmaksa ben bunun bir parçası olmak istemem.
Se isso é ser espantalho, eu não quero nada disso.
Bay Korkuluk için biraz daha kahve alabilir miyiz?
Pode servir um café ao Sr. Espantalho?
Senin korkuluk olduğunu zannediyordum.
Pensei que eras um espantalho.
- Korkuluk.
- Um espantalho.
Ne demezsin, korkuluk gibiyim!
Tens razão, um espantalho.
Korkuluk ateş edemez.
Não foi um espantalho que atirou.
Bu numarayı da ekleyebilirsin... Şapka için bir korkuluk kullanırız.
Podemos colocar isso no programa, usando um espantalho.
- Korkuluk!
- O "espantalho".
Hepsinden çok seni özleyeceğim Korkuluk.
E vai ser de você que vou sentir mais falta, Espantalho.
Winchester, yolunda onu görenler yardım isterdi, ve George, gerçekten, garip biriydi, korkuluğa benzediği için yanılabilirsiniz, kastettiğim, bacakları korkuluk gibi, her zaman harbe hazır, bunun gibi, tıraşlı başı şalgam gibiydi,
Parece que alguém queria saber o caminho para Winchester, e o George, ele é tão excêntrico que o pode confundir com um espantalho, tem as pernas assim afastadas e os braços sempre nesta posição,
Ohio'da kuşlar tarlaya girmesin diye korkuluk dikeriz.
No Ohio pomos espantalhos para afastar os pássaros.
"Pirinç tarlalarının efendisi! Bir korkuluk!"
Senhor dos Campos de Arroz.
O toprağa saplı bir kazığın üstündeki bir korkuluk.
É só palha desalinhada e um poste cravado na terra.
Bu sadece bir korkuluk.
É só um espantalho.
Korkuluk.
ESPANTALHO
İçi boşalmış korkuluk.
Espantalho, tiraram-te a palha.
Korkuluk?
"Scarecrow"?
Dorothy Kansas'ta yatıyor, - - Teneke Adam ve Korkuluk da var...
A Dorothy ali deitada no Kansas, e temos o Homem de Lata e o Espantalho e...
- Korkuluk gibi giyiniyorsunuz.
- Parece um espantalho!
Teneke adam, Korkuluk ve Toto.
O Leão Cobarde, O Espantalho e o Totó.
Korkuluk, senin aklın hep vardı.
Espantalho, você sempre teve um cérebro.
- Korkuluk.
- O homem de palha.
Korkuluk evet. Kıyafetinin içine saman doldurup şapka takabilir.
Sim, ele podia por palha nas roupas e usar um chapéu.
- Oz Büyücüsü'ndeki korkuluk.
- É o espantalho do Feiticeiro de Oz.
- Dorothy, Korkak Aslan Teneke Adam, köpek, uçan maymunlar ve Korkuluk.
- É a Dorothy, o Leão cobarde, é o Homem de Lata, é o cão, são os macacos voadores... e é o espantalho.
Korkuluk benim!
Eu sou o boneco.
Lazım olduğunda korkuluk nerede?
Onde está o Espantalho quando precisamos?
- Ve korkuluk- - kırıldı, ve çapanın...
- E o corrimão- - cedeu, e ele caíu...
Whitney'in sana yaptığı şeyi öğrendim. Korkuluk olayını.
Fiquei a saber o que o Whitney te fez, a história do espantalho.
Tamam, korkuluk desteğini A ve B boşluklarına sokun.
- Bem. "Inserir A no Orifício B."
Oradakinin kıyafetlerinizi giymiş bir korkuluk olduğu bariz.
Viu-se que era um espantalho.
- Korkuluk gibi asarlar.
- E atam-no como um espantalho.
Çünkü 12 yıl önce bugün, Jeremy Creek'i korkuluk seçtiler.
Porque faz hoje doze anos que o escolheram para espantalho.
Bu yılki korkuluk sensin.
És o espantalho deste ano.
Lanet korkuluk.
Espantalho do caralho.
Tarladaki korkuluk.
O espantalho...
Orada korkuluk yok.
Mais varetas!
- Dikkatli ol, henüz korkuluk yapılmadı.
não há corrimão! Por enquanto.
Amacımız korkuluk olmayı önlemek.
Não queremos ser os espantalhos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]