Korkunç traduction Portugais
21,651 traduction parallèle
Odin, korkunç bir kayıp yaşadın.
Odin, teve uma perda terrível.
Cennetin güzel kısmında, korkunç kısmında değil.
Na parte boa do Céu, e não na assustadora.
Düşündüğün kadar korkunç değilsin.
Não és tão assustador como pensas.
Korkunç, berbat bir hata.
Um erro terrível, horrível.
Bu korkunç, güçlü ve muhtemelen tehlikeli canavar kim?
Quem é este assustador, poderoso e potencialmente perigoso monstro?
Bir sürü korkunç şey yaptım.
Fiz muitas coisas horríveis.
Buraya asilerin ayaklanmasından dolayı korkunç derecede acı çeken Lothal halkına yardım malzemeleri getirdim.
Trago mantimentos urgentes para o povo de Lothal, que sofrem terrivelmente devido à revolta rebelde daqui.
Kulağa korkunç gelse de hala onu kurtaracak zamanımız olabilir.
Por mais terrível que soe, pode significar que ainda temos tempo para salvá-lo.
O korkunç kafesten çıktım.
Eu sai daquela horrível, horrível jaula.
Korkunç.
- Eu sei, é horrível.
Bu adam maskelerle ilgili çok korkunç bir şey anlatmış.
Esse tipo contou-lhe uma coisa mesmo assustadora sobre as máscaras.
Bu korkunç bir şey.
Que horrível.
Aslında korkunç bir lakap.
É um apelido horrível.
Gerçekten de korkunç bir yer. Soğuk, itici. Ama doğru olan bu genç ailenin ve çocuklarının orada yaşaması.
É mesmo um lugar terrível, frio, sem graça, mas é certo que a jovem família e os filhos morem lá.
O korkunç zamanlarda beni nasıl savunduğunuzu benim için mücadele ettiğinizi unutmadım.
Nunca esqueci do modo como me defendeu, brigou por mim durante aquela época horrível.
Londra her zamanki gibi korkunç, cehennem gibi ve kendini beğenmiş iğrenç akrabalarımla dolu.
Londres está horrenda e infernal, carregada de parentes meus do mais presunçoso e horrível que há.
Çoğumuz korkunç bir gerginlik hissediyoruz ve bacaklarımız titriyor.
Muitos de nós estão tendo má ansiedade, e suas pernas estão a sentir-se estranhas e com formigueiro.
Yani bu da korkunç bitebilir.
Então, até isso poderá ter um final terrível.
Son derece korkunç hainlikler yaptı.
Ele cometeu os piores atos de traição.
Korkunç derecede garip teknenin bir anda o şekilde patlaması.
É simplesmente incrivelmente estranho que um barco expluda de uma maneira assim.
Bu şekilde ölmek çok korkunç.
Não é uma maneira muito má de morrer.
- Üzüldüm. Çok korkunç bir görüntü olmalı.
Tenho muita pena, deve ter sido horrível.
Sükûnetin ve zarafetin, yüzeydeki ışık oyunlarının altında dürüstlüğü ve acıyı gördüm. Korkunç bir acıyı.
Sob a tranquilidade, a elegância e a luz refletida na superfície, eu vi honestidade e dor, uma dor terrível.
Korkunç bir umutsuzluk.
Um desespero terrível.
Anne nasıl böyle korkunç bir şey söyleyebilirsin?
Mãe, como podes dizer algo tão horrível em voz alta?
Ne korkunç bir insan değil mi?
O quê? Que ela é uma pessoa horrível?
Hiç sorun olmadı, sadece biri korkunç derecede darp edilmiş.
Não tivemos nenhum problema, exceto que um deles, fez a merda de bater numa delas.
Belki arkasında daha korkunç bir şey vardı.
É com se ele... Se considere o próprio Deus.
Çok korkunç.
Isto é horrível.
Korkunç ama kim olduğunu bulmamızı ve listedeki Sara'larla bağının ne olduğunu anlamamızı sağlayabilir.
Muito bem, isso é horrível. Mas também nos ajuda a reduzir a lista de quem pode ser e de como está ligado a uma destas Saras da lista.
Peki ya kim bu insanlara, onları fakirlik ve korkunç vahşet salgınına geri gönderdiğimizi söyleyecek?
E quem é que vai dizer a estas pessoas inocentes que voltarão à pobreza endémica e à terrível violência?
Ne kadar korkunç bir haber.
Isso são realmente novidades terríveis.
Kızımı bulmadan önce ona hangi korkunç ismi verdiğinizi öğrenebilir miyim acaba?
Antes de encontrarmos a nossa filha, fazes a cortesia... de partilhares comigo o horrível nome que lhe deste?
Korkunç videoyu gördünüz mü?
Jacob Barnes, "AMT News". Viu aquele vídeo horrível?
Korkunç, değil mi?
É horrível, não é?
Seni daha korkunç yapar.
Torna-te mais assustador.
Acayip görünüyordum, yüzüm yanmış gibiydi ve evet bütün sorumluların korkunç bir şekilde ölmesini diledim.
Eu estava grotesca, a minha cara parecia que tinha estado em chamas, e, sim, desejei mortes horríveis a todos os envolvidos.
Kelimenin tam anlamıyla korkunç.
É literalmente uma coisa para pesadelos.
Bu korkunç şeyleri nasıl yapmış olabilirim?
Como é que fui capaz de fazer essas coisas horríveis?
Çok korkunç.
- Sim. É tão terrível.
Ne kadar korkunç.
- Obrigada pela reportagem em direto. - Que horror!
Korkunç geliyor, değil mi?
Parece horrível, não parece?
Belki ölümünü daha az korkunç hale getirmek için buradayımdır.
Sim... talvez eu esteja aqui, porque vais morrer e vou tornar menos assustador.
Biz bir klub değiliz onlar çok korkunç
Sou uma pessoa, não somos um clube. São todos horríveis.
- Korkunç bir şey.
É horrível.
Biliyorum, korkunç ama bu... bu ihtiyacın olan şey, güven bana.
Eu sei que é horrível, mas é o que precisas, confia em mim.
Bize korkunç şeyler izlettiler, korkunç zulümler.
Fizeram-nos testemunhar coisas horríveis, atrocidades horríveis.
- Ağız bakla için korkunç bir yer.
As malas são terríveis para os gatos.
Korkunç bir kaza oldu.
Um acidente terrível.
Bu çok korkunç bir şey.
Isso é terrível.
Korkunç muydu?
Foi assustadora?
korkunç bir şey bu 27
korkunçtu 236
korkunç görünüyor 30
korkunç değil mi 20
korkunç şeyler 23
korkunç bir şey oldu 46
korkunç bir şeydi 28
korkunç bir şey 150
korkunç görünüyorsun 50
korkunçsun 25
korkunçtu 236
korkunç görünüyor 30
korkunç değil mi 20
korkunç şeyler 23
korkunç bir şey oldu 46
korkunç bir şeydi 28
korkunç bir şey 150
korkunç görünüyorsun 50
korkunçsun 25
korkunç birşey 17
korku 183
korkuyorum 1153
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63
korku 183
korkuyorum 1153
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63